Sol dirseğini masaya koymuş, çenesini de eline yaslamış bir şekilde tüm ciddiyetiyle internette dolanıyordu Taehyung. Kaşları hafif çatıktı ve haberlere gelen yorumları okudukça daha da çatılıyordu. Birçok magazin sayfası dün gece yaşanan kavga olayını konuşuyordu.
"Onun elinden tutup götürmesini bekledim ama o sadece elinden tutmadı, onun yerine arabayı sürmeye karar verdi.. Kim Taehyung ne zamandan beri korumalarına bu şekilde davranıyor?"
"Çift gibi gözüküyorlar T-T"
"Lütfen biri bana bu ikilinin neden bl dizilerinden fırlamış gibi olduklarını söyleyebilir mi?"
"Park Jimin bu dünyaya ait değil, bir insan nasıl bu kadar yakışıklı olabilir?"
"O kaslara dokunmak isteyen bir tek ben değilim..değil mi? Lütfen biri bana yalnız olmadığımı söylesin." (20B+ kişi bu yorumu beğendi)
Taehyung'un sağ gözü seğirmeye başlamıştı sanki. Yorumları aşağıya kaydırarak dün geceye ait olan görüntüleri inceledi. Jimin'in adamları tutuşu, onlara vuruşu ve tüm bunlar olurken bile görünüşünden taviz vermemiş olması..
"Kaslarına dokunacakmışmış.." Kaşlarını çattı. "Hele dene bir bakayım neler oluyor."
Ellerini birleştirip yüzünün yarısını kapatacak şekilde durdu fakat gözlerini bir an olsun ekrandan ayırmadı. Bu sırada kapısı tıklatıldı birkaç kez, "Gel." dedi.
Jimin'in ilk önce bugün salaş bırakmaya karar verdiği siyah saçları gözüktü kapı arasından, daha sonra tüm vücudu.
"Günaydın Bay Kim."
İç çekti Taehyung, "Günaydın." dedi. Fakat elleri hâlâ yüzünün yarısını kapatmakta olduğu için sesi biraz boğuk çıkmıştı. Jimin kapıdan uzaklaşıp kendisine doğru adımlamaya başladığında süzdü onu. Kaşları çatıktı ve oldukça sinirli gözüküyordu.
"Neden bu kadar sinirli gözüküyorsunuz? Bir sorun mu var?"
Elindeki bardağı masaya bıraktı.
"Sinirli mi gözüküyorum? Hiçte bile, sinirli değilim."
Mümkün olsa kafasından dumanlar çıkacak olan Taehyung hafifçe gülümsedi ve kollarını göğsünün altında birleştirip deri koltukta geriye yaslandı. "Ben oldukça sakin bir insanım Jimin, bilmiyorsan söyleyeyim dedim."
Jimin birkaç saniye ne diyeceğini bilemeden duraksadı daha sonra dudaklarına hafif bir tebessüm oturtup başını salladı. "Evet, kesinlikle öylesiniz."
Taehyung tek kaşını kaldırıp şüpheyle baktı ona, "Neden ses tonunda alay hissettim?"
"Alay etmedim Bay Kim."
Sinirle güldü, "Ben senin sevgilinim ve bana hâlâ Bay Kim diyorsun."
"Şu an çalışıyorum."
"Ama etrafta kimse yok?"
"Her an içeri biri girebilir."
Taehyung cevap verecekti ki, başını iki yana sallayarak susmaya karar verdi. Evet, sinirliydi. İçinde onu yiyip bitiren kıskançlık hissi ile başa çıkmaya çalışıyordu fakat başarılı olduğu pek söylenemezdi.
Uzun ince parmakları, Jimin'in kendisine getirmiş olduğu fincana uzandı ve burnuna götürdü, kokladı önce.
"Nedir bu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my little bodyguard ༄ vmin
FanfictionÜnlü aktör Kim Taehyung ve onun minik koruması Park Jimin.