Epilog 2

711 77 54
                                    

Toman nikahının  üzerinden sadece birkaç ay geçmişti ve Chifuyu ile Baji bir süre önce balayından dönmüşlerdi. Bu tatil ikisine de o kadar iyi gelmişti ki Tokyo'ya geri döndüklerinde yüzleri ışıldıyordu. 

Pazar sabahı, Chifuyu izin gününün tadını yatağında çıkarıyordu ki Baji de koynuna girdi ve birbirlerine dolandılar. Her şey bu ikili için inanılmaz geliyordu; sanki rüyada gibi mutluydular ve hiçbir eksiklik hissetmiyorlardı.

Yatakta öpüşüp, koklaştılar, birbirlerine sarıldılar. Ta ki zil çalana kadar yatakta hoş vakit geçiriyorlardı. 

Bu sefer Chifuyu kalkmak zorunda kaldı çünkü Baji o kadar çok şikayet etti ki kendini bunu yapmak zorunda hissettirdi ona. Eninde sonunda kapıyı açtığında karşısında Kazutora'yı görünce iç geçirdi Chifuyu. "Günaydın!" 

"Günaydın, komşu!" diyerek karşılık verdi Kazutora. "Kalkın gidiyoruz." 

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Chifuyu bu kez. "Hepimiz mi gidiyoruz? Tanrım, ben birileriyle program yaptığımı bile hatırlamıyorum. Bekle, Baji'ye haber vereyim!" 

"Planlı değildi bu!" diye bağırdı Kazutora arkasından. "Baji, kalk lan! Emma doğuruyormuş! Az önce Hina, Katsuki'yi aradı. Hep birlikte hastaneye gidiyoruz." 

Baji bir anda Chifuyu'nun kapısının eşiğinde belirdi. "NE!! Emma mı doğuruyor?" Koşarak kendi odasına geçerken Chifuyu gülerek ona baktı ve Kazutor'yı içeri davet etti ama o da giyinmesi gerektiğini söyleyerek içeri girmek yerine, kendi dairesine geçti.

Cümbür cemaat hastaneye ulaştıklarında doğum çoktan gerçekleşmişti hatta Emma ile isimsiz erkek bebek odaya alınmıştı bile.

Sırayla Emma'yı tebrik ettikten sonra Baji, Draken'e sarıldı. "Hina olmasa hepimiz uyuyoruz abi. Vatan haini ne zaman haber vermeyi düşünüyordun? Seneye doğum gününde mi?" 

Draken, Kazutora'ya da sarıldıktan sonra "Abi, pardon ya!" dedi ve Chifuyu'ya sarıldı. "Ben heyecandan arabayı kullanmayı bile unuttum bir an. Neyse ki peşimizi Mikey topladı ki o da çok heyecanlıydı." Emma'ya baktı. "Mikey nereye gitti?"  

Emma kıkır kıkır güldü. "Otomattan tatlı bir şeyler alacakmış. Heyecandan canı tatlı çekmiş." 

Draken omuz silkti. "Onun canı zaten hep tatlı çekiyor." Draken'in kucağına oturmak için cazgırlık yapan Aiya'yı kucağına aldı. "Ne oldu sana? Niye asabisin bu kadar? Hanemiya kanı taşıman bahane değil artık, cadaloz." 

"Kıskanıyor." diye yanıtladı Kazutora. "Artık tek Toman bebesi değil ya, pabucu dama atılacak sanıyor." 

Aiya güldü. "Ben Toman bebesiyim." 

Valkyrie lideri olan Katsuki elini alnına vurarak iç geçirdi. "Tam ona ikinci kuşak Valkyrie lideri olacağını anlatıp, durumu kabullendiriyorum sonra kızın sizi görünce ayarları bozuluyor. Ne yapıyorsunuz çocuğuma hiç anlamıyorum." 

O sırada Mikey içeri ellerinde çikolatalarla girdi. "Aa herkes gelmiş." Bebeğin boş duran yerine baktı. "Bebeği hanginiz çaldınız lan?" 

