Gözlerim yavaşça aralandığında, hava hala karanlık gibiydi. Hala Eren'e sarılıyordum, onu uyandırmamaya çalışarak kalktım ve masadan telefonu aldım. Saat 6:30 olmuştu. Okula 7:20'da gidiyorduk.
Çıplak ayaklarımla lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım, saçımı gelişigüzel toplayıp formamı giydim. Saçımı düzelttikten sonra Eren'in yanına oturdum, elimle kolunu yavaşça dürttükten sonra gözleri açılmıştı zaten.
Uykulu bir şekilde buraya döndü, uyanmak istiyor gibi görünmüyordu.
"Çantaları hazırlayacağım ben, çabucak hazırlan hadi."
Aşağı inip çantaları yerleştirdim, tabii Eren'in çantasını düzenlemeyi de ihmal etmedim. Çantaları ve telefonları masaya koyup bir süre Eren'in gelmesini bekledim.
Oflaya puflaya yukarı çıkıp ne yaptığına baktım, hala yatıyor idi.
"Kalk dedim ama."
"Kolaysa kaldır bakalım."
"Aptal mısın? Geç kalacağız."
Yanına giderek kolundan çekiştirdim.
"Birileri beni giydirmediği sürece asla giyinmem."
Göz devirip, kambur bir şekilde oturur pozisyona geçirdim. Okul gömleğini alıp üstüne fırlattım, pantolonu ile kemerinide.
"Kalkmazsan tek başıma giderim."
Aşağı inip telefonu aldım, onu beklerken biraz oyalanacaktım.
10/D SINIF GRUBU :
touya : LEVI ILE KONUSUYORDUK
BIR KAC GUNDUR TACIZ EDIYORDUM BENIMLE KONUSUYORDU ARADA
SONRA JEAN ILE TAKILIRKEN GELIP BANA COZEMEDIGI SORUYU SORDU GELSENE DEDI
BENDE GITTIM KITABI ELIME VERIP GITTIai : soğan gibi ortada bırakmış seni çocuk
jean : matematik sorusu sormuş bir de bu gerizekalı ne bilsin amk WÖLXMELDMELDKW
touya : OFF SİKTİRİN GİDİN BE
haşin erkek hrrr kıskanç levi beni siksinmikasa : benim kuzen biraz salak
3 yıldır konuşmuyoruz çocuklajean : connie ile sasha okuldan kaçmışlar gelmiyorlarmış haberiniz olsun
ai : tamam
touya : napim
mikasa : elhamdulillah ok
armin : ne demek okuldan kaçmış?
touya : geliyor gelmekte olan
ai : armin öğle arası pasta yemeye gidelim mi
armin : olur🥰
mikasa : erenle ai sew olmuş
jean : aman allahım ya biz hiç tahmin edemedik
Gelen Eren ile telefonu kapayıp cebime attım ve çantamı sırtladım, ayakkabılarımı giydikten sonra gelmesini bekledim.
"Arabayla mı gideceğiz?"
"Evet."
"Ehliyetin yok ama."
"Param var."
Bir şey demeden yanında ilerlemeye devam ettim, sürücü koltuğunun yanına oturdum. Arabayı bir süre sonra çalıştırdı ve sürmeye başladı.
Gelen bildirimler ile telefonumu açtım.
armin : beni sadece sakinleştirmek için mi pasta yemeye çağırdın?
eğer istemiyorsan sorun yok🥺ai : hayır seni ve pastayı seviyorum<3
armin : bende seni ai-chan💛💛💛
çikolatalı istiyorumai : bende
armin : ağzım sulandı
ai : benimde
armin : okulda görüşürüz
ai : bay
"Bırak telefonu."
Bipolar olup olmadığını anlamadığım Eren'e baktım, bu neydi şimdi? Dün anlattığı şeyler yüzünden mi böyleydi acaba?
Amacı ne olursa olsun onun yanında olacağıma söz vermiştim, kişiliğini seçemediğinin ve kendini kontrol edemediğinin farkındaydım.
Telefonu kapayıp cebime geri koydum ve ona döndüm, öylece yola bakıp sürüyordu.
"Tersinden mi uyandım?"
"Yanımdayken başka şeyler ile ilgilenmeni sevmiyorum."
"Anladım."
Biraz uzun bir yolun sonucu okula varmıştık, arabadan inip çantamı aldım ve Eren'i bekledim. Hava soğuktu, ellerimi ceketimin cebine geçirdim ve Eren'i bekledim.
Yanıma gelince okula ilerlemeye başladık, çok kişi yoktu. Sınıfa çıkıp sıraya oturduk, ayaklarımı alttaki demire koyup telefonumu sıraya koydum.
Nedense bu gün güzel olacak gibi gelmiyordu.