7

1.1K 140 69
                                    

selam :(

yorum yapın lütfen 🥺💖

***
chan

gözlerimi açık tutamıyordum. üst üste yaktığım kaçıncı sigara hatırlamıyordum ama, izmaritler, küllükten dışarı taşmıştı. başım ağrıyordu. ve halsiz hissediyordum. saat gecenin 3 buçuğunu gösteriyordu. sigaramın dumanını yavaşça dışarı üfledim. hemen ardından da söndürdüm. tüm gün o gelene kadar sigara içmekten de sıkılmıştım.

başıma geriye atıp, şakaklarıma biraz masaj yaptım. biraz gözlerimi dinlendirmeliydim. üzerime bir battaniye alıp tekrar balkona yöneldim. koltuğa yayılıp gökyüzünü izlemeye başladım. gözlerim benden bağımsız kapandığında, hyunjin'in sıcaklığı yoktu.

***

hyunjin

sessiz olmaya özen göstererek kapıyı sessizce açtım. parmak  uçlarımla içeriye adımlayıp hızlıca odama yöneldim. üzerimdekilerden kurtulup, sadece bir tişört giydim. biraz üşüyordum fakat hoşuma gidiyordu. ev çok sessizdi, chan uyuyor olmalıydı. tuvalete gidip sessizce yüzümü yıkadım. balkonun önündeki perdeden anlaşıldığı üzere, hava usulca esiyordu.

tam balkonun kapısını kapatacakken, chan'ı gördüm, balkonda uyuyordu. çocukluk battaniyemin altındaydı. gözümün gördüğü en güzel şey güzel yüzüydü.

üzeri inceydi, onu sabaha kadar izleyebilirdim ama burada üşürdü. yanağına bir öpücük kondurduğumda, gözlerini araladı.

"gelmişsin." dedi. "yok daha yoldayım." dedim alayla. yüzünü ekşitti.

kollarının arasına girdim, battaniyeyi de öbür elime aldım.uyku sersemi olduğundan yalpalayarak yürüyordu. odasının kapısını açtım, onu yavaşça yatağına bırakıp üzerini örttüm. arkamı döndüğümde, yavaşça kolumdan tuttu. elleri sıcacıktı.

"yanımda kalır mısın?"

"hiç kalmaz mıyım, tabii ki kalırım." dedim yere otururken. "sen neden uyumuyorsun?" dedi uykulu sesiyle.

"sen uyu, ben uyurum sonra." dedim. kafasıyla sessizce onayladı ve gözlerini kapadı.

o uyuyana kadar saçlarını okşadım. çok güzel uyuyordu.

tamamen daldığından emin olduğumda, ben de yanına uzandım. sırtı bana dönüktü, zaten yüzüne bakarak söyleyemezdim.

chan, dedim sessizce. "ben sana bir şey söylemek istiyorum, aslında senle uzun bir şey konuşacağım. ama sakın uyanma tamam mı?"

"ben.." dedim sessizce, içimi çektim.

"ben sana çok aşık oldum. böyle, bazen kalbim göğüs kafesimden taşıyor. tüm varlığımla seviyorum seni. sen benim her şeyimsin ve bu gerçekten lafta değil. olmayan annem ve babamın sıcaklığı gibisin, beni sürekli koruyup kollayan bir abisin."

"kokusu olmadan huzursuz olduğum tek sen varsın mesela. gece senin yanında uyumuyorsam, gece yarılarına kadar uyuyamıyorum ben. seni hep özlüyorum. sesini çok seviyorum. hep konuşmanı istiyorum mesela, sürekli adımı söylemeni istiyorum. kirpiklerini çok seviyorum. gözlerini de... gözlerini benden ayırmamanı da çok seviyorum."

"sen benim ilk aşkımsın chan. sana hiçbir zaman kendi isteğim ile hyung demedim."

umutsuzca derin bir nefes aldım.

uykusunda benim olduğum tarafa dönerek, örtüyü üzerine çekti. düzenli nefes alış-verişlerini duyabiliyordum.

"gamzelerin." dedim duraksayarak. "seni çok seviyorum chan. semi sen yapan her şeye aşık oldum ben."

"ama, babana bunu yapamayız, ayrıca bizi kabul etmeyen tonlarca insan var. aşkın cinsiyeti yoktur ama bu siktiğimin zihinlerine sokamazsın bunu."

"seni rastgele bir sokağın ortasında hiç öpemeyeceğim mesela."

"ama biliyor musun? herkes bizden nefret etse de, bana bir tek senin sevgin yeterdi. bu yüzden seninle her şeyi göze almaya hazırım. çünkü insanları yok sayacak kadar seviyorum seni."

"beni yarın çokça öp, olur mu? beni uzun uzun koklayarak öpmeni çok özledim. parmaklarını ellerimde gezdirmeni de çok özledim."

"lütfen beni sev, yavaş yavaş sev. ben seni hep seveceğim zaten."

uzanıp gamzelerini öptüm. kendime engel olamayıp, öpülesi yumuşak dudaklarına da ufak bir buse kondurdum. yüzünü izlemek çoğu şeyden güzel hissettiriyordu.

ona dokunurken sevgimin yoğunluğundan ellerim titriyordu, uzanıp usulca yanaklarını okşadım. ama uykusundan uyanabilirdi. yattığım yerden geri kaydım. onu rahatsız etmek istemezdim.

gece uyuyabileceğimi sanmıyordum. uykum da yoktu. aklıma gelen fikirle sessizce yerimden kalktım. saat gecenin 4'ü olmuştu.

boyalarımı ve tuvalimi ses çıkarmamak için odamda hazırlayarak odasına gittim. şövalemin üzerine tuvalimi kurdum.

tanrı'nın sanat eserini, sanat eserim haline getirecektim. belki de ona verebileceğim güzel bir doğum günü hediyesi olabilirdi...

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
strawberries & cigarettes ★ hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin