selam!! yb istediniz <3
oy ve yorum??
***
"o dondurmayı çabuk bırak, daha kahvaltı etmedik."
umursamazca omuz silktiğimde, suratında bıkkın bir ifade oluşmuştu. elindeki doğradığı ekmeği bırakıp yanıma geldi. elimdeki dondurmayı alınca mızmızlandım.
"sen çok yaramaz bir çocuk olmaya başladın."
"öyleyse cezalandırsana beni." dedim kulağının arkasına mırıldanarak.
''jin, bebeğim lütfen beni sınama.''
dil çıkardım. "bugün temizlik mi yapsak? ya da boş ver, şirketi arayalım da birini yollasın."
"bence de öyle olsun."
"bugün ne yapsak? tatilin bitmesine az kaldı, dersler başlayacak, şimdiden bunaldım."
chan'ın doğum gününe de 5 gün kalmıştı.
kendi kendime oflarken yanına sıvışıp hazırlamasına yardım ettim. ekmekleri tabağa dizmek ya da reçelleri tabağına dökmek gibi basit işlerdi.
diğer türlüsü zaten bana yasaktı.
elimdeki reçel kavanozunun içine parmağımı daldırdım. parmağımı ağzıma sokup tadına baktım. chan bana bakarken, parmağımı daldırdım tekrar. yavaşça ağzına götürdüm, parmağımdaki reçeli emdi.
ben de onun üzerine parmağımdaki kalan reçellerle birlikte parmağımı tekrar ağzıma soktum, sonra da parmağımı yıkayıp reçelleri ve kalan kahvaltılıklarımızı masaya götürdüm.
o da kalanları alınca oturduk ve yemeye başladık. portakal suyumdan bir yudum aldım. bir süre sessizce kahvaltımızı ettik. aniden sessizliği bozmuştu.
"bu yıl üniversiteye başlayacaksın. çok garip hissettiriyor."
"ne ara bu kadar büyüdük, değil mi?"gülümseyerek bana baktı. "yetimhanedeki zamanlarımızı hatırlıyor musun?" böyle deyince yüzüm birden düşmüştü.
"gerçekten de ayrıntılı hatırlamak ister misin? "evet." dedi kendinden emin bir şekilde. ayağa kalktım, "hemen geliyorum." dedim odama doğru yürürken.
mutfağa geri döndüğümde, chan elimdeki kalın siyah deftere bakıyordu.
"bak, bu benim günlüğüm. şimdi istediğin kadar hatırlayabiliriz." dedim fevri bir şekilde.
benim için önemli olan tarihleri kurdelelerle işaretlemişim. "onları okuyacağım, yoksa çok uzun." dedim.
ayağa kalkıp koltuğa geçtiğinde, kafasını kabul edercesine salladı, suratı ifadesizdi. hafifçe öksürdüm.
baştaki sayfalarda, 6-7 yaşlarındaydım. sayfaların arasında biraz daha ilerledim. annem ve babamı özlediğimi yazdığım sayfaları, satırların ardında bıraktım.
derin bir nefes aldım. okuyacak gibi hissetmiyordum. bedenimi ona bırakıp hıçkırdım. aciz gibi ağlıyordum.
"istersen gece okuruz. şimdi bırakalım bunu. bugün birlikte dışarı çıkalım mı? baksana hava da çok güzel." konuyu dağıtıyordu.
kafa dinlemek bize iyi gelebilirdi. usulca kafamı salladım. vücudumu, yasladığım bedeninden ayırıp gözlerine baktım. "teşekkür ederim." dedim. gözyaşlarımı sildi.
"hadi hazırlanalım o zaman."
"tamam abi."dedim. iğrenir gibi baktı suratıma. "şaka yapıyorum." dedim. ona sık sık abi demezdim. ondan dolayı garipsediğini umdum.
"tamam." dediğinde kahkaha atarak odama gittim.
aceleyle üzerime bol siyah bir croptop ve altıma siyah deri pantolonumu geçirdim. uzun siyah saçlarımı salık bıraktım. siyah beyaz bir bandana taktım ve ayağıma damalı vans'lerimi geçirdim. sakince makyaj masama oturdum. saçımı yine düzelttim, dudaklarıma şeffaf lip glossumu sürdüm. gözlerime de hafifçe bir eyeliner çektim. hızlıca parfümümü sıkıp ışığımı kapatarak odamdan çıktım.
chan'a seslendiğimde, cevap alamadım. kapıyı tıklatıp birkaç saniye bekledikten sonra, içeri daldım. kıvırcık saçlarına fön çekiyordu. kıyafetlerini çoktan giyinmişti. altına, dizleri hafif yırtık bir mom jean, üzerine de beyaz bir gömlek giymişti. gömleğini pantolonunun içine sokması ona spor bir hava katmıştı.
"hazır mısın?" yatağına uzanmıştım, panda gibi yuvarlanıyordum.
cüzdanını ve telefonunu cebine koyarken, ben de ayağa kalkıp, boy aynasının önüne geçerek üstümü düzelttim. karnımda açıkta kalan yara izim vardı.
chan hoşuna gittiğini inkar etmediğimden, makyajla kapatmamıştım. elini karnıma koydu. izlerime dokunduğunda, kanımın ısındığını hissetmiştim.
ifadesizce bana baktı, ardından biraz beni inceledikten sonra derin bir nefes aldı.
sonra yanından usulca geçip kapıya yürüdüm. bir ân önce kafa dağıtmak adına anahtarımızı alıp evden çıktık.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries & cigarettes ★ hyunchan
Fanficannesiz ve babasız olan hwang hyunjin, ona karşı sevgi dolu üvey abisi chris bang, çilekler ve sigaralar.