Nasılsınız?
Geçen bölüm olduğu gibi bu bölümde de sınır olacaktır. Bazı kişiler oy verip hiç yorum yapmıyoe bu durum canımı sıkıyor ama yapacak bir şey yok. Sınır geçildiktem sonra elimde bölüm varsa atacağım.
İyi okumalar💦
Dilara'dan
Boynuma sıkı sıkıya sarılmış kollarla ne yapacağımı şaşırmıştım. Kızın aile üyelerinden %30'u bana düşmanken bu yaptığı hareket garibime gitmişti.
En son ellerim benden bağımsız Eva'nın beline sarılmıştı. Benim bu hareketimle boynumdaki kollarını daha da sıkılaştırmıştı.
"Eva, biraz gevşetsen mi? Boğuluyorum da." diye bir uyarıda bulunmuştum.
Yaptığı hareketin farkına varan Eva kollarını gevşetip, geri çekilmişti.
"İyi misin?" diye soru sorma gereksinimi sormuştum. İyi değildi biliyorum ama sessiz kalmak da istememiştim.
Aslında durumun ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Operasyonlardan sonra bizde böyle şoklara girip, rüyalar görebiliyorduk. Asıl sorun bu rüyayı görecek kadar ne yaşadığıydı?
Eva konuşmadan başını sallamış kazağının kolunu eline doğru indirip yüzünü silmişti.
"Sen toparlan gel, biz salondayız tamam mı abicim. Bir şeye mecbur değilsin bunu unutma." diyip bizi de odadan çıkartmıştı.
Salona geçtiğimizde Kenan, Bora ve Mert üçlü koltuğa geçmişti. Cihangir ve ben de üçlü kotuğun karşısındaki eşine geçmiştik.
Anladığım kadarı ile Tuğba Hanım, Turgut Bey, Dila ve Çilek birde Kenan'ın çocuğu evde yoktu. Yoksa bu kadar kargaşada elbette endişelenmeleri lazımdı. Ama Kenan beni Turgut Bey'in telefonundan aramıştı. Neyse çıkar yakında kokusu...
O sırada karşıdaki üçlünün bakışları bizde Cihangir'e huzursuzca bakıyorlardı. En sonunda Kenan dayanamayıp,
"Yani şimdi burası benim evim hani, o yüzden evime kim giriyor kim çıkıyor bilmek isterim. Bu arkadaş kimdir acaba Dilara?" diye gayet mülayim bir biçimde sormuştu. Vay be Kenan Bey (!) nazik olabilir miydi? Şaşırtıcı!
"Nişanlım." diyip kısa kestirip attım. Ama karşımdaki üçlünün kısa keseceği yoktu.
"Yani en son görüştüğümüzde parmağında yüzük yoktu. Ne ara oldu ki bu olay?" diye merakla sormuştu Bora.
Karşımda resmen bana meraklı meraklı bakan 3 tane küçük çocuk vardı. Kim inanırdı ki bunların - Mert hariç- 30 larına merdiven dayamış adamlar olduğuna...
"Görmemeniz normal. Çünkü siz ile Dilara et ile tırnak gibi değil, değil mi? Ne de olsa yabancısınız." diyip güzel bir açıklama yapmıştı Cihangir. Yüzlerinde bariz bir şekilde bozguna uğramıştı. Bozulmuş olabilirlerdi ama ne yapabilirdim kş Cihangir doğruyu söylemişti. Ne kadar kendileri 'öz kardeşlerim' olsa da yabancıydık işte.
Aslında bu kadar ağır konuşmazdı ama Kenan'ın bana yaptıklarından sonra biraz ona bilenmiş olabilirdi. Bu yüzden bu kadar ağır bir tepki verdiğini düşünüyorum.
Karşı koltuğumda ki üçlüler ile Hint dizisi bakışması yaparken, merdivenlerden gelen sesle herkesin dikkati oraya yönelmişti.
Eva yüzünü yıkamış, üstünü değiştirmiş ve yanındaki ufak kızarıklık ile salona doğru geldi. Odaya girdiğinde tek boş olan yer benim yanım olduğu için oraya oturdu ve halıyı izlemeye başladı.