"-Hani sen de hırsız tipi yoktu ufaklık."
Alaylı tınıdaki cümlelerin sahibi olan adamın sesi gayet tanıdıktı ama yapışık bedenlerimiz ve şu an bulunduğum durum bana gerçekten yabancıydı.
Elimdeki fenerle,bulunduğum eğilmiş pozisyondan hafifçe doğrulmaya çalışarak,arkamdaki kurabiye kokulu adama sürtenmemi ne kadar azaltabilirsem o kadar azaltarak döndüm.
Tabi elimin ayarı malum,fenerin ışığı bir anda iri adamın gözüne giriverince,bir anda bileğimden acıtmamaya özen göstererek aşağı indirdi.
Ufacık bir teması bile midemi düğümlerken,içime derin bir nefes aldım.Oda her ne kadar loşta olsa yüzünün ayrıntılarını görebiliyordum, ilk defa bu kadar yakından gördüğüm adamın etkileyiciliği ile yutkundum.
Yakışıklıydı,beyaz teni benim esmer tenime tezat bir şekilde parlıyor,siyah parlak saçları alnına dökülüyor ve ona biraz ürkütücü birazdan biraz fazla çekici bir hava katıyordu.Boyu ve kalıbı benden bir hayli fazlaydı.
Boğazımı temizleyerek kaybettiğim sesimi bulmaya başladım.
"-Beyefendi ilk önce biraz geri çekilir misiniz? "
Ne kadar belli etmesem de heyecandan ve hafif korkmamdan dolayı sesimin titremesi karşımdaki adamın dudaklarının yukarı doğru kıvrılmasına,benim ise sinirlerimin zıplamasına sebep oldu.
"-Tamam ufaklık sakinleş."
"-Sizsiniz ufaklık,takmışsınız bir ufaklık bu ne ya."
Kaşlarını kaldırarak sorar ifadede dalga geçmesinden sonra,1.90 adama ufaklık dememin komikliği gülmeme sebep oldu.Anında gözlerinin yüzümü incelemesi ne kadar rahatsız etsede bozuntuya vermemeye çalışarak kendimi ilk söylediği şeyler için ağzımı açtım.
"-Öncelikle bir şeyler çalmaya çalışmıyordum sadece arkadaşımın yerine içki tepsisini getirmeye gelmiştim zaten tanıyorsunuz beni hemen gidiyorum zaten."
Hızlı hızlı söylediklerimden sonra bir şey söylemesine izin vermeden odadan çıkmak için arkamı dönemeden tekrardan tuttuğu bileğim ile bedenlerimi hizalayıp,eğilerek gözlerini benimkilere sabitledi.
"-İçkiyi servis etmeden mi gidiyorsun hem nereden tanıyormuşum seni bakalım."
"-Jim'in yanına geldiğimde görüyordum sizi üzgünüm tanıdığınızı sanmıştım."
"Şaka yapmıştım,yüzümü hatırlıyorum."
Ne diyeceğimi bilemeyince içki şişesini elime aldım.
"Ah şey ben servisi yapayım,kolumu bırakırsanız tabii."
Bileğimi bıraktıktan sonra arkasını dönerek iri bedenini koltuğa bırakarak beni izlemeye başladı.Adama daha fazla bakmamın absürt kaçacağını düşünerek ellerim ve ayaklarım titreyerek masadaki tepsiden aldığım içki şişesi ve bardak ile ona doğru ilerledim.
Tam yanında bulunan minik masa yardımı ile doldurduğum bardağı ona doğru uzatmak için hafifçe eğildim ama dikkatle beni izleyen gözler ve fısıldadıkları sanırım elimin ayağımın boşalmasında son nokta olmuştu.
"-Hep bu kadar sevimli misin sen?"
Elimden kayan bardak, kocaman açılan gözlerim ve ağzım,hızlanan nefeslerim..
"-Özür dilerim,özür dilerim isteyerek olmadı gerçekten özür dilerim heyecanlandığım için oldu."
Hızlı hızlı konuşurken aynı anda da tepsinin yanında bulduğum mendil ile üzerini silmeye çalıştığım adam ayağa kalkıp,bugün 3. kez bileğimden tutup beni durdurmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apple Cookies | Taekook √
FanficPenguenli pijamalarıyla gecenin bir yarısı arkadaşının çalıştığı gece kulübüne,yaptığı limonlu kekten götürmeye giden Kim Taehyung ve barın elmalı kurabiye kokan ortağı Jeon Jungkook. 221021🧚♀110222