2. Bölüm

15.2K 394 17
                                    

*Su*

Güneşli bir öğleden sonra odamda oturmuş üniversite başvuru formlarına göz atıyordum. Üniversite başvurularının son tarihine çok az gün kalmıştı. Gerçi her şeyim nerdeyse hazırdı ama ben mükemmel olmalarını istiyordum. Hedefim ülkenin en iyi hukuk fakültesine girmekti zaten bu yüzden de daha azı bir işime yaramazdı.

Yazımı son bir kez daha okuyup kusur bulamayınca masanın başından kalktım. Birazdan Azra ile buluşacaktım bu yüzden hazırlanmam lazımdı. Hızlı bir duşun ardından giyinip çıktım. Buluşacağımız kafeye varınca onun çoktan gelmiş olduğunu gördüm ve hemen yanına gittim. Birbirimizi kucaklayıp konuşmaya başladık. Azra, çok heyecanlıydı. Azra:

- Su, biliyor musun abimi çok özledim ve sonunda yarın geleceği için çok mutluyum. Yıllardır onu sadece yazları, ben onu ziyarete gittiğimde görebiliyordum. Sonunda mezun oldu ve eve dönüyor. Artık onu her gün görebileceğim ve bunu iple çekiyorum, dedi.

 Azra, gerçekten de abisini çok severdi. Boş bulduğu her tatili onun yanında geçirirdi. Abisi o kadar yoğundu ki yıllardır yazları bile eve gelmiyordu. Bildiğim kadarıyla ülkenin en iyi okullarında şirketlerinin bulunduğu her alanla ilgili eğitim görüyordu ki bu da pek çok alan demek oluyor. Azra'nın abisini ne kadar özlediğini çok dinlesem de en az 4-5 yıldır ben Selim'i görmemiştim ve açıkçası onu pek de tanımıyorum. Ama en yakın arkadaşımı her zaman abi hasreti konusunda desteklemişimdir.

------------------------------------------------------------------------

*Azra*

Su ile bir saat kadar takıldıktan sonra eve geri döndüm. Halen daha bulutların üstünde uçuyordum. Abim geliyordu! Biz küçükken o her zaman benimle ilgilenir, bana iyi davranır ve beni çok severdi. Biz birbirimize çok bağlıydık ve halen de öyleyiz. Annemle babamı çok sevsem de abim ve kan bağım olmayan kız kardeşim Su, en sevdiklerim. 

Abimin uçağı sabah sekizdeydi bu yüzden alarmımı yediye kurup yattım. Bir sonraki sabah alarm çalmadan da uyandım ki bu benim için çok alışılmadık bir durumdu. Hemen duş alıp giyindim ve aşağı indim. Annem ve babamla havaalanına gidip özel uçağımızın gelmesini bekledik. On beş dakika sonra abim uçaktan iner inmez dayanamayıp kendimi piste atıp ona doğru koşmaya başladım. Aynı zamanda da 'ABİİİİ' diye bağırıyordum. Biraz çocukça olsa da abinizin yanında olmanın en iyi yanlarından biri de bu değil midir? Küçük bir kız çocuğu gibi davranabilmek... Abimle sıkıca kucaklaştık. O da beni çok özlemişti. Bir adım geri çekilip ona baktım. Kumral saçları, yeşil gözleri ve benden bir karış uzun hafif kaslı vücuduyla abim Selim, her zamanki gibi çok yakışıklıydı, hiç değişmemişti. Bunu ona söyleyince gülüp beni bir daha kucakladı ve 'Ama sen değişmişsin, benim küçük kız kardeşim genç ve çok güzel bir hanımefendi olup çıkmış. Buna alışmam biraz zaman alacak' dedi. Gülerek ve şakalaşarak annemlerin yanına kadar yürüdük.

--------------------------------------------------------

Abimin gelişinin üstünden birkaç gün geçmişti. Ailece oturmuş kahve içiyorduk. Aslında annemle babamın bu saatte başka şeylerle uğraşıyor olmamaları çok ilginçti. Hatta annem özellikle Selimle benim de herhangi bir plan yapmamamızı istemişti. Hiç bir şey söylemese de aklından bir şeyler geçiyor olmalıydı. Birkaç dakika gelişigüzel konuştuktan sonra annem sözü aldı:

-Ahh, bir aile olarak birlikte vakit geçirmeyi çok özlemişim, bunu daha sık yapmalıyız. Ancak, aslına bakarsanız bugün bir konu hakkında konuşmak için babanız ve ben sizden zaman ayırmanızı istedik.  Oğlum, okulunu başarıyla bitirip eve dönmen bizi çok mutlu etti. Artık bir yetişkin olarak yeni hayatına başlamanın vakti geldi. İşle ilgili konuları istediğin zaman babanla görüşebilirsin. Biz şimdi başka bir konuyu konuşmak istiyoruz. Senin artık evlilik yaşının geldiğini düşünüyoruz bu yüzden bizimle tanıştırmak istediğin düzgün ve ciddi düşünebileceğin bir kız arkadaşın varsa tanışmayı çok isteriz.

Vee abimin başı dertteydi. Annem böyle bir konuya başladı mı kolay kolay yakasını bırakmaz. Abim de rahatsız görünüyordu ve cevabını kısa tuttu:

- Hayır anne, üzgünüm ama daha doğru kişiyle tanışmadım. Tanıştığım zaman sizi haberdar ederim. Annem böyle bir cevabı kabul etmeyecek bir kadındı. Abim bunu bilmeliydi. Gerçi annem konuşmaya başlamadan babam sözü aldı:

- Eğer sen doğru kişiyi bulamadıysan bence sıra artık bizde oğlum. Senin düzgün, iyi aile kızı, terbiyeli, kibar bir genç bayanla evlenmeni istiyoruz ve bunun en iyi yolu senin de bildiğin gibi bizim onayladığımız bir kızla evlenmendir. Annenin senin için mükemmel bir eş seçeceğine eminim.

*********************************************************

Arkadaşlar, 

Hikayemle ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi yorum yaparsanız çok sevinirim. :) 

Zoraki Gelin (Durduruldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin