selam!!
***
sabah chan'dan önce kalkıp kahvaltı hazırlamıştım. ama hiçbir şey yiyesim yoktu.
geçen geceden beri midem bulanıyordu. elimle karnımı ovuştururken odamıza gittim ve chan'ı uyandırmak için eğilip onu dudağından uzunca öptüm.
direkt gözlerini aralamıştı. "günaydın yakışıklı prens."
"günaydın sevgilim."
midemde kelebekler uçuştuğunda yutkundum. yanaklarımın ısındığına emindim.
"kahvaltı hazırladım bize. hadi yüzünü yıka da gel." üstümdeki hırkayı düzeltirken konuştum.
"ne yaptım dedin?"
"şey, kahvaltı-"
"senin için ne kadar tehlikeliydi bu, haberin var mı? sorumsuz davranmayı bırak artık hyunjin. senin için endişeleniyorum ama sen bunu hiçe sayıyorsun." soğuk ses tonuyla konuştuğunda yutkundum.
"özür dilerim chan-"
"özür falan dileme benden. kendinden özür dile, yaşadıklarını ne çabuk unuttun? özsaygın olsun biraz."
"chan kırıyorsun.." dedim fısıldayarak. gözlerim usulca dolmuştu.
üstündeki örtüyü agresifçe kaldırıp ayaklarını sarkıttı ve yüzünü buruşturarak odadan çıktı. hemen ardına çöküp yere eğildim ve ellerimi yüzüme kapatıp ağlamaya başladım.
"chan özür dilerim.." diye bağırdım kapıya doğru. dış kapının çarpılma sesi gelmişti. evden gitmişti, benden.
ben ise sadece bize şirinlik olmasını istemiştim ve beraber yememiz için kahvaltı hazırlamıştım.
sinirlerim bozulduğu için hızlıca yerden kalkıp odama gittim.
sanırım, biz sevgili olunca huyu değişmişti.
kırılgan bir yapım vardı, biliyordum. ama canım acıyordu işte.
dizlerimi kendime çekip düşündüm biraz. sevgili olmak istemiyor muydu benimle? yoksa beni sevmiyor muydu?
aptal düşüncelerim bedenimi sararken yavaş yavaş uyuyakalmıştım.
***
"bebeğim.. uyan."
"ne oldu bana?" dedim yerimden doğrularak.
"acıktın mı güzelim? yemek hazırladım bize."
"acıktım." dedim usulca. arkasını dönüp yemekleri tabağa koyarken sordum. "chan, sen beni sevmiyor musun?"
chan elindekileri bırakıp bana döndü.
"özür dilerim chan." sesim çatlamıştı.
"ssshht." yanıma gelip usulca koltuğun ucuna oturdu. "güzelim, sevmez olur muyum? aşığım ben sana."
"ama sabah bana bağırdın." dedim hıçkırarak. "kalbim kırıldı."
"özür dilerim hyunjin'im.." başımı okşayarak saçlarımı öptü.
"güzel sevgilim, seni sevmediğimi nasıl iddia edersin? seni çok seviyorum ben."
kollarında büzülürken daha çok hıçkırdım. ben sakinleşene kadar okşadı tüm bedenimi.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberries & cigarettes ★ hyunchan
Fanfictionannesiz ve babasız olan hwang hyunjin, ona karşı sevgi dolu üvey abisi chris bang, çilekler ve sigaralar.