Apple Cookies | Taekook √

20-)Hız treni

Dudaklarımızı ayırdığın da,sessiz,derinden ve heyecanını gizlemeye çalışan sesi ile sordu.

"Sarışınım,benimle yeni bir hayata başlamak ister misin,merkezinde sadece ikimiz olan."

"Ah sorman hata sevgilim."

Tekrar dudaklarımızı birleştirdiğim de,gülümsediğini hissettim.

***********
Jimin bizi apar topar evden çıkarttıktan sonra arabaya binmiştik,her ne kadar Jungkook'un evine gitmek için kendini hazırlasamda,eve sonra gideceğimizi,şu anda başka bir yere gittiğimizi söyleyip beni merakta bırakmıştı.

"Nereye gidiyoruz Jungkook,çok merak ediyorum."

Ona dönüp sorduğum soruya gülümseyerek, direksiyonu çevirdi.

"Hayır bebeğim,ne yaparsan yap söylemeyeceğim."

"Ama Jungkookshi,çok merak ediyorum aşkım."

Dudalarımı büzüp,gözlerimi kocaman açarak sorduğum sorunun,hitap şekli ve sondaki kelimesi yüzünden anı bir fren yapmıştık,yol tenha bir yerde olsa bile hızdan dolayı öne savrulup Jungkook'un koluna,kafamı çarpmışım.

"Tae ne yapıyorsun,kaza yapacaktık,aniden söyleme şöyle şeyler,seni arkaya götürüp öperim saatlerce."

Sonlara doğru gergin sesinin yerini eğlenen bir ifade almıştı.Sesli bir şekilde yutkunup,suç işleyip hatasını farketmiş çocuklar gibi ellerimi önümde bağlayarak,yerime geçip arkama yaslandım.

"Tamam susuyorum."

Gülerek arabayı çalıştırdığında dikiz aynasından onu izlemeye başladım,yüzünde silemediği bir gülümseme vardı.

"Taehyung."

"Efendim?"

"Bana yine aşkım der misin?"

"Çok mu hoşuna gitti aşkım?"

Kıkırdayarak sorduğum soruya kocaman gülümseyerek,telefonundan müzik açtı.

"Nereye gideceğimizi söylememekte kararcı mısın?"

"Evet söylemeyeceğim."

Oflayarak çantamdan,geçen gün Cho hee'yi kandırmak için kullandığım çikolatalardan çıkarttım.

Birinin paketini açıp Jungkook'a uzattığımda eli ile almasını beklerken başını çevirip elimdeki çikolatayı ısırdı.

"Cho Hee'de çok seviyor bu çikolatayı biliyor musun?"

Gülerek söylediklerime anlamamış şekilde bakarken,çikolatadan bir ısırıkta ben aldım.

"Senin hakkında bilgi vermesi karşılığında çikolata verdim."

Söylediklerimden sonra arabada yankılanan kahkahası ile sırıttım,onu güldürmeyi çok seviyordum.

"Bana sorsaydın ben de söylerdim."

"Hayır söylemezdin."

"Ne sordun bakayım ufaklığa?"

"Söylemem,madem sen gittiğimiz yeri söylemiyosun."

Kollarımı önümde bağlayarak söylediklerime gülüp,elini uzatarak burnumu parmakları arasına sıkıştırdı.

"Yerim seni,küsme bak gelmek üzereyiz."

Yol boyunca benim mızmızlanmalarımız ile uğraşarak eğlenmiştik.Araba durduğunda parlayan renkli ışıklar,oynayan çocuklar,dondurma ve pamuk şeker satıcıları,çarpışan arabalar,atlı karıncalar ve bir sürü güzel şeyin olduğu bir lunaparka gelmiştik.Sevinçle arabadan inip kapıyı kapattığımda parlayan gözlerim ile etrafa bakmaya başladım.Jungkook'ta yanıma geldiğinde,elimi tutarak beni ilerletti.