Parmaklarımız ve bileklerimi deki uyumlu takılar ile buz pateni pistinin yapılacağı yere geldiğimizde gerçekten heyecanlıydım.Paten kayanlara baktığımda süratli ve dengeli bir şekilde sağa sola gitmeleri gerçekten çok kolay görünmesine sebep oluyordu.
Ellerimin arasında hissettiğim büyük ellerin sahibine döndüm sanki elimi tutmamış gibi umursamaz bir ifade ile pist görevlisi ile konuşuyordu,konustukları konu dikkatimi çekmeyince,hem de bakışlarımdan rahatsız olacağı düşüncesi ile daha fazla bakmamın gereksiz olduğunu karar vererek bakışlarımı tekrar piste çevirdim,çok heyecanlanmıştım bir an önce sıramızın gelmesini istiyordum.
"Sıramız gelmek üzere,gel üzerini giydirelim."
Jungkook'un sesini duymakla bakışlarımı tekrar ona çevirdim.
Avucu içindeki elim yardımı ile beni ilerleterek enine küçük olan oturma yerlerine doğru getirdi.Yavaşça ittirildiğim için oturduğumda ona baktım biraz ilerideki kask ve dizlikleri almak için çaprazımızdaki dolaba uzanıyordu.
Geri geldiğinde eğilip ayaklarımın ucuna çömeldi.
"Hey ne yapıyorsun?Kalk lütfen Jungkook."
"Patenlerini giydiriyorum ve itiraz edip durma."
Uyarı dolu çıkan sesi ile itiraz etmeme fırsat vermeden ayakkabılarımı çıkartıp diğer kenara koydu ve diğer tarafındaki patenlerin bağcıkları ile uğraşmaya başladı.
İşini hallettiğinde yavaşca giydirip dizlikleri giydirmeye geçti.
Sıra kaska geldiğinde dizlerine basarak kendini kaldırdı ve yüzlerimiz eşitledi.Göz temasını kesmeden kaskı taktığında gerçekten nefesim teklemişti.
Kalkmasını beklerken yüzüme biraz daha eğilip burnumun ucundaki,sevmediğim siyah noktaya ev sahipliği yapan yere öpücük kondurdu.
Gözlerimi kapatmaya fırsar vermeden bana her seferinde adım atan adama,bu seferde ben gelmeye karar verdim.
Omuzlarından tutup hafifçe kendime doğru çektim ve dudağının altında,tanıştığımızdan beri hoşuma giden ve öpme dürtümü uyandıran siyah noktaya dudaklarımı bastırdım.
Geri çekildiğimde,içine derin bir nefes çektiğinde gülümsedim,benden etkilenmesi oldukça hoşuma gidiyordu.
Bir kaç kere boğazını temizlemek için öksürdükten sonra ayağa kalkıp bana baktı.
"Geliyorum hemen,üzerimi değiştireyim ben de."
Kafamı salladıktan sonra biraz ilermizdeki dolaplardan kendi için paten ve dizlik çıkararak giyinmeye başladı.Onu izlediğimi farkederek bana döndüğünde göz kırpıp elindekilere döndü,bu adama gerçekten eriyordum. İşini bitirdiğinde tam önümde durup ellerini tutmam için bana uzattı.
Ayağımdaki patenlere dikkat ederek ellerini tutup ayağa kalkmaya çalıştım ama bir anda ayağımın altından kayan zemin ile ellerini sıkı sıkıya tuttuğum Jungkook'un göğsüne yapıştım.Tekrar düzgün durmaya çalışmak için ellerini bırakmadan kendimi geri çektiğimde bu seferde daha hızlı bir şekilde bedenlerimizi yapıştırdım,kasık bölgelerimizin sertçe birbirine çarpması ile ağzımdan acı dolu bir inleme çıkmış ve Jungkook'un omzuna yapışmıştım,olaya el atıp beni belimden yakaladığında az önceki tensel temastan dolayı kızarmış yüzümle hızlı hızlı konuşmaya başladım.
"Özür dilerim Jungkook gerçekten özür dilerim ayağım kayıyor."
"Kıpırdama Taehyung,sorun yok,tutuyorum bak seni."
Kollarımdan tutarak söylediklerine derin bir nefes alıp duruşumu düzelttim.
"Lütfen,yeter bu kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apple Cookies | Taekook √
FanficPenguenli pijamalarıyla gecenin bir yarısı arkadaşının çalıştığı gece kulübüne,yaptığı limonlu kekten götürmeye giden Kim Taehyung ve barın elmalı kurabiye kokan ortağı Jeon Jungkook. 221021🧚♀110222