Sabah uyandım ve dolabımı açtım. Dolabım eskisi gibi kıyafet doluydu. İçimden bir ses bunun Kerem'in cezası olduğunu söylüyordu. Ama sonuçta yerlerine koymuştu demi. Eğer bu adam böyle ceza veriyorsa gidip bir doktara görünmeliydi. Benim cezalarım bile bundan daha iyi olurdu. Ama sonuçta kıyafetler yerli yerindeydi o yüzden aman neyse dedim ve hemen okul kıyafetlerimi alıp giydim. Kendimi sandwich hazırladım ve otobüs durağına yürümeye başladım.
Niyahet okula varmıştım. Kapıdan içeri girdiğim an bi kız karnıma tekme atıcakken refleks olarak bacağından tuttum ve yere fırlattım. Kız kolumu tuttu ve beni yere fırlattı. Yerden kalktığımda kızıkolunu tutup döndürdüm ve boğazına sarıldım. Zorla nefes alıcak hale geldikten sonra bıraktım ve sınıfa doğru yürümeye başladım.Babamın şu dövüş meseleleri işe yaratmıştı. Anlamadım ki nolmuştu şimdi bu kıza.
Son dersten önceki tenefüste Kerem bileğimden tutup beni duvara yapıştırdı. Kulağıma "Bu akşam çıkışta beni bekle "dedi. Normalde bir şey söylerdim ama dilim tutulmuştu.
Zil çaldığında yavaş adımlarla çıkışa doğru yürümeye başladım. Kapıdan çıktığımda biri kolumu tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Kişinin yüzüne baktığımda bu kişinin Kerem olduğumu anladım. Arabasının kapısını açıp beni resmen ön koltuğa fırlattı. "Kemerini tak " dedi emir vererek. Bende "Tamam" diye geveledim ve kemerimi taktım. O da bindi, kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı.
Yolda tek kelime etmeden gidiyorduk ama dayanamayıp "Nereye gidiyoruz" diye sordum. O da " Gidince görürsün" dedi.
Sonunda geliceğimiz yere geldiğimizde alıveriş merkezine geldiğimizi anladım. Kendesi indi ve benim kapımı açıp kolumdan sürüklemeye başladı.
Bir mağazaya girdik bana "Burda bekle" dedi. Bir süre sonra elinde siyah bir etek ve siyah göbeği açık bol bir bluz getirdi. "Bunları dene" dedi. Kıyafetleri denedikten sonra dışarı çıktım. "Olmuş mu?" dedim. O da. "Alıyoruz" dedi.
Kıyafetleri aldıktan sonra ayakkabı almaya gittik. Topuklu bir ayakkabıyı gösterip "Bunu dene" dedi. Bende "Ben böyle ayakkabı giymem" dedim ve zıplayarak gittim ve siyah bir convers gösterip "İşte bu." O da "İyi" dedi.
Arabaya doğru yürümeye başladık. Yürümeye başladık dediğim o ilerledi ve beni de arkasından sürükledi. Arabayı açtı ve beni gene ön koltuğa fırlattı. O da arabaya bindiğinde torpüdoya uzanıp bana zincirli halka küpeleri uzattı. "İnşallah siyah ojen vardır yoksa bittin sen" "Tabi ki var ama bunları ne yapıcağımı söylesen" dedim. "Aile yemeği var ve yanımda bir kız götürmek zorundayım. Niye diye sorma aile kuralı." dedi. Resmen aklımı okumuştu.
Evimin adresini verdim. Bizim eve geldiğimizde arbadan inicekken "Cumartesi akşamı seni alırım" dedi. "Tamam"diye geveledim. O da "Bu arada numarımı kaydettim." Bir anda afalldım. "Sen benim telefonumu nasıl açtın" "Meslek sırrı"dedi.
Meslek sırrıymış benden başka kimse telefonumu açamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKALA
Ficção AdolescenteUkala,ukala ve ukala onun hakkında tek bildiğim şey bu. Ukala