7

6.8K 125 1
                                    

Bölüm Şarkıları /

Sezgin Alka& Şanışer - Yine Bana Kalırım


Efken : Kızlara çok düşmancılca yaklaştın

Efken : Güzelce beraber takılırdık

Efken : Son giden kız kalmak için çabaladı ama senin vahşi yanın her şeyi berbat etti

Yavrum : Evi yedi kişi zor temizledi

Yavrum : Bok vardı parti verecek

Efken : Bak yavrum bu ev artık benimde sayılır

Yavrum : Bu evde sende sonsuzadek bana ait

Efken : Düşünme böyle salakça şeyler kızım

Efken : Ben asla bir kadına ait olmam

Yavrum : Bana ait olan hiç bir şey başkasına ait olamaz

Yavrum :

Yavrum : Güzel sesinle bana da güzele bir şarkı seslendir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yavrum : Güzel sesinle bana da güzele bir şarkı seslendir

Efken : Siktir

Efken : Şarkı söylediğimi nerden biliyorsun Efsa

Yavrum : Kim için son defa söylediğini biliyorum

Efken : Sikeyim

Efken : siktirtme bana geçmişi

Yavrum : Geçmişin ayaklarına dolanmaya devam edecek Efken Akan

Efken : (görüldü)

Efken : (görüldü)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Efsa ATEŞ

"Kes sesini Sinem" Atalay sesini kontrollü tutmaya çalışarak Sinem'i uyarırken bardan içeri girmiştik. Ekibe Efken'le konuşmamızda sonra bara geliceğimi söylediğimde hepsi benimle geliceğini söylemişti. Burası Efken'in son kez şarkı söylediği yerdi.

İçeriye girmemiz zor olmuştu çünkü kapıdaki iki görevli mekanın kapatıldığını söylemişti ama benim girmem gerekiyordu. Efken'in evden ayrıldıktan sonra ilk buraya geldiğini biliyordum. Kimse yoktu ama gördüklerim karşısında küçük dilimi yutmak zorunda kaldım. Mekanın içi mahvolmuş bir şekilde darmadağınıktı. Bar kısmındaki tüm şişeler ve bardaklar kırılmış; aynı şekilde masalar ve bar tabureleri üst üste konularak yakışmıştı.

Öfkeli bir asi grup tarafından mahvedilen sokaklar gibi yıkıma uğramıştı. Bu öfkeli yıkımın sahibi Efken Akandı. Atakan uzunca bir ıslık çalıp dağılmış bar bölümüne ilerledi.

"Pezevenk tek bir şişeyi sağlam bırakmamış." Atakan kırık bir şişeyi eline alıp sallarken devam etti. "Adamlar konuşurken duydum, burayı önce satın almış adından da bu hale getirmiş."

"Çıkalım burdan nefes alamıyorum."

"Burayı bu hale nasıl getirdi!" Sinem durmadan öksüren Peri'ye bakıp devam etti. "Çıkalım şuradan."

"Efsa gidelim artık." Atalay geride kalırken bana doğru sesleniyordu. Ama hiç bir şey umrumda değildi. Efken'in git gide kötüleşmesine izin verdiğim için kendimden nefret ediyordum şu an.

"Çıkın dışarı beni bekleyin bir Şey almam gerekiyor." dedim ruhsuz bir sesle. Atalay'ın sinir bozucu köfürlerini duysamda umursamadan barın sölistlerin şarkı söylediği bölüme ilerledim. Atakan memnun olmasa da durmadan öksüren Peri'nin kolundan tutup kızlarla beraber çıkarken söyleniyordu.

Kırık cam parçalarına basıp devam ederken yanan ateşin kıvılcımlar gölgemi büyütüp dalgalandırıyordu. Bir kaç basamak çıktıktan sonra gelen patlama sesiyle sarılıp kırık cam parçaların sütüne doğru devrildim.

"Ahhh!"dudaklarımdan yükselen acı dolu çığlıkla bir patlama daha duydum. Ellerimi kesen cam parçaları kanın küçük bir gölet oluşmasına neden olurken ayağıma giren keskin acıyla yüzümü buruşturdum. İçeri toz ve dumanla dolmuştu. Hiç bir yeri göremiyordum ve kulaklarımda keskin bir uğultu yükseliyordu. Hiç bir sesi ayırt edemiyordum. Doğrulmaya çalışırken ellerime saplanan keskin acıyla cam parçalarını hatırladım.

Acı içinde kıvranırken bir patlama daha oldu. İstemsizce dudaklarımdan kopan çığlıkla başımı eğdim. Etrafa dağılan beton parçaları hemen yanıma düşerken telefonumun titreşimiyle zorda olsa elimi cebime attım. Ekrandaki numarayı seçemiyordum. Kandan dolayı ekranı zor bir şekilde kaydırıp kulağıma dayadım.

"Lanet olsun Efsa. İçeride patlayıcılar var! Hemen çık ordan." Atalay korkuyla bağırırken ellerim titriyordu. Yakıcı toz ve duman nedeniyle öksürürken Atalay'ın ne dediğini duymakta güçlük çekiyordum. Kuruyan boğazımı zorlukla ıslatıp kuru dudaklarımı aralamaya çalıştım.

"Atalay ben öz...." yüksek bir patlama daha gerçekleşirken daha fazla devam edememiştim. Üstüme devrilen ağır cismin ne olduğunu anlayamamıştım ama gözlerim kapanmadan önce bulanık dumanın arasından hareket eden bir karaltı gördüğümden emindim ama daha fazla bilincini açık tutamamıştım.

YAVRUM | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin