ilk bolumleri amatorce bende farkindayim cringe bile gelebilir ama ayni kitaptan devam ediyorum daha iyi yazdigimi dusunuyorum yine de okumak isterseniz bu ksimlari da okuyabilirsiniz
10/D SINIF GRUBU :
jean : geldinizmiamk
touya : ya boşluk tuşun hala bozuk mu amk
sasha : susun artık mal mısınız
jean : sadece iki mesaj attık drama queen
sasha : annnanısikerim
connie : ai neden gg ation amk
ai : mal mal konuşuyonuz
armin : sınava çalıştınız mı
jean : kalktı
touya : ne kalktı
Gülerek telefonu cebime attım ve sınıf kapısından içeri girdim, yürüyerek geldiğim için çok yoruluyordum. Erken çıktığım için sınıfta iletişime geçmediğim 3 - 4 kişi oturuyordu.
Sırama geçerek çantamı çıkardım ve telefonumu açıp sınıf grubuna yazdım.
10/D SINIF GRUBU :
ai : ben geldim
jean : amınakodumun otobüsü bir duramadı
touya : sakat kal inş
jean : NE ALAKA NE ALAKA
ai : İŞİCQĞSPWĞDOWĞDOWPD
*armin kişisi eren'i ekledi*
eren : beni eklememişsiniz ama merak etmeyin benim gözümden kaçmaz :D
çok iyi anlaşacağız sınıfım.Kim olduğunu herkesin anladığına ve morallerinin sıfıra düştüğüne emindim. Eren okulda çok popülerdi ve bizim sınıfımızdaydı, hiç birimizin ismini bilmediğine emindim. Hep başka sınıftaki arkadaşları ile takılırdı ve sınıftaki kimse onu kaba davrandığı için sınıf grubuna almak istememişti. Bir şekilde fark etmiş olmalıydı, beni alakadar etmediği için telefonu çantamın ön gözüne atıp kollarımı birleştirip herkesin gelmesini bekledim.
Yanıma konulan çanta ile gözlerim yeşil gözlere kaydı.
"Burası artık benim yerim."
Yüzüme bile bakmadan telefonuna dönüp gülüşmeye başladı, sorun çıkarmamak için susuyordum. Herkes yerlerine yerleşmeye başlarken öğretmenler zili çaldı ve kısa sürede Erwin Hoca içeriye girdi.
Telefonuma gelen mesaj sesi ile gizliden aşağıya baktım ve mesaja baktım.
touya : kamerayı aç şov yapıcaz
ai : ne dion
touya : aç işte amk
Konuşmadan çıkıp kamerayı açtım ve sıranın altından kapıya doğru tuttum. Kısa süre sonra gelen ses ile yerimden sıçradım, içeriye Jean ve sırtındaki Touya'nın girmesi ile ağzımdan küçük kıkırtılar kaçtı.
"Geç kaldığımız için pardon hocam arkadaş yolda bayıldı."
"Ne demek bayıldı? Neden hastaneye götürmedin o zaman?" Hoca şaşkınlıkla konuşurken kamerayı durdurdum ve telefonu ön göze attım.
"Ben bunun yüzünden yok mu yazılacağım hocam? Rapor alırsanız götürürüm."
"Kiminle konuştuğuna dikkat et, şımarıklığı bırak bilmiyorum ben sanki arkandakini."
"Ay Jean kafam çok ağrıyor." Touya yeni uyanmış gibi saçma sapan haraketler yaparken sınıftakiler gülmeye başladı.
"Kesin gülmeyi!"
"Hocam şaka yapalım dedik sizi güldürmek için, vallahi de eczaneden ilaçlarımı aldığım için geç kaldım. Arkadaşta beni bekledi." Touya Jean'ın sırtından inip yanında durdu.
"Göster bakalım." Erwin Hoca ukala bir şekilde kalçasını masasına yaslayarak konuştu.
"Neyi göstersin hocam?" Touya konuştuğu gibi tüm sınıf yine gülmüştü.
"TACHIBANA TOUYA VE YANINDAKİ DALLAMA YÜRÜYÜN MÜDÜRÜN ODASINA!"
"Eyvallah hocam."
İkisi de sınıftan çıkarken Erwin Hoca yine dersine devam etti. Bir süre sonra zil çaldı ve hoca sınıftan çıktığı gibi herkes kahkaha atmaya başladı. Ben ise kafamı sıraya gömüp kafamı dinlendirmeye çalıştım.