Mitsuya cevap olarak elini kaldırdı. Herkes sohbete dalmışken, o ve Chifuyu bebekle ilgilenmeyi tercih etmişlerdi. Ağlayan çocuğu profesyonelce sallayarak susturduktan sonra çiçeği burnunda anne babaya baktı. "İsmini ne koyacaksınız?" 

Mikey hemen aradan fırladı. "Benim isim önerim Mikey Draken Junior ama bu ikisi Kenji'de kararlılar." 

"Önerin yarrak gibiymiş." diye takıldı Kazutora, Mikey'ye. "O isimle iki yaşında tokatçı olmazsa, başka bir şey bilmiyorum." 

Baji kendini tutamayarak kıs kıs güldü. Mikey'nin kötü bakışının üzerine kahkahaları şiddetlendi ve yüzünü Chifuyu'nun sırtına gömerek gülmeye devam etti.

Küçük Kenji daha sonra Pah-chin ile yeni gelmiş olan Smiley ile Angry'nin ellerinde dolaştı. Bu sırada Aiya da Draken'den sıkılmıştı ve sırf çikolatası var diye Mikey'nin kucağına oturmuştu. Birlikte mideleri bulanana kadar tatlı yediler. 

Bir süre sonra Takemichi ve Hina da hastane odasına geldiler ve kalabalık karşısında şaşkınlıkla güldüler. "Vay be! Herkes buradaymış. Biraz geç kaldık, kusura bakmayın." 

"Siz nasıl geç kaldınız?" diye sordu Kazutora. "Zaten herkese haberim yayan Hina değil mi?" 

"Herkese haber dağıtırken hazırlanmayı unuttum." diye yanıtladı Hina. "Sonra banyo yaptım, giyindim, makyaj yaptım ve sizin mesajlarınıza döndüm derken, anca geldik işte... Bebek nerede?" 

"Chifuyu," diyerek eşini dürttü Baji. "Hadi, bebeği teslim et artık." Chifuyu bebeği çok beğenmişti ve ayrılmakta zorluk yaşıyordu ama eninde sonunda ondan kopmak zorunda kaldı ve bunun için üzüldü.

Hastane ziyaretinden sonra Baji ile Chifuyu eve döndüklerinde, Chifuyu henüz olaylar tazeyken bu konuyu açtı. "Baji, seninle çok uzun zamandır birlikteyiz. Arkadaşlığımızı hesaba katsan daha da uzun bir geçmişimiz var. Seni seviyorum, sahip olduğum her şeyi seviyorum ama-"

"Ama bir bebek istiyorsun, değil mi?" Chifuyu başıyla onaylayınca Baji devam etti. "Daha önce hiç konusunu açmadığın için sormamıştım ama bugün kendini biraz belli ettin. Haklısın da. Ben de bebeğimiz olsun isterdim... Bu konuyu araştıracağım." 

Sadece Baji değil, Chifuyu da iki erkek olarak bebek sahibi olmanın yolunu araştırdı. Erkek hamileliği ikisine de zorlayıcı gelmişti, taşıyıcı anneliği acımasızca buluyorlardı ve böylece evlat edinmeye karar verdiler. 

Ülke yasası iki erkeğin evlat edinmesine izin vermiyordu ancak buna izin veren bir ülke buldular ve Avustralya'dan bir kız bebek evlat edindiler. Tüm prosedürler birkaç ay hatta neredeyse bir yıl sürmüştü. Bu sırada Kazutora ikinci kez kız babası olmuş, Hina ile Takemichi nişanlanmış, Pah-chin evlenmiş ve Mitsuya ile ikizler kendi işlerinde yükselmişlerdi. 

Chifuyu tıpkı zafer kazanmış gibi gülümseyerek kucağında kızıyla evine girdikten sonra başını Baji'nin omzuna yasladı. Baji elini Chifuyu'nun beline dolayarak bebeğine baktı. "Ailene hoş geldin yeni Toman bebesi Chizuki!" 


Remember? 卍 BajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin