twenty-seven // eren olmadan

275 19 2
                                    

Gözlerim yavaşça açıldığında, günün ortasında uyuduğum için saat kaç bilmiyordum. Pek umrumda değildi, her şey aklıma dolmuştu bile. Eren'siz bir sabah, Eren'siz bir gün, Eren'den ayrı olduğumu bildiğim bir sabah.

Kimin umrunda ki? Kalkıp Touya ve Mikasa'yı aradım, bu gece burada kalsalar sıkıntı olmazdı. Onlarla dertleşmek, fikir almak istiyordum.

Onlar gelene kadar biraz daha kestirmek iyi olacaktı. Gözlerimi kapadım ve tek istediğim kapının çalması idi. Yalnız kalmak istemiyordum.

Bir süre bekledikten sonra kapı çaldı, annem onlar ile konuştuktan sonra merdivenden ayak sesleri geldi. Yorgun bir şekilde kapının kilidini açtım ve geri yatağa yattım.

Touya kapıyı ayı gibi açıp yere düştü, Mikasa arkasından sakince girip kapıyı kapadı ve kilitledi.

"Hoş geldiniz."

Yorgun ve bitik sesimle yatağımda konuşuyordum.

"Ne oldu cin mi çarptı seni amına koyayım?"

Örtüyü kendime çekerek yatak başlığına uzandım. Uykulu, grip gibi görünen yüzümle onlara bakıyordum.

"Ayrıldınız mı?"

Mikasa'nın anlayacağını biliyordum, ayrılmak mı? Ayrılmak nasıl bir şey böyle? Neden ayrılınır? Zaman neden ilerledi? Sahip olduğum şeyleri geri istiyorum. Vücudunu, sevgisini, kalbini. O benimkileri esir aldı, şimdi hiç bir şeyi kendiminmiş gibi hissetmeyeceğim.

Her duşa girip üstümü değişirken vücudumdaki morlukları göreceğim, onu düşüneceğim. Her okula gittiğimde yanımda oturacak, en küçük bakıştan umutlanacağım.

Bu kadar şeyi kaç saniyeye sığdırdığımı bilmiyordum, gözlerim kısıldı ve ağlamaya başladım.

Touya salak salak esprilerini bırakmış, şaşırmış bir şekilde bakıyordu.

"Erkeklerden nefret ediyorum, kalp kırmaktan başka işleri yok. Kendini bu kadar üzme Ai, dediklerimi belki çoğu kişiden duymuşsundur ama illa ki unutacaksın ve yeni bir hayatın olacak. 1-2 ay bile geçmedi ilişkinizin üstünden."

"Haklı, illa ki zaman geçecek, sonsuza kadar sürmesi zaten imkansız."

İç çekerek derin derin nefes aldım.

"Haklısınız."

"Haklıyız tabii, bence büyük ihtimalle barışırsınız zaten. Açık vermemeye çalış, sakın adım atma. O bir şey demeden asla söze başlama, ayaklarına kapanacak."

Mikasa sustuğu gibi Touya girdi.

"Bırak kıskansın, hayatına devam ettiğini görsün. Etmeni istemeyecek, kaldıramayacak ve gelecek."

"Evet haklısınız."

Gecenin geri kalanında eğlendik, tabii ben çok eğlenemesem bile mutluydum. Eren'i artık çok takmamaya çalışacaktım.

highschool // eren jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin