Bölüm 5

230 11 2
                                    

Bu kulağa gerçek olamayacak kadar gülünç geliyordu.

Adam ona şantaj yapmaya çalışmıştı.

Evli olduğunu ve imparatorluk ailesinde yaşadığını söyleyen kadın, siyah pahalı kıyafetler içinde soylu gibi görünüyordu ve muhtemelen önemli bir kişinin karısıydı, buraya gizlice geldiği için muhafızları olmadan küçük bir ışıkla gelmiş olmalıydı.

"Beğenemedin mi? Yarın gelmeyeceğini söylersen, bağırıp, herkesi buraya toplarım. Madem bir kocam var diyorsun, böyle kuytu yerde yabancı bir adamla yalnız olduğunu öğrenirse çok büyük sorun olur."

Adam fısıldayarak söylemişti.

Alçak ses Helen'in hassas kulaklarında çınlıyordu.

'Ne yapacağım!?'

Onu tehdit eden adam pencereye yaklaştı ve sanki uzun zamandır yapmak istiyormuş gibi derin bir nefes aldı.

Söyledikleri saçmalıktı eğer yakalanırsa onunda başı yanacaktı.

Helen ayağa kalktı ve aniden adamı kolundan yakaladı.

"Hey."

Adam yavaşça döndü ve Helen'e baktı.

Kendinden emin gibi gözüküyordu.

Sanki bu anlaşmanın onun için her halükarda kârlı olduğunu biliyor gibiydi.

"... Yarın geleceğim ve ondan sonraki günde. O yüzden lütfen kimseye bir şey söyleme."

Helen, İmparator tarafından cezalandırılmaktan çok, babasının, Helen başına bela açtığı için onu cezalandırmasından korkuyordu.

'Babamın burda olmadığını biliyorum ama...'

Adam, Helen'in eğik başını ellerinin arasına aldı.

Ona baktı ve mırıldandı.

"Yani yarın görüşeceğiz."

Helen güçlükle odasına geri döndü. Yaşadıklarının rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamıyordu.

'Oraya sadece kitap okumak için gitmiştim.'

Kitaplar hala gözlerinin önünde duruyordu. Onları almaya çalışıyordu, ama ya çoktan parçalanmış oluyor ya da başka ülkelerden yasaklanmış olan kitap yığınlarından oluşuyordu.

'Ne kadar utanç verici, bir sayfa bile okuyamadım.'

Helen, odasına döndüğünde kitabın parmak uçlarında bıraktığı hissi hayal etti, güneş doğmamıştı haliyle hâlâ geceydi.

'O gerçekten garip bir adam.'

Helen güçlükle yatağa girdi ve yorgun vücudunu serbest bıraktı.

Adam hafızasını kaybetmiş gibi davranmıştı.

'Ama bu mantıklı mı? İmparatorun kütüphanesinde hafızasını kaybetmiş bir adam mı yaşıyor?

'Yoksa yalan mı söylüyor...?'

Ama gerçekten hiçbir şey hatırlamıyor gibiydi.

Her neyse, garip bir insandı.

O garip kişi onu tehdit bile etmişti.

"Yarın gece onu ziyaret etmezsem, beni araştırmak için bir adam çağırabilir."

'...ah... Gerçekten saçma sapan birine bulaştım.'

'Ama o benim hayatımı kurtardı.'

Helen hiç böyle düşünmemişti eğer o adam yerine babası olsaydı muhtemelen kitapların altında ezilmiş olacaktı.

Sahte Cariyeyi Zalim İmparator YakaladıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin