9) Ne Zaman Üşürsen Bana Gel

203 21 13
                                    









Anlamak ,sevmeyi unutmaktır.Insan bir şeye ancak anladıktan sonra nefret ya da sevgi duyabilir.."
Huzursuzluğun Kitabı, Fernando Pessoa


















Bir bar sokağında, ölü bir sokak kedisine duyulan merhamete aşık olmuş sonra da gözlerimi fani güzelliğinden alamamıştım. Güzellik görecelidir kuramını kabul edebilirdim ta ki kim Taehyung'u görenedek onun güzelliği sabitlenmiş ve herkes tarafından kabul görülmesi gereken bir güzellikti.

Ona değen her göze taehyung güzel gelirdi. Güzelliğin çok daha ötesinde bir şey vardı taehyung'ta, herkeste olmayan bir şey

Merhamet.

Hayatımda pek çok rastlamadığım bu kavram ruhumdaki tüm yaraları yeniden kanattı.
Anne şevkatinden yoksun kalan her bir yanım onun tarafından özenle sevilmek istedi.

Ne durumda olduğum önemli değildi. Eğer tanrı bana birgün o kedi kadar sevgiyi ve merhameti nasip edecekse bunun sonucunda ölmüş olmam bile önemli değildi.

Kanayan tüm yaralarımı göstermek istedim ona bak bunlar geldi başıma sen yoktun yanımda ama olsun şimdi okşa ve öp söz veriyorum hepsi geçecek. Demek istedim.

Birazda benim için ağlasın, beni anlasın istedim. Belki de bu yüzden hoseokla samimi olmamı istemediğinde ona kırıldım. Beni anlamadığı gibi ötelemekten de geri durmadı ama olsun ben taehyung'u affederdim. Ben onu hep affederdim. Kırgınlığım onun gözlerime bakışı kadardı.

Ama yine de ben taehyung'dan korkardım. Onun o cenneti andıran şevkatinin yanısıra cehennemi andıran bir nefreti de vardı. Taehyung, eğer bana sadece dikenli yolların süslediği bir patika olsaydı sorun değildi. Ancak taehyung bana çiçeklerin özenle dizildiği yolun sonunun cehennem çukuruna çıktığı bir patikaydı.

Ve ben bu büyüleyici cehennem kokan patikaya adımımı atıverdim.
Bedenime aniden yaklaşmasına bana aniden sokulmasına izin verdim. Düm farklıyken bugün farklı olmasını garipsemedim. Çünkü kim taehyung böyle bir adamdı. Onun gibi biri bir ilişkiyi adım adım başlatmazdı.

Onun gibi adamlar karar verir uygular ve hayatınıza birden dahil olurlar. Onun gibi adamların tehlikeli olmasının sebebi de tamamen budur zaten.
Hazırlıksız olduğunuz her acı bu adamlar tarafından size tattırılır. Geldikleri gibi gidişleri de apansız ve açıklamasız olur.

Uzak durmam gereken bu adamlardan birinin bugun markete geleceği düşüncesi ile saçlarımı yapmış küpeler ve yüzükler takmıştım. Tek istediğim gözüne biraz daha hoş görünmekten başka bir şey değildi. Yeşil market önlüğümde ne kadar güzel olabilirsem o kadar işte.

Elimdeki deftere bugünün mallarını yazarken kapının zili aniden çaldı. İçeriye sol göğsünde kocaman prada yazan ceketiyle içeri girdi. Onun hemen ardından basit bir eşofman takımıyla dağılmış bir yoongi hyung girdi içeriye. Saate baktığımda normal geliş saatinden 2 saat daha geç gelmişti ve demekki yoongi hyungla birlikteydi.

Yoongi hyunga telaşla koşarken iyi olup olmadığını kontrol ettim. O ise beni terslemekten geri durmadı

"iyiyim işte velet, elleme beni artık" dediğinde yüzümde tebessüm oluşsa da ona belli etmedim.
Hemen yanındaki taehyung'a baktığımda huysuz bir şekilde söyleniyordu. Ağzının içindeki homurtuları duysam da ne dediğini anlamadım bir türlü

"bende iyiyim jeongguk, bedenimi kontrol etmene gerek yok"
Sitemle karışık sesini duyduğumda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırım. Gözleri açığa çıkan gamzemde takılı kalırken "tanrım, aklımı koru" dediğini duydum. Bu beni biraz daha utandırırken yoongi hyung arkadan söze atladı.

Dear Liar / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin