twenty // sadece sen

336 25 9
                                    

hoslandigim kiza ondan hoslandigimi soyledim ben seni arkadasim olarak goruyorum dedi bunlari ayirmamak icin zor tutuyorum kendimi

(uykunuz varsa simdi okumayin lutfen sabahi bekleyin <3)

Sahip olduğum rahatlık ile kapanan gözlerimi açık tutmaya çalıştım, şu an uyumak istiyordum ama Eren'e yük çıkarmak istemiyordum.

Gözlerimi dağınık salonda gezdirdim, her yer abur cubur doluydu. Dışarıda yağmur yağıyordu, penceler kapalıydı ama yağmurun sesleri duyuluyordu. Her yer sıcacıktı ve Eren ile ben koltukta yatıyorduk.

Üstümüzdeki örtüye daha çok sarılıp derin bir nefes aldım. Regl döneminde olduğum için karnım çok ağrıyordu ama Eren'e sadece ağrıyor demiştim. Yani... daha önce hiç sevgilime regl olduğumu söylememiştim. Biraz da çekindim.

Ellerini tişörtümün altından karnıma götürüp okşamaya başladı. Eren'i her haliyle seviyordum ama kesinlikle bu hali daha iyiydi.

Artık onunla sürekli konuşur, ayrılamaz evreye gelmiştim. Açtığımız film biterken sesi de yavaşça kısılıyordu. Yavaşça arkamı dönüp ellerimi vücuduna koydum.

"Bu gün eve gitmem gerek, annemler endişelenecek."

"Gece oldu, sabah okuldan sonra gidersin."

Dudağımı kıvırıp biraz düşündüm, sabah saatlerinde gitmem daha iyi olurdu.

"Peki."

"Ağrın geçti mi?"

"Biraz, çok ağrımıyor artık."

"Uykun var mı?"

"Evet, ama İngilizce ödevi vardı."

"Okulda yaparız, yatağa çıkalım hadi."

Bazen sanki evliymişiz gibi hissediyordum. Sahi, Eren Jaeger ile evli olmak nasıl olurdu? Sanırım evlenmek istemezdi, biraz huysuz zaten.

Beraber üst kata çıktık ve Eren'in odasına girdik. Yatağa yerleşip esnedim. Yatakta çok ince bir örtü vardı, Eren biraz kalın bir örtü ile geldi ve yatağa fırlattı.

Lambayı kapayıp dizlerinden destek alarak hemen üstümde durdu. Kuru dudakları ile bir öpücük verip, biraz aşağıya ilerledi.

Tişörtümü sıyırıp dudaklarını karnımda. gezdirdi, rahatlamaya ihtiyacım vardı. Ellerimi saçlarının arasına geçirdim ve baş parmağım ile daireler çizdim.

Dudaklarını durdurduktan sonra dilini kullanmaya başladı, elleri ile ıslattığı yerlerde yuvarlaklar çiziyordu. Bir süre sonra tişörtümü indirip dirseklerinin üstünde bana baktı.

Uzanıp dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum ve yatağa yerleştim. Yanıma yatıp benden tarafa döndü, aynısını yaptım.

"Irzıma göz dikmeyi kes bu arada, özel haftamdayım ben."

Yüzünde bir tebessüm belirdi, öylece birbirimize bakıyorduk. Eren Jaeger'ı içten bir şekilde gülümsetmek, cennet hissi veriyordu.

highschool // eren jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin