Öldürme isteği

819 103 45
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Fei, çocuğu bırak."

Kaşlarını çattı, "Artistlik taslayan oydu."

"O bir çocuk. Ve sen yetişkinsin."

"Ne yani çocuk diye ona bebek muamelesi mi yapacağım?"

Çocuğun kolunu biraz daha sıktığında çantamı yere bırakarak hızlı adımlarla onlara ilerledim ve çocuğun kolunu tutan kolunu tuttum.

"Hey. Bırak hadi."

"Feitan. Yedek patronu dinle hadi."

Hisoka'nın eğlendiğini belli eden sesine göz devirdiğimde Feitan ona döndü.

"O ne zamandır yedek patronumuz?"

"Chrollo'nun sevgilisi olursa öyle oluyor."

Kaşlarım havaya kalkarken Hisoka'ya baktım. Duvara yaslanmış kartları ile oynuyordu.

"Ben onunla sevgili değilim!"

"Tabii canım... Değilsindir. Ben de sihirbaz değilim."

İç çekerek Feitan'a döndüm ve aniden tüm gücümü kullanarak onu ittirdim.

Bunu beklemiyor olacak ki yeşil kafalı çocuğun kolu elinden kaydı ve birkaç adım geriye gitti.

Çocuğu doğrultarak koluna bakmaya başladım. "Ağrıyor mu?"

"Biraz-"

"Gon! Onunla konuşma!"

Kaşlarımı çatarak beyaz kafaya baktım. "Bana bak velet. Arkadaşına yardımcı oluyorum. Bırak da doktorluğumu yapayım."

Birkaç saniye çatık kaşlarla beni süzdü ve hafifçe başını salladı.

Gülerek yeşil kafanın koluna bakmaya devam ettim. "İzin için sağ ol."

Neredeyse 1 dakika sonra yeşil kafanın kolunu bırakarak bir elimi belime koydum. "Şanslıymışsın, en azından kolun kırılmamış. Ama birkaç gün o kolunu çok zorlama."

"Doktorluğun bitti mi?"

Hemen arkamdan gelen ses ile arkamı dönerek Feitan'a baktım.

"Seninle konuşmalıyız."

Gözlerini kıstı, "Bana patronluk yapma."

"Patronluk yaptığımı söylemedim. Gel biraz konuşalım."

Odadan çıkıp diğer odaya girdiğimizde duvara yaslandım. O da karşımdaki duvara yaslandı.

"Anlat hadi."

Kılıcını belinden çekerek sanki ilk kez görmüş gibi onu incelemeye başladı. "Neyi?"

"Bu çocukların olayı ne?"

"Bizi takip ediyorlardı. Ayrıca onlar güçsüz değil, Ange."

Sakince başımı aşağı yukarı salladım. "Evet bunu ben de fark ettim."

Bir şey demeyince konuşmaya devam ettim. "Chrollo nerede?"

"Evinde."

"Ev? Onun evi mi var?"

Tamam, doğruyu söylemek gerekirse evi olduğunu hiç düşünmemiştim çünkü her zaman bu eski binada duruyordu!

Kafasını kaldırıp bana baktı. "Hepimizin evi var aptal. Evsiz değiliz!"

Bir anda bana çıkışınca gözlerimi büyüterek 2 elimi teslim olur gibi havaya kaldırdım. "Tamam, pardon..."

"Bence çocukları bırakın gitsinler."

"Ne istediklerini bile bilmiyoruz."

"Sadece çocuklar, Fei. Siz peki? Koca bir suç örgütü!"

Kılıcı sadece 1 saniyede elinden çıkıp yüzümün ortasına gelirken direkt kafamı çağa çektim ve kılıç duvara saplandı.

Şaşkınlıkla kılıca baktım. Saniyeler sonra ona döndüm. "Sen beni mi öldürmeye çalıştın?!"

Gözleri yine kısılmıştı ama bu sefer gülümsediğinden dolayıydı.

"Pardon... Sadece kaçabilecek misin merak ettim."

"Kaçamasam ölürdüm!"

Kılıcı sinirle elime alarak ona ilerledim.

Omuz silkti, "Evet, ölürdün."

Öfkeyle kılıcı boynunun hemen yanından duvara sapladığımda bir milim bile kımıldamadı.

"Seni öldürebilirdim."

"Öldürme isteğin yoktu."

Bir süre daha gözlerine baktım ve iç çekerek geri çekilip odanın kapısına yöneldim.

Tam kapıdan çıkacağım sırada arkamdan seslendi. "Chrollo'dan izin alırsan çocukları bırakırız."

Durup omuz üstünden ona baktım. "Öldürme isteğin yoktu."

Kaşları hafifçe kalktı, "Ne-"

"Kılıç bana yaklaşırken gözlerini gördüm. Resmen kaçabilmem için dua edecek durumdaydın, aptal."

Gülümsedim, "Arkadaşız sanırım?"

O bir şey diyemiyorken önüme döndüm ve yürümeye devam ettim.

Chrollo x Reader (HxH x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin