twenty-four // sevgilim

347 20 17
                                    

Cinsel içeriklerin artmasının sebebi ergenlik döneminde olmaları ve bunu bağımlılık haline getirmeleri, rahatsız olanlar ve özellikle iğrenecekler geçebilir.

Bu hafta normal geçerken tatil zamanı gelmişti bile, ışıklar kapalı yatağımda yatıyordum. Şu an çok sıkılıyordum ve bir an aklıma odamı düzenlemek geldi. Ama hangi birini?

Aslında karmaşık bile değildi, sadece aradığım şeyi bulamıyordum. Ayağa kalkacakken mesaj geldi. Uzun süre karanlıkta kaldığım için telefonu açınca gelen ışık gözlerimi yakmıştı.

eren : evinin yakınlarındayım gelebilir miyim

Bir insanın yazdığı bir cümle nasıl bu kadar heyecan yaratabilirdi bilmiyordum. Hızla yerimden kalkıp aynaya baktım. Pijamalarımı değiştirmeli miydim, makyaj yapmalı mıyım?

Ya da doğal halimle mi kalmalıyım? Sonuçta, sevgiliydik ve eninde sonunda beni böyle görecekti. Aileme ondan bahsetmiştim ama şu an hepsi uyuyordu. Eren'e görüldü kalmasın diye telefonu geri aldım.

ai : gel

Hızla aşağı inip kapıyı açtım ve önünde beklemeye başladım. Bir süre sonra görünmüştü, saçını yine her zamanki gibi yapmış, üstündeki deri ceket ile bana ilerliyordu. Kapının önüne yaklaşınca üstüme baktı ve gülümsedi. Yeşil pijama takımım gayet güzeldi oysa ki?

Yanıma geldi ve belimin kenarından tutarak kucağına doğru kaldırdı. Soğuktan çatlamış dudaklarını öpüp ısırmak kadar güzel bir his yoktu. Duygularım her an artıp daha da muhtaç hissettiriyordu ona. Her an Tanrı'ya şükür etmek zorunda gibi hissediyordum kendimi.

Yere inip ellerinden tuttum ve içeri doğru sürükledim. Ayakkabılarını çıkardı ve peşimden geldi. Odama bir kere girmişti, ve o da ilk seferimizdeydi. Sadece uyuyup kalktığı için görememişti bile. Onu odama sokacağım için stresli hissediyordum. Hem de toparlamaya karar verdikten hemen sonra?

Beraber yukarı çıkarken kapıyı sessizce açtım ve içeri girdiğimiz gibi kapıyı kilitledim. Yüzüme öylece gülerek bakıyordu.

"Aptal, kimse girmesin diye."

Yatağıma oturarak gelmesini bekledim. Ceketini çıkartıp küçük koltuğa fırlattı ve etrafa baktı.

"Karıştırabilir miyim?"

"Ne yaparsan yap."

İlk önce çekmeceleri açıp içindekilere baktı. Kutuları açıp tek tek posterleri, kartları inceledi. Bıraktıktan sonra çalışma masasına baktı, kolyeler, bilezikler kalemler, notlar ve defterler ile doluydu her yer.

Her yere neden baktığını anlamıyordum ama bakarkenki yüz ifadeleri çok tatlıydı. Masanın altındaki metal beyaz kutuyu açamayınca bana döndü. Yüzümde bir gülümseme oluştu.

Kutuyu alıp yanıma geldi ve oturdu. Yatağımın yanındaki çekmeceden anahtarı alıp kutuyu açtım. Kargo ile gelen eşyalardı sadece, filmler, süslü defterler, çıkartmalar, yemek çubuğu. En altta da resimlerim vardı.

Kutuyu yerine koyup geri geldi.

"Neden bu kadar fazla eşyan var?"

highschool // eren jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin