Kameralar

928 109 54
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

Odamın içinde dönüp dururken mırıldandım, "Koridorun sonunda acil çıkış var. Oradan git."

"Hayır."

Durup koltuğumda rahatça oturan haç kafaya baktım. "Ne demek hayır?"

"Hayır, yani reddediyorum."

"Bana bak!"

"Bakıyorum."

Öfkeyle ellerimi saçlarıma attım, bu adam gerçekten beni delirtmek istiyordu.

"Kalbinde bir sorun mu var?"

"Hayır."

"Başka bir sağlık sorunun mu var?"

"Hayır."

"Diğerlerine bir şey mi oldu?"

"Hayır."

Kafamı kaldırıp çıldırmış gibi ona baktım, "O zaman neden buradasın?!"

"Seni ziyaret etmek istedim."

Koltuğa doğru ilerleyerek tam karşısında durdum. O oturduğu için ona üstten bakıyordum.

"Ziyaret ettin. Ve gitme vaktin geldi."

"Neden bu kadar sorun yapıyorsun? Kimse beni yakalamaz, yakalasa bile bir şey yapamaz."

Sinirle eğilip yakasından tutarak kendime çektim. "Bana bak, seni aptal. Burada düşündüğüm tek kişi sen değilsin. Kendimi de düşünüyorum. Zaten dün kaçtığın için polisler benden şüphelenirken bir de tekrar hastaneye geldin ve benim odamdasın. Biri gelse ne olacak biliyor musun? Seninle aramda bir şey var sanacak!"

"Aramızda bir şey var zaten." 

Anlamsızca kaşlarımı kaldırdım.

"Sen doktorsun, ben de hastan.     
Hasta-Doktor ilişkisi."

İç çekerek yakasını bıraktım ve birkaç adım geri gittim.

"Senden nefret ediyorum."

"Polisleri çağırabilirsin."

"Çağırırsam beni de sorguya alırlar."

"Gerçeği söylersin."

"2 gün üst üste seninle yakalandım. Hemen inanmazlar."

"Motorunu buldun mu?"

Gözlerim kapıdayken mırıldandım, "Motorum mu?"

"Çalındı demiştin."

"Bulamadım. Çalanı bulduğum an steteskobumu ona sokacağım."

Ayağa kalktığını hissettim, tam o an kapı 2 kez tıklandı. "Ange!"

Korku ve telaşla hızla yanımdaki dolabı açtım ve haç kafayı tüm gücümle içine ittirdim. Gürültü ile dolaba girdiğinde kapağı da hemen kapattım.

"Gel!"

Bir elim dolap kapağının üstündeydi çünkü o aptalın sırf eğlence olsun diye dışarı çıkmasından korkuyordum.

Severus elinde birkaç dosya ile içeri girdi. Yaptığı ilk şey koca gözleriyle etrafa bakmak oldu.

"İyi misiniz? O ses neydi?"

"İyiyim, iyiyim. Sadece... Bir şeye sinirim bozuldu da, dolaba vurdum."

Önce dolaba, sonra tekrar bana baktı. "Sinirlenince bir yerlere vurmayı bırakmanız gerek. Zaten bir elinizi bu yüzden yaraladınız."

Bana uzattığı dosyaları tutmak için elimi dolaptan çekerek iki elimle dosyaları tuttum.

"Bugünkü hastaların dosyaları. Bazılarına çift bölümden doktorlar bakacakmış. Ah, bir de yarın akşam hastane ile yemeğe gidecekmişiz. Çoğu bölüm ve bölüm başkanı gelecekmiş."

Dosyaları masaya bırakırken mırıldandım, "Yani ben de geleceğim..."

"İyi tarafından bak, en azından bedavaya yemek yiyeceğiz."

"O toplantıları hiç sevmiyorum. Birbirlerine kinleri olan doktorlar da orada oluyor ve her saniye alttan alttan birbirlerine laf sokuyorlar."

Kalçamı masaya yaslayıp Severus'a baktım. "Haklısınız... Ah, bir şey daha var! Hastane kameraları!"

Ellerimi korkuyla iki yana koydum. Haç kafa kameralarda gözükmüş olabilirdi.

"Ne olmuş kameralara?"

"Bugün bir arıza olmuş, en erken yarın düzelir diyorlar."

Belli etmemeye çalışarak rahat bir nefes aldım, "Tamam, çıkabilirsin."

Başını sallayarak arkasını döndü ve birkaç saniye sonra odada yalnız kaldım.

Pardon, dolaptaki haç kafa ile yalnız kaldım.

Dolaptan ses çıkmayınca kaşlarımı çatarak dolabın kapağını açtım. Haç kafa dolabın tabanına çocuk gibi oturmuş bana bakıyordu.

"Bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum."

Kenara çekilip çıkmasına izin verdim. O dolaptan çıkarken bir elimi masama koyarak mırıldandım.

"Kameralar senin yüzünden bozulmuş olamaz, değil mi?"

"Dalga mı geçiyorsun?"

Onun yüzünden olmadığını düşünerek rahat bir nefes alırken bana döndü. Dudağında "Beni küçümseme." der gibi bir gülümseme vardı.

"Tabii ki benim yüzünden. İkimizi de tehlikeye atamazdım."

Chrollo x Reader (HxH x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin