hayatta bazı sınırlarınız olur. bazı kırmızı çizgiler, bazı duvarlar.. benim için bu kırmızı çizgi tacizdi. güçlünün zayıfı ezmesi, üzerinde hak iddia etmesi, zorlanma ve baskılanma. bunlara tahammül edemiyordum. beynim ve bedenim sanki işlevini başka birine devrediyor, bense olanlara sadece seyirci kalıyordum. hoseok bana hyunjinin bir çocuğu taciz ettiğini söylediğinde tüm bedenim titrerken kalabalık arasındaki o küçük çocuğu gördüğümde kulaklarımda bir uğultu duyuldu. ellerim ve bedenim zangır zangır titrerken sınırlarımın zorlandığını hissettim.
zayıf biri hiç olmadım. kendi yemeklerimi kendim yaparken, okul kıyafetlerimi yıkarken, ütü yaparken.. lekesi çıkmayan kıyafetlerim, yetersiz beslenme kaplarım ve ütüsü bozuk kıyafetlerimle okulda dışlanırken bile ben asla zayıf olmadım. onlar beni dışlamadı, ben onları istemedim. onların aptal oyunlarına, küçük zekalarına hiç ihtiyacım olmadı. hep yaşıtlarımdan biraz daha iri ve güçlü bir çocuk oldum. bu beni olası zorba saldırılardan korurken üzerime gelinen hiçbir anda geri adım atmadım.
annemin babamdan yediği dayaklar başka adamlardan gördüğü taciz ve zorbalık benim etim ve kemiğim olurken gördüklerimin bana öğrettiği en sağlam şey, kendi başının çaresine bakmak olmuştu. belki de bu sebeptendir ki nerede çaresizlik görsem orada kopar kayışlarım ve nerede bir zayıflık, taciz görsem o zaman kaçar zindanlarından ruhumun şeytanları.
kindardım. hyunjine karşı çok kindardım. hoseoka söylediğim her şeyde tamamiyle ciddiydim. gücüm ve kuvvetim her halükarda onu alt etmeye yeterdi ancak sadece kuvvet aptalların işiydi. hyunjinin gerçekten yaşayarak yok olmasını istiyordum. yaşam bir ıstırap olmalıydı.
içimde hırçın bir çocuk vardı bunu asla inkar edemezdim. bağımsız özgür ve özgüvenli bir yanım olduğunu içten içe biliyordum. hesapçıydım. annemin evinin kapısının bir gün bana kapanacağını hep biliyordum ama yersiz bir merhametim ve sevgim de vardı annem beni bırakmadan ben onu bırakamazdım. sadakatliydim. annem beni bir çok kez terk etmişti. ama ben onu bir kez bile bırakamadım. annemi seviyordum. her şeye rağmen kalbim onun için yumuşak kalacaktı.
kalbimin hep yumuşak kalacağına, içimdeki hırçın çocuğun hep geri kaçacağına, isyankar ruhumun bir itaatkara döneceğine, arsızlığımın bir çekingenliğe dönüşeceğine emin olduğum tek bir isim vardı o da Kim Taehyung.
Hoseok'a diklenebilirdim. onun önünde güçlü, kavgaya hazır dikilebilirdim. ancak söz konusu taehyung ise bacaklarım hep titrek adımlarım gerideydi. bunun sebebi korku değil ona duyduğum sevgiydi. onda gördüğüm merhametti.
o bir değersize değer biçmiş, bir çöp görülen sokak kedisine mezar vermiş kefen yerine el örmesi pahalı hırkasını vermişti. takıntı mı denirdi buna bilmiyorum. ama demiştim o kedi bendim. benim ruhumdu. bu sebepledir ki ben taehyung'a hep çekingendim.
jimin yanımdan ayrılıp gittiğinde çantamı sırtıma takmış bahçeden ayrılıp markete doğru yürüdüm. markette ki işime başladığımda aklımda hyunjin için bir kaç plan vardı. ama öncelik olarak okuldan atılmalıydı. bana karşı olan yumuşak tavrı umurumda değildi. notlarımı almaktan başka zararı dokunmamıştı ki ona izin vermeseydim onu bile yapamayacağını biliyordum.
kollarım markete yeni gelen ürün kolisini kavradığında aklım gerçekten sadece hyunjin ile doluydu. depoya taşıdığımda içeriye birinin daha benimle geldiğini farkettim. arkamdan önüme uzayan yabancı gölge bana tehlike sinyalleri verirken istifimi bozmadan elimdeki koliyi yavaşça yerine yerleştirdim. bir yandan da arkamdaki gölgeyi takip ediyor tam yerini saptamaya çalışıyordum.
açıkta duran soda kolisinden bir şişeyi kaptım. arkamdaki bedene dirsek atıp afallattıkttan sonra sert bir itişle duvara yasladım dirseğim boyunu tutarken diğer elimde tuttuğum soda şişesini adamı yasladığım duvara hızla vurdum. kırılan keskin tarafını boyuna yasladım. Tüm bunların oluş hızı 1 dakikayi geçmezken nefes nefese baktığım yüz kim taehyung'dan başkası değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Liar / Taekook
FanficParmaklarım bir kadehi sarar gibi sararken güzel ensesini, dudaklarım sürterken dudaklarına, son nefesimle fısıldadım "Bin parçaya da bölünsem, her bir parçam yine sana aşık olur, yine senin önünde eğilirdi. O yüzden sakın beni ziyan etme Taehyung...