Arılar -Final-

1K 106 84
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Meleğim, beyaz olsun."

"Siyah."

"Canım, beyaz daha güzel olu-"

"Siyah."

"Neyi tartışıyorsunuz lan?"

Kafamı çevirip kapıda bize bakan Fei'ye baktım.

"Duvar siyah olsun diyorum."

"Ben de beyaz diyorum."

Fei gözlerini duvara çevirdi. "2 duvar siyah, 2 duvar da beyaz olsun o zaman."

Chrollo ile aynı anda birbirimize döndük. Hiçbir şey demeden gözlerimize baktık.

Sessizce anlaşmış gibi aynı anda başımızı salladık.

"Tamam, istediğim tablo ve duvar süslerini 2 siyah duvara dekore edebilirim."

"Diğer 2 duvar da istediğim gibi düz beyaz olur."

Gülümseyerek kafamı salladım, o da gülümseyerek kolunu omuzuma attı ve dönerek odadan çıktık.

Yeni bir eve taşınıyorduk çünkü ben onun evinde bu şekilde oturmak istememiştim.

Biraz rahatsız hissettiriyordu.

Ayrıca eski oturduğu yer benim hastaneme uzaktı. Şimdi taşındığımız yer ise hastaneye 10 dakikalık uzaklıktaydı.

Tabii Chrollo Bey'i gökdelen fantezisinden vazgeçiremediğim için bu sefer de 30 katlı bir gökdelenin 13. katına taşınmıştık.

"Machi! Sıçtın yemeğe!"

"Lan asıl sıçan sensin hayvan!"

Chrollo ile aynı anda mutfağa yöneldik. Hisoka ve Machi ocağın önünde kavga ediyorlardı.

"Yine neden kavga ediyorsunuz?"

Machi elinde yemek kaşığı ile, Hisoka ise tencere kapağı ile bana döndü.

"Yemeğe tatlı biber koymama izin vermiyor!"

Hisoka poposuyla ona vurarak onu kenara ittirdi. "Bu yemeğe tatlı biber yakışmaz! Acı biber lazım!"

"Siz aptallar biber yüzünden mi kavga ediyorsunuz?"

Arkamızdan Fei'nin sesi geldi.

"Bugün çok sakinsin sen."

"Ben hep sakinim."

Sesli bir şekilde güldüm. "Taşşak geçme."

"Ne var lan? Sakin değil miyim ben?"

"Ha-"

"Ange." Chrollo aniden eliyle ağızımı kapadı. "Sinirlendirme onu meleğim."

Dışarıdan bir ses geldiğimde kaşlarımı çattım. "Duydunuz mu?"

Sessizlik oldu, herkes bir şey duymaya çalışıyordu.

"Neyi duyduk mu?"

Hisoka'nın sorusu ile içeriyi işaret ettim. "Sanki uzaktan bir insan bağırışı geldi."

Omuz silkti, "Belki biri ölüyordur."

"Bu normal mi yani?"

"Evet?"

"Hayır?"

"Evet?"

Kaşlarımı çatarak Feitan'a baktım. "Sen hiç konuşma! Psikopat!"

"Ulan sen psikopat değilsin sanki! Manyak seni!"

"Sevgilimle düzgün konuş."

İkimiz de aynı anda Chrollo'ya döndük. "Sen sus! Ultra psikopat!"

Şaşkınlıkla bir bana bir Fei'ye baktı. "Nasıl aynı anda aynı şeyi söyleyebilirsiniz?"

Güldüğüm sırada bu sefer daha net bir ses duydum.

Ve bu sefer tek duyan ben değildim.

Herkes kafasını salona çevirdi ve aynı anda odadan çıkarak salona girdik.

"Çocuk sesi duydum."

"Ben de."

Başımızı salonun tamamen cam olan tarafına çevirdiğimizde bir ipe tutunmuş, cama doğru gelen iki çocukla şoka girdik.

Bir saniye sonra cam parçalanarak iki çocuk da içeri uçtu.

"Gon? Killua?"

"Lan siz!"

Feitan tam katanasını çıkaracakken Gon ve Killua hızlıca ayağa kalkıp bizi de çekiştirerek dış kapıya koşmaya başladılar.

"GELİYORLAR!"

Onlara ayak uydurmuş koşarken bağırdım. "NE GELİYOR?"

"ARILAR!"

"NE?"

Tam evden çıktığımız ve kapıyı kapadığımız sırada içeride gördüğüm son şey evin içini arıların doldurmasıydı.

Kitap bitti, okuduğunuz için teşekkürler. Başka bir kitapta görüşmek üzere.

Chrollo x Reader (HxH x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin