İyi okumalar.
Bu bölüm, sevgisi kadar sevgi göremeyenlere gelsin... 🌙
(Medyadaki şarkıyı dinlemelisiniz. Tavsiye*)4.BÖLÜM
•
"GÖNLÜNE SIĞINTI KALDIM"
•
Şehrin bir ucundan, bir bucağına kadar takip ediyordum. Kendimi arıyordum. Neyi? Bilmiyordum da. Yüzüm kendinden hacet, bir yuva arayışına düştüm besbelli. Ama ne yana methin döksem, o yandan buluveriyordum menzillenmiş o gece sisini. Şimdi kaçtım, bulacak gibiydim. Yuvamda bir hallice duruyordu birisi.
"Sana söylemediğim için kızdın bana değil mi?" Diyordu, kızmadım, kırıldım dedim. İçimden dile getirdim kendi münasebetsizliğimi. Keza karşında duran kişi bencil bir kadındı Mahru. Ben bencil bir kadınım. Kendim dışında herbir şeyi görememişim. Tıpkı sende yeşermiş bahçenin çiğ toprak kokusunu hissedemediğim gibi.
"Hayır," dedim usulca. Keyif çatmak için geldiğimiz bu yerde, keyfi keder bir yudum aldım soğuk biradan. "Kızmadım." Diye yineledim, şayet gözlerine bakmaya çekindim ben. Utandım belki de. Bakarsam, onunda gönlü benim gibi kurur diye korktum. O atmış olduğu bahçesine zehir katmaktan korktum.
"O zaman kırıldın bana?" Diye üsteledi beni. Sessiz kalmak istiyordum oysa ben. Saatlerce susmayı. Burada geçirdiğimiz yarım saat gibi, bomboş bardaklarımızı seyretmek istiyordum.
Ama o boynumdaki yükle, "Hayır," dedim. "Kırılmadım."
Elini omzuma yasladığında döndü başım. Ondan yana bakıyorken, "Öyleyse neden mutlu değilsin benim adıma?" diye soran gözleri, gözlerime baktı derin derin. Bir o kadar sorgularcasına.
Dudak payıma bir yetim düşürür gibi, usulca kıvırdım orayı. Diğer kıvırımım öksüz kalırken, öksüzün başı kesildi. Reha, o gözlerin içine bakarken karşımda ne sahiplenici görünüyordu. Benim ilmek ilmek değmek istediğim o nazar dolu gözleri ile ne de baktı Mahru'nun gözlerinin içine. Usul usul. Kıymet bindirircesine.
O kıymet dolu gözler, benimde üzerimden gelip geçerken, "Mutluyum." dedim. Mahru'nun gözlerinden, Reha'nın gözlerini seyre durdum.
"Gözlerin... Ahin." Dedi bir imayla. Ama o gözlerden senden yana geçmiş biri var Mahru, onu mu görmek mi niyetin? İnan bana buna cüret etme, sonra sende sevmezsin beni onun gibi. Sevmeye değer bindirmezsin. "Bana gerçeği söylüyor, sen her defasında dilinle sana tüm söylediklerimi inkar etsen de."
Zorladım kendimi, akşamda kalmış o parmak izlerine dokunarak elimde duran eline dokunurken."Benden ne duymayı istiyorsun Ahin? Bu gözlerden ne gördün de, onu işitmek istiyorsun?" Dedim, benden yana işitme veya görme diye gözlerimi kaçırırken.
"Bilmiyorum. Sadece artık bana eskisi gibi davranmıyorsun." Dedi, o kırgınlıkla.
Müziğin sesinin yükseldiğini o zaman fark ettim. Farkındalık bu ya, insan bir başka şeyden kaçmak isterken her yeri, olan biteni görüyordu. "Uzak gibisin." Uzun olacak bir nefes çektim. "Tüm bunlar sana Reha ile görüştüğümü, sevgili olduğumuzu söylemediğim için mi?" Dedi, o aldığım nefesi vermek için debelendim. Gözlerimin altları acıyordu, nefessizlikten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Adı Dudaklarında
FantasyParmak uçlarım dalgınca o saçların arasına sızdı. Islak ve yumuşaktı. Hep olmasını istediğim gibi. Ama o kendinde değil gibiydi. "Omega," diye inleyerek öperken, dudaklarımın üzerinde durdu. Gelecekti birazdan ve o sanki beni son kez öpecekmiş gibi...