"Uyuyor komutanım."
"Tamam Alkın. Sen git. Dediğim gibi seni fazla görmemesi lazım. En kısa zamanda da Hakkari'den Mardin'e görev yerin değiştirilecek. Üstlere bildirdim. Kabul ettiler ve seni öne aldılar." Ne? Neden gidecek? Neden onu görmemem lazım?
Benim bilmediğim, benden itinayla saklanan bu bilgi neyse onu öğrenicem. Ama şimdi değil. Benim az önce konuştukları şeyi duyduğumu öğrenirlerse ortalık karışır ve görev mahvolur. Ben de annemi öldüren pisliği öldürme fırsatını kaçırırdım. En iyisi ŞİMDİLİK bir şey bilmiyormuş gibi yapmak. Ama Alkın'ın buradan gitmesine izin veremem. Nedenini ben de bilmiyorum ama gidemez.
Sabah
Akşam verdiğim karardan sonra uykuya dalmışım. Aslında planım uyumayıp başka şeyler öğrenir miyim diye odayı dinlemekti ama. Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Tabii ki gitmişlerdi. E yani başka ne yapacaklar? Biri Tuğgeneral diğeri de ben olmadığım için tim komutanı. Hemen üstümü giyip dışarı çıktım ve tahminlerim doğru çıktı. Her hastaneye yattığımdaki gibi kapıda iki asker nöbet tutuyordu. Tutsunlar canım ben katiyen şikayetçi değilim. Sonuçta ben Hakkari tugay komutanı Selçuk Tuğgeneralin kızı Binbaşı Açelya Öztürk. Neyse, günlük egomuzu da sergilediğimize göre tugaya gidebiliriz.
Tugaya gelince önce Tuğgeneralin odasına gitme kararı aldım. Kapıyı çalıp içeri girdim.
"Binbaşı Açelya Öztürk, Ankara. Emret komutanım."
"Gel otur kızım. Hastaneden yeni çıktın." Ay hadi çok ısrar ettin oturayım bari.
"Komutanım operasyon ne zaman ve nerde? Hücum odasında plan göremedim. Sizdedir diye düşündüm." Aslında hücum odasına falan gitmedim. Hastanedeyken bizim timdeki Ege'ye baktırdım. O da öyle bir plan yok burada dedi.
"Yarın gideceksiniz. Ve planlar bende değil. Senin masanın üstünde" Ay noluyo noluyo? General bırak planları bana vermeyi, kopyasını bile çıkarmazdı. Yani daha doğrusu bu kadar önemli, üzerinde yıllarca çalıştığımız operasyonların planlarını. Neyse çok sorgulamamak lazım. Ne demişler; Üzümü ye, bağını sorma.
"Teşekkürler komutanım. İzninizle." Hemen asker selamı verip koşarak odama gittim. Artık planlar bende. SENİ GEBERTİCEM AKREP. Kendi ellerimle.
Hemen odama gidip planları alıp timimin odasına gittim.
"HERKES OPERASYON ODASINA. ÇABUK." Hepsi hızla odaya koşarken ben nasıl koştuysam başa oturmuş onları bekliyordum. 1-2 saniye sonra onlar da yerlerini aldılar. Hafif bağırarak konuşmaya başladım.
"Şimdi, ilk asker olduğumuzda ve her şehit verdiğimizde ettiğimiz o İNTİKAM YEMİNİ'ni fazlasıyla yerine getirme zamanı. Yıllardır peşinde olduğumuz AKREP'i bulduk. Hem benim annemi öldüren hem de birçok askerimizi şehit olmasına neden olan o kalleşi kendi ellerimizle öldürücez. YARIN. Şimdi herkes önündeki dosyayı açıp operasyon planlarına baksın. Yarın sabah erkenden yola çıkacağız. ŞİMDİ OPERASYONA EN İYİ ŞEKİLDE ÇALIŞALIM. HATA İSTEMİYORUM."
Oy vermeyi unutmayın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Binbaşı Ve Yüzbaşı / Tamamlandı / Düzenlendi
ActionBinbaşı Açelya Öztürk... Yüzbaşı Alkın Eyüboğlu... Hayatları, savaşları, aşkları... Yılların sonu... Mutlu olmak mı? Oy vermeyi, yorum yapmayı unutmayın! Hikayedeki unsurlar, karakterler, mekanlar ve yer verdiğim her şey tamamen bana ait olan kurgu...