*Bu bölüm hakkındaki düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum. Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin*
"Çünkü ben de sizden hoşlanıyorum."
Dudaklarından dökülen her kelime kendisini bile şaşırtmıştı. Taehyung birkaç saniye boyunca duyduğu şeyleri sindirmeye çalışmış, dudaklarının kıvrılmasına ve kocaman gülümsemesine engel olamamıştı.
"Ne.. ne dedin sen az önce?"
Gülümsedi Jimin, alnına yapışmış olan ıslak siyah saçlarının arasından baktı kahveliklerine. "Sizden hoşlandığımı söyledim Bay Kim."
Taehyung ondan birkaç adım uzaklaştıktan sonra hafif yerinde zıplamış, bir elini yumruk yapıp dişleri arasına almış ve ardından yere çöktükten sonra elini kalbine götürmüştü.
"Ah kalbim, kalbim buna dayanmıyor. Sence de sıcak olmadı mı?" Ayaklanmış ve iki eliyle kendine hava yapmaya başlamıştı. "Evet evet, fazla sıcak burası."
Aralarındaki mesafeyi kapatıp elini beline koymuş ve gözlerinin içine bakmıştı. "Sıcak değil mi? Tekrar söylesene Jimin, bir daha duymak istiyorum." Gülümsemesi silinmiyordu dudaklarından. "Ne güzel söyledin öyle. Dur bekle," Telefonunu bulmak istermişçesine elini ceplerine götürmüştü. "Ses kaydını alacağım. Bundan böyle sen bana mesaj attığında bunu duyacağım hep."
Jimin onun bu haline ilk olarak iç çekmiş ve ardından durdurmuştu. "Bay Kim farkında mısınız bilmiyorum ama yağmur yağıyor. Islanmamış hiçbir yerim kalmadı ve hasta olmak istemiyorum. Yani artık eve geçsek olmaz mı?"
"Birlikte eve mi geçelim? Sen ve ben.. yalnız olacağız, değil mi?" İşaret parmağını Jimin'in burnuna dokundurdu ve güldü. "Sen de epey hızlı çıktın."
Jimin ilk önce bakışlarını başka yere çekip gülmüş, "Zihninizden ne geçiyor inanın bilmiyorum ama ben içeri geçiyorum, burada kalmayı tercih ediyorsanız bir şey diyemem." demişti.
Teniyle tamamen bir bütün olmuş gömleğini çekiştire çekiştire eve doğru yürümeye başlamışken, Taehyung onun hemen arkasından seslenmiş ve kısa süre içerisinde yanında almıştı soluğu.
Sonunda içeri girdiklerinde ve o sıcak hava yüzlerine vurduğunda bir rahatlık gelmişti ikisine de. Taehyung evin kapısını kapattıktan sonra ayakta dikiliyor olan bedeni süzmüş ve gözlerinde duraksamıştı. Jimin o sırada gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı. Aklında bir an önce bu gömlekten kurtulma düşüncesi vardı çünkü ağırlık yapıyordu ve ıslak bir şeyle dolaşmak rahatsız ediciydi.
Gömleğinin son düğmesini de açtıktan sonra bakışlarını Bay Kim'e çevirmişti. "Siz de çıkartın üstünüzü, sıcak bir duş alın ve iyice kurulanın. Hasta olmayın lütfen."
Taehyung o an ne ıslaklığını unuttu ne de hasta olabileceğini. Gömleğinin arasından açıkta kalmış olan tenini süzdü biraz sonra bakışlarını çekti hızla. Gözlerini sımsıkı kapattı ve yutkundu. İçerisi biraz fazla mı sıcak olmuştu ne?
"Bay Kim," demişti Jimin. "Siz iyi misiniz?"
Başını salladı sadece, cevap veremedi. Ses çıkartabilecek cesareti bulamadı o an kendinde.
"Peki o halde ben duşa giriyorum."
Taehyung sessiz kalmayı tercih ettiği için Jimin merdivenlere yönelmiş ve kendisine verilmiş odaya doğru ilerlemişti. O merdivenlerden çıkar çıkmaz elini kalbine götürmüş ve derin derin nefes almaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my little bodyguard ༄ vmin
FanfictionÜnlü aktör Kim Taehyung ve onun minik koruması Park Jimin.