*Bol bol yorum yaparsanız çok mutlu olurum şimdiden teşekkür ederim*
"Çünkü sen benim için bir korumadan daha fazlasısın."
Dudaklarından dökülen her kelime o gece zihnine bir ok gibi işlemişti. Kahverengi gözleri o gece bir başka bakmıştı kendisine, bir başka hissettirmişti. Dudaklarındaki tebessüm bile bambaşkaydı.
Mutfaktan çıkıp kendi odasına geçtiğinde eli kalbindeydi, o kadar hızlı atıyordu ki gerçekten yerinden çıkacağını düşünmüştü. Ellerini koltuğun koluna yaslamış ve derin derin nefesler almıştı Taehyung. Ona bu denli yakın olmak.. bunun düşüncesi bile yeterliydi.
"Deliriyor muyum?" diye fısıldamıştı kendince. "Deliriyorum, kesinlikle deliriyorum. Ne yaptım ben az önce? Kendime çektim onu, evet evet, kendime çektim."
Kahverengi saçlarını geriye doğru taradı birkaç kez, eli kalbinde odanın içini turladı. Yanakları kızarmaya, sıcak basmaya başladığında ise iki eliyle hava yaptı yüzüne, dudaklarını birbirine bastırdı.
"Kendine gel artık!" Fısıldayarak kızmıştı kalbine. "Beni rezil edeceksin. Kim Taehyung'um ben farkında değil misin? Bu şekilde olamam." Yanaklarını tokatladı birkaç kez.
Uyuma düşüncesi geçti zihninden fakat az önceki görüntü bu düşünceyi ortadan ikiye böldü ve daha yatağa oturmadan kalkmasına sebep oldu.
"Ah, kafayı yiyeceğim." Saçlarını çekiştirdi. Yüzüne su çarpmak için lavaboya doğru yöneldiği sırada kapının dışından gelen ayak seslerini duydu ve adımları odanın kapısına ilerledi. Jimin üst kata çıkmıştı ve kendi odasına doğru yürüyordu.
Kapıyı açıp ona herhangi bir şey söylemeli miydi? Bunu yapsa çok saçma olurdu, hayır. Birkaç saniye içerisinde adım sesleri kayboldu, kapının kapanış sesini duydu. İç çekti. Ne yapacağını bilmez bir şekilde yürüdü, yatağına oturdu.
İçi içini yiyordu. Uyuma düşüncesi tamamen uzaklaşmıştı artık zihninden, sadece Jimin'i düşünüyordu. Nasıl bu hale geldiğine dair en ufak bir fikri yoktu ama eğer biraz daha bu odanın içerisinde bu şekilde dolaşmaya devam etseydi, kesinlikle kafayı yiyecekti.
Bu yüzden mantığına kulaklarını tıkayıp kalbiyle hareket etmeye başladığında her şey çok geçti. Derin bir nefesin ardından kendinden emin bir şekilde odanın kapısını açmış ve bir an olsun tereddüt dahi etmeden onun kapısının önünde almıştı soluğu. Sessiz olmaya özen göstererek açmış olduğu kapıyı yine aynı sessizlikte kapatmıştı içeriye girdiğinde.
Komodinin üstünde duran lambalardan bir tanesi yanıyordu, böylelikle çok rahat görebilmişti onun yüzünü. Gözleri kapalıydı ve kendini uykuya esir etmeye fazlasıyla yakındı. Adımları yatağa doğru ilerledi, aynı yavaşlıkta yatağa uzandı ve ona doğru döndü.
Uzamış siyah saç tutamlarının ardında kalan gözleri aralandı hafif, başını yavaşça sağa çevirdi ve kendisine baktı. Bir miktar şaşırmış gözüküyordu.
"Bay Kim?"
Sesi o kadar yorgun çıkmıştı ki, bir anlığına uykusunu böldüğü için pişman olmuştu. O yorgundu ve dinlenmeye ihtiyacı vardı, farkındaydı. Ama içinde dönüp dolaşan bazı şeyleri artık dışa vurmazsa da ruhen kendisi yorulacaktı.
Bu yüzden dudakları arasından dökülen kelimelere engel olamadı.
"Bir korumadan daha fazlası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
my little bodyguard ༄ vmin
FanfictionÜnlü aktör Kim Taehyung ve onun minik koruması Park Jimin.