0.2

3.8K 368 385
                                    

"Matsuno var ya, son sınıflardan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Matsuno var ya, son sınıflardan. Bugün yine okulun bahçesinde baygın bir şekilde bulunmuş. Darbe izi falan da yokmuş bu sefer." sarışın çocuk içmeyi bitirdiği çikolatalı süt kutusunu çöpe attı yanından geçerken. Keisuke elindeki dondurmayı yalamakla meşguldü.

"Eskiden iyi dövüşürmüş aslında. Nasıl böyle bir duruma düşmüş kim bilir..."

"Kes artık Mikey. Başım ağrıyor." Keisuke huysuzca söylendi. Mikey anında susmuştu, sinirlendirmek istemiyordu onu.

Araba falan yakıyor sonra malûm.

Parkın girişindeki ağacın dibine oturdular diğerlerini beklerken. Çimenler dünden hafif ıslak gibiydi. Keisuke zaten tepesi atıkken hiç memnun olmamıştı bu durumdan.

Dün gece mesaj atan herifi düşünüp duruyordu. Tek aklına gelen ise hepsinin saçma birer oyundan ibaret olduğuydu.

Kime böyle bir şey için para falan ödemezdi sonuçta. Sebebi ne olursa olsun. Kimse öyle bir şey için çar çur etmez parasını.

Parkın karşısındaki sokaktan koşarak yakınlaşan siyahlı, sarılı saçları savrulup dururken Kazutora belirmişti oralarda. Son süratle koşup demirlerin üzerinden atladı ve parka girdi. Acelesi geç kaldığından değildi, belli.

Nefes nefese kalmışken yığılıverdi hemen ağacın dibine. "Ne oldu Kazutora?" diye sordu Mikey merakla. Oğlan tekrar ayakları üzerinde dengeyi sağlayıp doğruldu. "Sonra anlatırım, şimdi kaçmamız lazım!" ikisini de bileğinden kavradığı gibi parkın dışına sürükledi ve arkasını kontrol edip dururken iyice uzaklaştı.

"Neden kaçıyoruz, kimden kaçıyoruz?" son köşeyi döndüklerinde Mikey sordu merakla. Keisuke de anlam verememişti olanlara.

"Ben... Boku yedim." nefes alışverişleri düzelirken yanıtladı Kazutora. Yine neler yapmıştı kim bilir.

Mikey onu sakinleştirmeyi çalışırken arkalarını kolaçan etti Keisuke. Kimden veya neyden böyle kaçıyorlardı merak etmişti oldukça. Kazutora sanki bir kerede bütün Tokyo'yu turlamış gibi nefes nefeseydi. Keisuke yoldan geçen küçük bir çocuğun elindeki su şişesini ona sormadan alıp Kazutora'nın kafasından aşağı döktü. Çocuğun ağlıyor olması umrunda bile değildi şu an.

"Ne olduğunu söyleyecek misin yoksa zorla mı konuşturayım?" dedi sinirli bir biçimde üstü başı ıslanmış çocuğa bakarken. Kazutora suratını sildi kendine gelebilmek için. Su iyi gelmişti desek yalan olmazdı.

"Az önce Hanma Shuji'den kaçıyordum." dedi hâlâ çok hızlı nefes alıp verirken. İkisinin de gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Bu aptalın Hanma Shuji tarafından kovalanmak için nasıl bir bok yediğini merak ediyorlardı.

"Kazutora." dedi Keisuke tereddütle. "Ne bok yedin amına koyayım?" kapüşonundan tutup oturduğu yerden kaldırdı onu. Ama oğlan öyle sarsılmıştı ki dengede duramayıp düştü tekrar yere. Bacakları titriyordu resmen. Tek bir adım atacak hâli kalmamıştı.

Mikey onun omzuna girdi destek alıp rahatça yerden kalkabilmesi için. "Ben..." utana sıkıla devam etti konuşmaya. "Çok fena borca girdim."

Keisuke şaşırıp kalmıştı. "Ne demek istiyorsun Kazutora?" diye sordu Mikey. "Hanma ve çetesiyle... gizliden bir alışveriş yapıyorduk. Anlarsınız." saçlarını karıştırdı titreyen koluyla. Keisuke sinirlenip yakasına yapıştı hemen.

"SENİ PİÇ! BİR DE UYUŞTURUCU MU KULLANIYORDUN AMINA KOYAYIM?"

"Baji sakin ol!" Mikey ikisinin arasına girdi. "HAYIR BEN KULLANMIYORUM!" diye çıkıştı Kazutora. Kendini toparlayabilmiş, sesini yükseltmişti.

"O zaman ne demeye borca giriyorsun amına koyayım?" Keisuke üzerine yürüdüğünde Mikey onu kolundan tutup savurdu. "Yeter! Birbirinizi dinlemeyi öğrenmezseniz olayı çözemeyeceğiz!" ikisini de yatıştırmaya çalışıyordu.

"Hanma bana madde verir, ben de okulda kimseye görünmeden bazılarına satarım. Yeminim olsun bir kere bile madde kaçırmadım!" arkasındaki duvara yaslanıp güç aldı. Kafasını kaldıramıyordu yerden Keisuke aniden bir yumruk patlatabilir diye.

"Satıcılık yaptığım adamlardan birisi iki aydır borcunu ödemiyordu. Bu hafta araştırmaya başladım. Şehirden kaçmış gitmiş, adam resmen yok olmuş."

Mikey derin bir iç çekip saçlarını geriye attırdı. "Hanma da beni sıkıştırıp duruyordu parayı getirmem için. Ara buluculuktan ben de malın yüzde yirmisi kadarını kazanıyordum."

"Anladım." dedi keyifsizce Keisuke. "Borcu olan adam kaçınca suç kimin üzerine kalır? Tabii ki de benim, beyni sikinden küçük aptal arkadaşıma!"

"Bağırma Baji! İşlek bir caddedeyiz insanlar duyabilir." Mikey tekrar aralarına girdi. O an o orada olmasa Keisuke bu aptalın ağzını yüzünü kırardı emindi ki.

"Ay sonuna kadar parayı bulmazsam beni mahvedecekler. Nuh diyor peygamber demiyor. Umrunda olan tek şey parası. Ya adamı bulmalıyım ya da parayı ama ikisi de elimden gelmiyor!" suratını avuçları arasına aldı. Omuzları titremeye başladığında ikisi de ağladığını fark edebilmişlerdi oğlanın.

Keisuke burun kıvırdı. "Ne kadar lazım?" dedi umursamazca. Kazutora yaşlı gözlerini silip utana sıkıla cevap verdi. "Bir milyon yen kadar." diye mırıldandı.

Mikey de, Keisuke de donup kalmıştı. Bir ay içinde böyle bir para bulmaları oldukça imkansızdı.

"Nereden bulacağız?" dedi Mikey derin derin düşünürken. Gidip duvara dayanıp saldı kendini. Eli saçlarında, kara kara düşünüyordu ne yapabileceklerini. "Ailem öğrenirse yaşatmaz beni." dedi Kazutora titreyen sesiyle. Dizlerini karnına çekip kafasını gömdü içine. "Üstelik arkadaşım olduğunuz için şimdi siz de tehlikedesiniz." sesi çok boğuk çıkıyordu.

"Mikey var yanımızda, kendine gel!" Keisuke dürtekledi onu. "Ben sizi korurum." dedi Mikey gaza gelmiş bir biçimde. Yine de sırtlarını tamamen ona dayayamazdılar. Bir çare düşünmek gerekti.

"Kazutora, ben paranı bulurum." Keisuke söylendi aklına gelen bir fikirle. İkisi de şaşkınca kafasını kaldırıp ona baktılar. "Aptal! Bir ayda bir milyon yeni nereden bulmayı düşünüyorsun! Kaç işte birden çalışmamız gerek sence? Banka falan mı soyacaksın lan, burada başımızı dertten kurtarmaya çalışıyoruz!"

"Bİ KES BE!"

Kazutora, aniden sesini yükselten Keisuke karşısında donup kalmıştı. Mikey de pek farklı sayılmazdı aslında.

"Bulacağım dedim işte. Sen dert etme orasını. Hayatta kalmaya bak." Mikey kalkıp Kazutora'yı sırtına aldı. "Neler planlıyorsun bilmiyorum Baji ama sana güveniyorum. Ben Kazutora'yı eve götüreyim, sen de beni haberdar edersin."

"Dikkatli olun." dedi Keisuke yalnızca. Kazutora zaten neredeyse bayılacak gibiydi hiç şikayet edemedi.

________________________________________

keisuke
en fazla ne kadar verebiliyorsun?


kararlılıkta baji gibi olun arkdslr

[✓] ꜰᴇᴀʀʟᴇꜱꜱ » 𝘣𝘢𝘫𝘪𝘧𝘶𝘺𝘶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin