12) Kazanan Kaybedeni Öpsün Mü?

181 20 39
                                    










Önemli olan kaybettiklerim değil, hatıralarım. Yaralar iyileşir.
Sevgi Yaşar.
Biz kalırız.

Bülbül, Kristin Hannah





Penumram, yorumlarınla beni gülümsettiğin için teşekkür ederim, keyifle okuman dileğiyle ✨
















Heyecandan mı yoksa kansızlıktan mı titrediğine anlam veremediğim ellerimi kot pantolonumun cebine sıkıştırırken arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Ve sikeyim ki onu büyük bir özgüvenle buluşmaya çağırsamda nereye götüreceğimi kesinlikle bilmiyordum.

Pahalı yerlere götüremezdim. Ben genelde sokak insanıydım ve boş vakitlerimi de sokaklarda geçirirdim. Ucuz geziler benden sorulurdu. Bir yanım onun jungkook tarzı bir geziyle tatmin olmayacağını söylerken bir yanımsa tatmin olsun veya olmasın o beğendiği Jeongguk'un nasıl yaşadığını göstermek istiyordum ona.

Bu yüzden her şeyi doğaçlamaya bırakmıştım. Ellerini gögsünde bağlamıştı. Gözleri yavaşça bedenimde gezerken en çok yüzümde ve saçlarımda durdu. Enseme doğru biraz uzayan dalgalı saçlarımı köpükle kıvırcık yapmıştım. Pek makyaj yapan bir erkek olmasam da sırf bugün için biraz makyaj yapmıştım. Yüzümdeki kusurları hafifçe kapatmış göz diplerime dikkatli bakmadan görülmeyecek bir eyeliner çekmiştim. Ve kuru dudaklardan nefret ettiğim için her zaman sürdüğüm dudak balmını sürmüştüm.

Dikkatli bakılmadan yüzümde makyaj olduğu anlaşılmazdı ancak uzaktan bir bütün olarak hoş görünüyordu. Yüzüme beğeniyle bakan taehyung'un dudağı hafifçe kıvrıldı. Bu beğeni dolu gülüş bana daha da özgüven aşılarken arabaya yaslanmış bedenine aramızda bir adım kalana kadar yaklaştım. Getirdiği son model arabasına giydiği gucci kıyafetlerine baktım. Alt dudağım beğenmez gibi şımarıkça kıvrıldı.

Bense tamamen siyahlar içerisindeydim. Tüm bacaklarımı saran siyah dar bir kot, boğazlı kazak ve siyah kısa şişme montumla karşısındayım. Gayet sıradan görünüyordum. Ama o oldukça şık bir şekilde gelmişti.

Ellerimden biri omzuna çıkarken gülümsedim

"nasıl bir beklentin vardı bilmiyorum ama bu gece sıradan bir jeon jungkook gibi gezeceğiz arabaya da" derken ellerim güzel gömleğinin omuzlarını okşar gibi olduğunda devam ettim "bu pahalı kıyafetlere de gerek olmayacak"

Güzel bir tebessüm yüzünde iyice yer ederken bacaklarını araladı. büyük elleri montun içinden belimi sararken beni kendine çekti
Bedenlerimiz birbirine temas ederken başımı omzuma yatırarak baktım gözlerine. Ellerinden biri yavaşca belime sürtüp kıvırcık tutamlarıma parmak uçlarıyla dokunurken iç çekti

"olur. Tüm gece jeon jungkook gibi gezelim"  küçük bir adım geri atarken sokağımdaki yokuşu inmeye başladık. Omuzlarımız birbirine sürterken onu yemeğe götürmeye karar verdim. Adamlarımız sokağın sonunda ki ana caddeye inerken otobüs durağına geldik.  Durakta otobüs beklerken kollarımdan birini durak diğerine doladım ve taehyunga seslendim

"taehyung hiç otobüse bindin mi"  dudaklarından bir kıkırtı çıkarken bakışları yerdeydi

"jeongguk beni ne sanıyorsun sen altın kaşık filan mı? İşin aslı ben sonradan görmeyim"

Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken baştan aşağı onu süzdüm.

"ama altın kaşık gibisin" dediğimde yüzünde ukala bir tebessüm belirdi elinin tersiyle yüzünü tietral bir tavırla okşarken konuştu
"çünkü bebeğim, ben doğuştan güzelim"

Dear Liar / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin