2.Bölüm

1.1K 57 4
                                    

Hayat yine her zamanki gibi boş durmuyor birilerinin canını yakmak için elinden geleni ardına koymuyordu.
                            ○  ○  ○

Yanağıma konan öpücükle homurdanıp diğer tarafa dönmeye çalıştım fakat belimdeki kollar buna engel oldu. Biraz daha homurdandığım sırada kulağıma ilişen erkeksi kıkırtıyla tam hareketlenecektimki uyumadan önce soluğum koku aklıma gelince gözlerimi pörtletip jet hızıyla yataktan kalktım.

Küçük abim Alaz Efkan Tonga tam da karşımda oturmuş otuz iki diş sırıtarak bana bakıyordu. Gerçekliğini çözemediğim anda yumruk yaptığım ellerimi gözlerime götürüp ovdum. Elimi çektiğim sırada burnumun dibinde olan yüzle anında çığlığı bastım.

"İmdat! Baba Alaz abimin hayaleti ırzıma geçmeye çalışıyor! Hoşt ulan, ırz düşmanı seni!"

Anında açılan kapıyla olduğum yerde sıçradım. Arkamı döndüğüm de bu sefer büyük abim Yamaç Pamir'i görmemle keçileri kaçırdığımı düşünmem eş zamanlı oldu. Bir Alaz abime bir de Yamaç abime bakıyordum. İkisi de tebessümle bana bakıyordu. O an çığlığı bastım.

"Hasbiptir lan! Cidden keçileri kaçırdım. Ben, ben mükemmellik abidesi Simay Vuslat Tonga keçileri kaçırdım."

O an durup karşımda ki duvara baktım. O an odada çıt çıkmadı. Odamda ki abimgilin ses çıkarmamasıyla hayalet olduklarına kendimi inandırmış oldum.

O an kapının yanında duran Yamaç abimin hayaletinin yanından çıkıp koşarak evin içinde babamı aramaya başladım. Bir ara ayağım halıya takılmış düşmüştüm. Düşmenin etkisiyle dizlerim soyulmuş, el bileğim burkulmuştu.

"Baba! Senin bu kızın keçileri kaçırdı."

Salonda televizyon izleyen babamı görünce hemen yanına koşup kanepeye çıktığım gibi kendisini öne çekip kanepeyle arasına oturdum. Babam anlamaz gözlerle bana bakarken ben başımı omuzuna gömüp gördüğüm kabustan bir an önce uyanmayı diledim.

"Vuslat'ım, noldu kızım?"

"Ne demek ne oldu baba? İki saattir yukarıda bağırıyorum. Alaz abimin hayaleti ırzıma geçiyordu az daha. Çok tövbeler olsun."

O an babam bastı kahkahayı. Omuzunda ki başımı kaldırıp ona baktığımda gözlerinden yaşlar aka aka gülüyordu. Neye güldüğünü anlamadığım için uzaylı görmüş köylü gibi bakmaya başladım. O bakış nasıl oluyor hiç sormayın. Ben yapınca oluyormuş.

Babamın kahkahası dindiği sırada odaya giren abimlerle bir çığlık daha bastım. Başımı babamın omuzuna yaslayıp işaret parmağımla onları gösterdim.

"Aha baba bak abimlerin ırz düşmanı hayaletleri bunlar. Hayır yani abimler yokken onları özlemediğimi söyleyerek çok mu yalan söyledim acaba? Lan! Kesin Atlas'la yaptığımız o cin çağırma yüzünden oldu. Ulan Atlas yedim seni oğlum."

Peş peşe konuşurken son anda aklıma gelen şeyle duraksadım.

"Hasbiptir ulan! Şimdi bana cinler mi musallat oldu?"

Başımı kaldırıp bana bakan babama baktım. İşaret parmağımla kendimi gösterdim.

"Baba bana cinler musallat olmuş." Gözlerim dolu dolu söylediğim şeylerle odada kahkaha sesleri yükseldi.

"Kızım abinler geldi." Tıpkı benim yaptığım gibi işaret parmağıyla onları gösterdi.

"Onlar hayalet değil, gerçekler." Kocaman olmuş gözlerle onlara baktım. Babamın arkasından çıkıp kanepenin üzerinde zıplamaya başladım.

Yeni AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin