Remember? 卍 Bajifuyu

22

Takemichi'nin sadece bir çağrısıyla vakit geç olmasına rağmen on iki Toman üyesi polisten önce olay yerine vardı. Dört kişi de polisten sonra ulaşmıştı ancak yine de sorun değildi, neticede gelmişlerdi.

Polisten önce gelen kalabalığa, Takemichi "Birinin Chifuyu'nun rolüne bürünmesi lazım." dedi "Birinin de Chufuyu'yu alıp gitmesi. Bu civarda kamera çok nadir bulunur. Polis, aracın içinde ikinci bir kişi olduğunu çok zor anlar ama ambulans görevlileri iki kişi olduğumuzu biliyor. O yüzden birinin yanımdaki ikinci kişi olması lazım."

"Ne olduğunu anlatmayacak mısınız önce?" diye sordu Mitsuya "Kaza oldu, acele gelmeniz lazım deyince aniden fırladım evden. Bu arada, Chifuyu buradaysa Baji nerede?.. Ambulans mı?"

"Chifuyu'nun annesi buraya gelmiş. Baji evinde. Kazutora ile Chifuyu, Matsuno-san'dan kaçıp buraya saklanmışlar ama sonra bir araç bunların bulunduğu araca arkadan çarpmış ve kaçmış. Chifuyu yardım için beni aradı. Kazutora hastaneye kaldırıldı. Şimdi, polis de ben ve Chifuyu'nun ifadesini almak için yolda. Chifuyu evden kaçtığı için hastane ya da polise gidemez. Birinizin onun yerini doldurması lazım."

"Benim için hiç sorun değil, Chifuyu'yu bize götürebilirim." dedi Akkun "Bu arada, Baji şu an burada neler olduğunu biliyor mu? Ya da Mikey ile Draken?"

Takemichi cevap almak için Chifuyu'ya baktığında Chifuyu başını iki yana salladı. "Henüz bilmiyorlar. Mikey ile Draken'e haber veririz ama Baji biraz daha beklemek zorunda. Evden bu saatte ayrılıp annemin dikkatini çekmemeli."

"Tüm ayrıntıları güzel düşünmüşsünüz ama sizce de dikkatinizden kaçan önemli bir nokta yok mu?" diye sordu Takuya "Üçüncü ve kilit kişi Kazutora-san. Hastanede olsa bile uygun bir vakitte polis onun da ifadesini alacaktır ve ifadeler örtüşmezse başımıza iş alırız."

Takemichi olay yerine yaklaşan polis araçlarına baktıktan sonra arkadaşına döndü. "O zaman ona da polisten önce ulaşırız."

Polis olay yerinde sadece tanıkların kalmasını isteyerek diğerlerini postaladı. Chifuyu'nun rolünü üstlenen kişi Takuya'ydı ve gerçek Chifuyu'yu evine götüren Mitsuya oldu. "Şu işten yüzümüzün akıyla çıkabilirsek çağ atlayacağız."

"Herkes organize olursa ve plana sadık kalırsa kurtuluruz." diyerek karşılık verdi Chifuyu, kendini de rahatlatmak istercesine.

"Bir sorunumuz daha var aslında ama o sırada polis geldiği için bunu dile getiremedim. Şimdi, seni gizlemek için araçta bir kişi olduğunu söyledik, burası tamam ama yine de araçtan çıkan tek kişi Kazutora, Baji değil ve o araç Baji-san'a ait. İkisinin başı yanacak."

"Ve biz o arabayı düz kontak yaptırarak çalıştırmak zorunda kaldık. Hay sikeyim ya! Neden tam her şey yoluna girdi derken hep bir bokluk çıkıyor?"

"Neyse, sakin ol yine de. Önce bir eve geçelim de sonra ne yapacağımıza karar veririz... Sırılsıklam olmuşsun, üşüteceksin."

Chifuyu zaten Baji'nin dairesinden çıktığından beri üşüyordu ama son hadiselerle birlikte üşüdüğünü bile hissetmemeye başlamıştı.

Mitsuya evinin önüne geldikten sonra Chifuyu'yu sırtına aldı. "İki tane küçük kız kardeşim var. O yüzden ev biraz dağınık olabilir. Kusura bakma." Şu an bir evin dağınıklığı Chifuyu'nun dikkat edeceği son şeylerden biriydi. "Annem akşam çok geç geliyor, sabah da işte oluyor. Senin geldiğini fark etmeyecektir bile."

İçeri geçtikten sonra Mitsuya, Chifuyu'yu kendi odasına götürüp sandalyeye oturttu ve ona bir havlu ile kuru giysiler verdi. "Gidip kızlara bakayım, yokluğumu anında fark edip uyanmış olabilirler."

Chifuyu üzerini değiştirdikten sonra bekledi. Mitsuya da çok geçmeden yanına geldi. "Şimdi, Mikey'yi arayalım."

Mitsuya yatağına oturdu, Mikey'yi aradıktan sonra Chifuyu'nun da konuştuklarını rahatça duyabilmesi için telefonu hoparlöre aldı. "Kanka, beni yarım saat içinde arayan altıncı kişisin." diyerek cevap verdi Mikey. "Hastane yolundayım. Polisten önce Kazutora'yla konuşacağım."

"Abi, aslında hem bunun için aramıştım hem de arabanın Baji-san'a ait olduğunu söylemek için. Chifuyu'nun dediğine göre de arabayı düz kontak yaparak çalıştırmışlar. Buram buram çalıntı araç davası kokuyor bu olay artık."

"Amına koyayım her arayan başka bir felaketten bahsediyor." Dedikten sonra "Merak etmeyin." diye ekledi Mikey, çocuksu bir tonlamayla "Her şeyi halledeceğiz. Daha boktan durumlardan yırttık... demek isterdim ama bu bir milat. Giderek çıtayı yükseltiyoruz. Bir sonraki aşama Yakuza'ya sataşmak zaten. Neyse, size haber veririm."

Telefon görüşmesi bitince sessizce beklediler. Bir süre sonra bu sessizlikten de sıkılan Chifuyu sohbet dönsün diye "Takemichi ortalığı ayağa kaldırmadan önce ne yapıyordun?" diye sordu.

"Yatmaya hazırlanıyordum. Siz annenin geldiğini fark ettiğinizde ne yapıyordunuz? Bir de geldiğini nasıl fark ettiniz?"

"Kazutora yangın merdivenine çıkınca fark etmiş. Baji ile ben yatağa girmiştik ve aklımda uyumak vardı. Annemin haberi gelince işler bu noktaya geldi. Aslında korkuyorum ve çok gerginim ama aynı zamanda aksiyon temalı bir mangadaymışım gibi hissediyorum. Yarın akşam eve döndüğümde harika bir anime bitirmişim gibi canım sıkılacak."

"Gerçekliğe dönüş... Üstelik senin olmayan gerçekliğe-" telefonu çalınca susup ekrana baktı. "Hasiktir! Baji arıyor. Sikeyim ya ona hangi mal hemen haber verdi! Açmak zorundayım, anında damlar buraya yoksa."

Baji telefona azarlarcasına çıktı. "Lan, Mitsuya, geberseniz haber vermeyecek misiniz abi? Chifuyu senin yanındaymış. O iyi mi?"

"Merak etme, gayet iyi. Olaya hiç adı bile karışmadan onu geri çekmeyi başardık... Şey soracağım, sana hangi dalyarak anında haber uçurdu? Evde durman için sabaha kadar bir şey söylememeyi tasarlıyorduk."

"Sigortadan annemi arayıp arabasının amına koyulduğunu söylemişler. Tabii arabadan çıkan kişi Kazutora olunca aaa işe bak annee arabayı hacılamışlar, hiiiç görmedim diyemedim. Bir posta telefonda ağzıma sıçtı, kalanı da artık gelince. Neyse, pazartesi sabaha kadar nah geleceği için yalan düşünecek bolca zamanım var."

"Yuh abi, şu adamlarda bizimle aynı hızda çalışıyor. Bir yerden patlak vereceğiz en son. Neyse, Mikey, Kazutora'nın yanına gidiyor. Ortalık biraz karıştı. Sabah bana gel, anlatırız her şeyi."

卍 卍 卍

Günün ilk ışıklarıyla birlikte, Baji hemen Chifuyu'nun yanına geldi. Ona o kadar güçlü sarılıyordu ki her an kemiklerini kırabilirdi, yüzünü sıkıştırarak. "Bunu yaşamak zorunda kaldığın için gerçekten çok üzgünüm." dedi yüzünün her köşesini öpücüklere boğdu.

"Bu kazada da bize çarpan angut dışında suçladığım kimse yok. Bir de suçlamıyorum ama anneme kızıyorum. Kyoto'da kalsaydı her şey şimdi çok daha iyi olurdu."

"Üstelik ona iyi olduğunu, pazar akşamı döneceğini yazan bir not bile bırakmıştık. Gelip bu kadar eşelememesi gerekiyordu... Dün gece ölebilirdiniz! Düşündükçe kafayı yiyorum."

"Kazutora için risk ortadan kalkmış değil." diyerek araya girdi Mitsuya. "Mikey ile sen gelmeden biraz önce konuştum. Ameliyattan sonra hala uyanamamış. Polisten önce onunla konuşabilmek için kaç saattir tetikte bekliyorlar."

Baji, Mitsuya'ya baktı. "Uyanacak, bundan eminim... Kazutora'nın annemden yana başı yanmayacak ama polis hala size çarpan aracı araştırıyor. Öte yandan, bu artık Toman'ın meselesi."

"Ares'in Oğulları'ndan şüpheleniyorsun, değil mi?" diye sordu Chifuyu, tecavüz olayını hatırladığını söylemeye henüz hazır değildi. Konuşurken Baji'nin elini tuttu. "Son toplantıda Valkyrie'lerle birleştik. Kavganın fitilini ateşlemek istemiş olabilirler."

"Ares'in Piçleri olduğuna yüzde yüz eminiz. Mitsuya, grup sohbetini kontrol etmiyor musun abi? Sabaha karşı Mikey ile Draken bir e-posta almışlar. Ares'in Oğulları'ndan geliyormuş. Ekte dünkü kazanın görüntüleri varmış ve altta 'Bir kurucu ve bir de kaptan yardımcısı. Sıradaki Toman bebesi kim?' yazıyormuş."