14. ELİMDEN TUTAR MISIN?

159 11 2
                                    

Bölüm içi yorumlarınızı bekliyorum ❣️
İyi okumalar~


14.BÖLÜM


ELİMDEN TUTAR MISIN?




9 numaralı dairede tüm ışıklar bir anda yandığında, Mahru karşısında görmeyi beklemediği alfayı görünce olduğu yerde paniklemişti. Gözlerini ışığın etkisi ile bir açıp kapattı.

"Reha," demişti halen varlığını sorgularcasına Mahru. "Senin bu saatte burada ne işin var?" Diye sordu ama soru sorma hakkı karşısında duran Reha için mantıklı gelmez iken, uykulu duran gözlerini kıstı.

"Asıl senin bu saatte Mesih'in evinde ne işin var?" Diye sordu Reha. Sonra baştan aşağı Mahru'nun giydiklerine göz gezdirdi. Bir çok şeyi anlamasına sebep olan bu görüntü için, "Onunla mı yatıyorsun?" diye sordu tek kaşını kaldırarak.

Mahru artık ondan nefret ettiği için, "Bu seni ilgilendirmez," diyerek kestirip attı. Eline ceketini alarak gitmeyi düşündü, ama bunu yapmaya gerek kalmadan asıl beklediği kişi kapıyı açınca gördüğü ikilinin birbirlerine nefret dolu gözlerle baktığını gördü. Başının ağrıdığını hissetti ve bu beklenenden erken görünen karşılaşma sahnesi hiç iyi olmamıştı onun için. Bizzat Mahru Mesih'i kışkırtmak için böyle giyinmiş iken üstelik. Bu durumu istese de saklayamazdı artık.

İkisi aynı anda, "Mesih?" dediler. İki çift göz ona bakarken, her ikisi de bir açıklama beklemiyordu aslında. Mahru onu seviyordu ve bazı çıkarlar konusunda onunla olmaya karar vermişti. Ve bu kararlık uzun zaman önce olan bir şeydi. Ama Reha, ikisinin hangi ara bu kadar yakınlaştığını bilmezken, "Onunla birlikte misin?" diye sordu.

Mesih vereceği cevapla Mahru'yu mutlu ederken, Reha'nın midesinin bulanmasına sebep oldu. Ama bir yandan da bu durumdan memnundu.

Mesih tamamen içeriye geçip, "Evet," dedi. Reha'nın karşısına geçti. "Daha çok yeniyiz," dedi. Mesih'in iddiası üzerine konuşmaya başladığı Mahru'yu beğenmişti Reha, ama onu tanıdıkça onun sevebileceği biri olmadığına karar vermişti. Öpüşme dışında bir yakınlaşma yaşamamışlardı ama Mesih'in şu an onunla ne işi olduğunu da anlamıyordu. Kaybettiği iddia üzerine kendi çalışarak biriktirerek aldığı arabasını bile vermişti bunun karşılığında.

Bu durumu Mahru'nun yanında konuşmak yerine, "Anladım," dedi. Her ne olursa olsun o halen Reha'nın en yakın arkadaşıydı. "Sen neden gelmiştin?" Diye sordu Mesih ama Mahru bu durumdan sıkılmış ve Reha'nın bir an önce buradan gitmesini istemişti.

Sinirle yerine oturdu tekrardan. Nasıl olsa Mesih'e bunun hesabını soracaktı. Öyle ya da böyle.

Reha göz kırpıp, "Boş ver, kafam esti gelmek istedim." dedi ve ikisine son kez göz atıp, "Gidiyorum," diyerek geldiği gibi de gitmişti. Ama kafasının karıştığı noktalar vardı ve bu konuda haksız da değildi.

Ancak içerde kalan ikiliden, Mahru tekrardan yerinden kalkıp Mesih'in gevşekçe düğümü açılmış kravatının yakasını eline doladı. İhtirasla değil, hırsla yaptı bunu.

"Ondan nefret ediyorken, neden hâlâ en yakın arkadaşıymışsın gibi davranıyorsun?" Diye sordu. Mesih onu kendisine çeken Mahru'nun kalçalarından tutarak başını yana eğdi. Karşılıklı bir çatışma yaşamadan önce birbirlerini hazırlar gibiydiler.

Onun Adı DudaklarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin