18

320 22 13
                                    


merhaba.... çok uzunca süreden sonra buraya yeni bölüm yazmak beni duygulandırdı sanırım. fakat sıradaki bölümler aşağı yukarı planlanmış olacağı için umuyorum ki aylarca bekletmem sizi yeniden.

bu bölümde de jeongin ve minho'nun kopuk ilişkisini işleyeceğim. aşırı ihmal ettiğimi fark ettim :")

hmmm, şimdi. bu bölümü ona ithaf ediyorum. çünkü kendisi çok tatlı bir sabırla bölüm atmamı bekledi!!!!!!!! nezaketin için teşekkür ederim miniş.. twsbelonging 🩷

iyi okumalar,  bölümü okurken yorum yapmanız ve varsayımlarınızı belirtmeniz beni çokça motive ediyor. öpüldünüz!!

bölüm şarkısı: d4vd-romantic homicide ʕ•ᴥ•ʔ

***

jeongin

önceki görüşmemizden çok daha kısa kalan saçlarımı ara sıra süzerken diğer yandan da alakasız bilgiler veriyordu minho... "yani kısacası, changbin'den ayrıldım. zaten yürümüyordu böyle."

bir süre sustuk. sonra sigarasından derin bir nefes çekti ve konuşmaya devam etti. "birine sadık kalma hissini özlediğimi hissettim."

"sanırım fazla geç kaldın hyung.." dedim sessizce gökyüzüne bakarken. yüzümde acı çektiğimi belli eden bir gülümseme vardı.

"niyeymiş, ufaklık?"

"iki ay." dedim sessizce, bu büyüyü bozmaktan korkar gibi ona baktım kısa bir süre. "en geç iki ay sonra anlarsın."

o an bakışları donuklaştı. elindeki sigarayı söndürmeden rastgele yere fırlattı ve bedenini oturduğu yerden bana çevirdi.

"biliyor musun? üstü kapalı şeylerden hiç hoşlanmam." bilmiş bilmiş konuşması asabımı bozduğundan, yüzümde alaycı bir gülüş vardı. "sikimde değil açıkçası." yüzü yüzüme yakındı, aniden değişen mimiklerinden dediğime baya bozulduğunu görebilmiştim.

"hm, ee, tabii, şey ben gideyim o zaman." kekeleyerek kurduğu cümleye sırıttım. çok tatlıydı.

oturduğu salıncaktan kalktı ve arkasını silkeledi tozlardan kurtulmak için. hüzünlü gözlerle süzdüm onu yan salıncakta hafifçe kıpırdanırken. hasret olduğum adamı izlemeye koyuldum. saçlarını doğal halinde, dalgalı bırakmıştı. bembeyaz teni sanki daha solgun geldi gözüme bugün. göz altları morarmıştı, çoğu geceler asla uyuyamadığını biliyordum.

onun aksine onun hakkında yüzlerce şeyi biliyordum hatta, o ise muhtemelen yaşımı ya da ikinci adımı bile bilmiyordu.

deli divane aşık olduğum adamı ondan iyi tanıyordum; burnunun ucundaki benden hiç hoşnut olmadığını, o henüz doğmamışken annesinin onu aldırmak istediğini ama parası yetmediği için vazgeçtiğini, babasının annesiyle kavga ederken kalp krizi geçirip öldüğünü, çilek yemekten hoşlanmadığını ve günlük sigara rekorunun 4 buçuk paket olduğunu biliyordum. ayrıca lisede ona taciz etmeye çalışan çocuğun arkadaşları onu kuytuda sıkıştırıp acımadan bıçakladığı için göğsünün bir karış aşağısında iz kalan yarasını...

o kendini hiç sevmezdi, ben ise ona bakarken ömrümü feda ederdim uğruna.

gözlerim dolu dolu onu incelerken arkasını bana doğru dönmüştü çoktan. üzgün durduğumu fark etmiş olmalı ki, yüzü yüzüme denk gelecek şekilde eğildi önümde. alnımdaki kahküllerimi eliyle tarayıp alnıma sıcak bir öpücük kondurduğunda gözyaşlarımı serbest bırakmıştım.

ruhuma işleyen o iğrenç ağrıya hapsolurken minho başımı göğsüne bastırdı ve kalp atışları kulaklarıma dolduğunda gözlerimi kapatıp acımı umursamadan keyfini çıkardım.

***
bölümdeki minho 🎀💗⬇️⬇️

***bölümdeki minho 🎀💗⬇️⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
strawberries & cigarettes ★ hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin