my little bodyguard ༄ vmin

» why is he naked?

*Bol bol yorum yaparsanız çook mutlu olurum, şimdiden teşekkür ederim*

Günlerden salı, dışarıda hafif çiseleyen yağmur ve bulutların ardında kalmış olan güneş.

Finaline az kalmış olan dizinin çekimleri için gelmiş oldukları yerde, karavan kapısının hemen yanında dikiliyor, parmak uçlarıyla şemsiye tutuyordu Jimin. Kumaş pantolonunun içine soktuğu beyaz gömleğinin üstüne giydiği siyah ceketin etekleri üşüşüyordu hafif. Seul'un alışılmaya yüz tutmuş olan bir havasıydı.

Kahverengi gözleri etrafı izliyor, oradan oraya koşuşturan insanların telaşlarına tanık oluyordu. Dizinin bitmesine birkaç bölüm kalmıştı fakat bir sahneyi defalarca kez çekmek zorunda kaldıklarından yaklaşık bir ay, belki daha fazla sürecekti. Sağ eliyle şemsiyeyi tutarken, sol elinde ise Bay Kim'in içmek isteyeceğini düşündüğü sıcak çikolata bulunuyordu. Hâlâ ilk aldığı kadar sıcak olduğundan parmak uçları kızarmıştı tutmaktan.

O sırada karavanın kapısı açıldı, Bay Kim yavaşça belirdi yanında. Şemsiyeyi kendi üstünden çekip ona doğru yöneltmişti.

"Bay Kim."

"Jimin."

Sıcak çikolatayı uzattı ona doğru, "Sıcak çikolata."

Kaşları şaşkınlıkla yukarı kalktı Taehyung'un, "Sıcak çikolata istediğimi hatırlamıyorum.."

"Biliyorum," dedi. "Sadece seversiniz diye düşündüm."

Dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. Uzanıp aldığı bardaktan hafif bir temas geçti aralarında. Taehyung parmakları arasında tuttuğu sıcak çikolatadan birer yudum alırken, gözü diğer elinde duran senaryodaydı.

Jimin şemsiyeyi ona doğru tutup ıslanmasına engel oluyorken, çekim alanına doğru adımlamaya başlamışlardı. Bu sefer çekim yerinin konumu değişmişti. Deniz manzarasını ayakları altına alan bir köprüdelerdi.

"Bay Kim, günaydın!"

Min Sun ikilinin hemen yanında dikilirken, kocaman gülümsüyordu ve parıldayan gözlere sahipti. En azından Jimin'e baktığı her saniye parıldayan gözlerdi.

"Günaydın."

"Merhaba Jimin oppa, günaydın, nasılsın?"

Jimin şemsiyeyi kapatırken, "Günaydın," demişti. "İyiyim, sen nasılsın?"

"Oldukça iyiyim."

Sadece başını salladı Jimin, Taehyung ile göz göze geldi.

"Min Sun," dedi Taehyung. "Senin köprünün oradaki figuranlar ile konuşman gerektiğini zannediyordum."

"Hepsini hallettim Bay Kim." Geçenkinin aksine düzleştirmiş olduğu saçlarını kulağının arkasına attı ve bunu yaparken gözlerini bir an olsun Jimin'den ayırmamıştı.

"Her şeyi kontrol ettin mi? Yani herhangi bir hata yok?"

"Hayır yok."

"Peki neden buradasın?" Taehyung sıcak çikolatasından üst üste yudumlar alırken, kendisinden oldukça kısa olan Min Sun'u izliyordu.

"Şey," dedi. Sonra ne zamandan beri elinde tuttuğunu fark etmediği kahveyi kaldırdı ve Jimin'e uzattı. "Sana kahve almıştım. Bu sefer şekersiz, söylediğin gibi."