1.Bölüm

1.8K 51 4
                                    

Bazen hayat tüm gerçek bildiklerimizle bile yalan olabiliyormuş.
                            ○  ○  ○
  
Bulunduğum ortamda ki gerginlik ruhuma kadar işlemiş, tüm duygularım birbirine girmişti. Bedenim kas katı kesilmiş, başımı eğmiş parmaklarımda ki yüzüklerde olan ilgimle kendimi az da olsa bulunduğum ortamdan uzaklaştırmaya çalışıyordum.

Sonunda derin nefes alıp eğik olan başımı kaldırıp masadakilerin üzerinde göz gezdirip boğazımı temizledim. Üzerime düşen bakışlar ne kadar rahatsız etse de verdiğim kararın eminliğiyle bedenimi dikleştirdim.

"Gülnur hanım bakın benim kurulu bir düzenim var. Ne kadar anne sevgisine muhtaç olsam da gerek babam olsun, gerek abilerim olsun hiçbir zaman o içimde ki boşluğu hissettirmediler. Evet karışmasaydım her şey belki daha güzel olabilirdi ancak ben halimden fazlasıyla memnunum. Ben kurulu olan düzenimi bozmak istemiyorum. Bu yüzden benden sizinle kalmamı istemeyin. Dışarıda istediğiniz kadar görüşebiliriz. Umarım kararıma saygı duyar araya yetkilileri sokmazsınız. Aksi taktirde o zaman bu kadar sakin kalmam."

Gülnur hanımın ve Kürşat beyin her bir cümlemde umutla bakan ifadeleri gitmiş yerini hüzün almıştı. Yaptığım uzun konuşmadan sonra garsonun getirdiği sıcak çikolatamdan bir yudum alıp bakışlarımı babama çevirdim. Bana güven verici şekilde gülümseyip masanın üzerinde ki elimi tutup güç vermek adına sıktı. Ne kadar bana güç vermeye çalışsa da buna şüphesiz ki en çok ihtiyacı olan kendisiydi. Çünkü babam öz kızının bir gece kadını olduğunu, pavyonda dansöz olduğunu öğrenmişti.

Bu, kalbi böylesine güzel bir baba için o kadar zor bir durumdu ki...

Babam bunu öğrendiğinde dona kalmış, öz ailemin Ebru'ya bu işi zorla yaptırdığını düşünmüştü. Fakat Ebru'yla görüştüğünde durumun hiçte öyle olmadığı ortaya çıkmıştı. Bu işe kendi isteğiyle başladığını, kimsenin bir zorlaması olmadığını dile getirmişti.

Ne kadar Dinç ailesini tanısak da kimse hakkında bunu yapmaz diye garanti veremeyeceğimiz için babam kızla konuşurken bende yanlarında durmuştum.

"Kızım bari hafta sonları bizde kalsan?"

"Kürşat bey olay size belki kolay geliyor olabilir ancak bu benim için hiçte kolay değil. Lütfen bana biraz zaman verin. Belki ileride arada size kalmaya gelirim ancak şimdi öyle bir düşüncem yok."

"Peki kızım. Ama eğer kararını değiştirirsen mutlaka bizi ara."

Sadece başımı sallamakla yetindim. İlerleyen vakitlerde yanlarından ayrılmış eve gelmiştik. Şimdiyse yatağımda oturmuş, ellerimi kucağımda birleştirmiş karşıda ki boy aynasında kendimi izliyordum.

Odamın kapısını tıklatılmış, açılıp-kapanmış ancak yine de dönüp bakmamıştım. Çünkü dönüp bakacak güç bende yoktu. Aynadaki yansımamda gözlerimde ki duygulara o kadar çok odaklanmıştım ki bakışlarımı oradan çekmek istemiyordum. Sanki bakışlarımı çekersem kayıp giden bir duyguyu kaçırırda bir daha yakalayamazmışım gibi geliyordu.

Yatağım çöktü, gelen kişi saçlarımı okşadı ama yine aynıydı.

Bir süre sonra saçımın okşanması mayıştırırken sayı saymaya başladım.

1

2

3...

Başım, kokusundan anladığım kadarıyla küçük abimin kucağına düştüğünde bile tepki vermeden sayı saymaya devam ettim.

51

52

53...

Sonra birden gözlerimden yaşlar akmaya başladı ve ben yine tepkisiz kaldım.

74

75

76...

Yorgunluk tüm bedenimi ele geçirirken göz kapaklarım ağır ağır kapandı. Uyku beni ele geçirirken kulağıma ninni gibi gelen mırıltılar ilişti.

Niye yağmur hep, niye sonbahar?
Korkutur beni kör karanlıklardan daha
Daha yalnız, daha kırgın, daha küskün bir ben

Niye sessiz hep, niye suskun?
Eskisinden de daha yorgun
Bu sokaklar boyu adım adım yokluğun ve ben

Karanlık adeta bir okyanus gibi derinlerine çekerken bu yaşıma kadar yaşadıklarım bir bir gözümün önünden geçti.

Yeni AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin