>BÖLÜM 8 - Kaç, Saklan Yada Yakalan- Part 2 <

40 12 4
                                    

Keyifli okumalar :)

-DOKUZUNCU BÖLÜM-
"Kaç, Saklan Yada Yakalan - Part 2"
'

-DOKUZUNCU BÖLÜM- "Kaç, Saklan Yada Yakalan - Part 2" '

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

"Treni mi kaçırıyorsun öğrenci?" dedi sinir bozucu bir gülümsemeyle. "Bu ne acele böyle?"

Başımı iki yana sallayarak hemen reddettim ve elimdeki telefonu görebileceği şekilde kaldırıp salladım. "Sizi duymadım hocam telefonla konuşuyordum."

Çocuksu bir tutkuyla parlayan gözleri kısa biran üzerimden çekilip gösterdiğim telefona kaysada tekrar yüzümü bulması uzun sürmedi. Başını hızlıca sallayıp bir adım daha yaklaştı.

"Ah bunu duyduğuma sevindim, bende iyiden iyiye benden kaçtığını düşünmeye başlamıştım. Derslerime de girmiyorsun, hiç senin gibi bir öğrenciye yakıştıramadım doğrusu."

Sahte bir kızgınlıkla kaşlarını çattığında sakin kalmaya çalışıp onun bir öğretmen, benimse sadece bir öğrenci olduğum gerçeğini aklımdan çıkarmamaya çalıştım. Aksi taktirde o görevininin başına dönerken ben aldığım uzaklaştırma yüzünden ilk fırsatta İstanbul'a döneceğimden emindim. Uslu durmak buraya geliş şartlarımı ilk sıralarındaydı.

"Size özel bir durum değil efendim, sadece hastaydım."

Lütfen uzatma, lütfen uzatma, lütfen uzatma ve çekip git...

Bu kez gerçek bir şaşkınlıkla çatıldı kaşları, yüzümü inceleyip ağır ağır başını salladı.

"Belli oluyor, yüzün sapsarı olmuş. Tam iyileşmedin mi sen?" sahici bir öfkeyle gözlerini gözlerime çıkarttı.

"Yoksa amacın bizi de mi hasta etmek?"

Hafifçe güldüm. O esprisine güldüğümü sandı ama ben içten içe söylediği şeye güldüm. Tenimin sarılığı ona hasta olduğumu düşünürmüş olmalıydı ama hayır, benim tenim oldum olası solgun bir sarılığa sahipti. Bu yüzden yılın her günü hastaymış gibi gezerdim. Yine de bunu ona söylemek gibi bir niyetim yoktu.

"Ben iyiyim hocam, tamamen iyileştim."

"Güzel, o zaman artık asistanlığa başlayabilirsin herhalde?"

İstemsizce yutkundum, "Asistanlık mı? Ne yapacağım ki?"

"Zor şeyler değil o ka-"

Nefesim boğazımda takılı kaldı.

Kanımı donduracak türden bir çığlık tüm okulu inletti. Kalbimin korkuyla kasıldığını hissettim. Hava sanki biranda yoğunlaşmış gibiydi. Herkes gibi bende kitlenmiştim, neler olduğunu anlamaya çalışıyorduk ama yapabildiğimiz tek şey dinlemekti. Öyle ki dışarıdan gelen sesler haricinde nefes sesi bile duyulmuyordu, koridor adeta ölüm sessizliğine bürünmüştü.

Siyah Yıldız - Kaç Saklan Yada YakalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin