Kerem 'den
Çok sinirlenmiştim. Onu öpmemeliydim. Hayatımdaki en kötü hatayı az önce yapmıştım.
Lanet olsun.
O kadar masumdu ki dayanamadım.
Alışveriş merkezinden çıkıp arabama yürümeye başladım.
"Lanet olsun. Lanet olsun. " diye mırıldanıyodum.
Arabama bindim ve hızlıca sürmeye başladım.
Eve vardım. Kapıyı açıp içeri girdim. Merdivenlerden çıkıp koridorun sonuna yürüyüp odama daldım.
Baterimin başına oturdum ve rastgele vurmaya başladım. Hep rastgele vururdum. Çalmayı biliyodum. Ama sinir böyle iyi çıkarılıyo. Çatt işte bageti kırmıştım. Şimdi gitar ardından piano ve onun ardından uyku.
Biraz gitar ve piano çaldıtan sonra kendimi yatağa attım.
Ezgi ' den
Alışveriş merkezinden sarhoş gibi çıkmıştım. Hem mutluydum hem de şaşkın. Yürümeye başladım.
...
Eve girdim. Odama çıktım ve kendimi yatağa attım. Uyumak için değil The 100 izlemek için. Elime tabletimi aldım. Aslında sinema salonunda da izleyebilirdim ama gelmişim işte kaldırmayın beni.
En az on bölüm izlemişimdir çünkü tabletten başımı kaldırdığımda saat 12:30 du. Yataktan kalktım ve duşa girdim.
Duştan çıktım. Saate baktım. 2:30 mu? Maşallah.
Yaşlanmışım ya ben ellerim falan buruş buruş.
...
Bugün pazartesiydi. Pazartesi sendromum başlıyordu. Çantamı taktım ve arabaya atladım. Okula beş dakkada varmıştım. Okul bahçesinde kimse yoktu. Dalga mı bu?
İç Ses :
Ha aynen dalga. Bak şuradan geliyo koooşşş yoksa seni yutucak.
Mal. Öf iyi be. Büyüklük bende kalsın.
Yavaş yavaş sınıfa yürümeye başladım. Sınıfa girdim ve kapıyı kapattım. Öğretmen dahil herkes sınıftaydı. Geç mi kalmıştım?
...
İkinci dersin ortalarında elektrik kesildi ve sınıf kapakaranlık oldu. Jeneratör yok mu abi bu okulda?
Bende yanımdaki kişinin eline sarıldım. Yanımdaki kişi muhakkak Ceren ' di. Karanlıktan korkmam ama bir sınıfta olmak beni korkutuyordu.
Ne de olsa bunun öğretmeni var. İnek öğrencisi var. Temkinli olmak lazım. Yanımdaki kişi kahkaha atınca kim olduğunu anladım.
Karanlık bi sınıfta olmak devreleri yakıyodu herhalde. "Prenses karanlıktan mı korkuyomuş bakalım? "" Hayır prenses senden korkuyo." Dedim ve elimi çektim. "Ukala da seni sevmiyor." Dedi alayla. " kendini ne kadar da iyi tanıyorsun . Ukala." Dedim gülerek. "İnan bana prenses seni kendimden daha iyi tanıyorum. " ikimizde birbirimize bakıyorduk. O alayla ben ise şaşkınlıkla.
Zilin sesiyle irkildim. O da gülerek dışarı çıktı.
"Ukala" diye tısladım.