18. Bölüm

159 17 4
                                    


Emre cidden iyi bir çocuktu. Ama onu dışarıdan görenler tam bir pislik sanardı. Anırmamızdan sonra Emre'nin dikkatle yüzümü incelediğini gördüm.

"Ne yapıyorsun? " Dedim kıkırdarken. Birden gözlerini kaçırıp,
"Sadece dalmışım. " dedi.
Bir anda ciddileşen yüz yapısını saklayamıyordu. Ya da benden kaçmıyordu bilmiyorum.Genelde çok dikkatli bir insan değildim.
Ama ufak detaylar her zaman ilgimi çekmişti.
Bir anda Onur'u hatırlayınca,

"Senden hoşladığımı ve seninde beni sevdiğini düşünüyor." Dedim mahçup bir sesle. Birden gözleri parladı.
Ama sonra yine eski ifadesiz haline geri döndü.
Acaba neden böyle yapmıştı ki? Bu sorunun cevabı neydi ?? Buna karşılık güler gibi oldu ama hiçbirşey söylemeden.

"Ben biraz dolaşıyım. " Deyip odadan çıktı. "Tamam." Dedim usulca. Üstümü değiştirdim ve yatağıma girdim.
Kendimi yavaş yavaş uykunun kollarına bırakacakken birden gök gürültüsü sesiyle irkildim.
Lanet olsun! Ben bu sesten korkarım. Eskiden gök gürültüsü duyduğumda illa yanımda biri olurdu.
Ama şimdi ne yapacaktım.
Uykuya damlaya çalıştım ama olmuyordu işte. Hep kabuslarla Uyanıyordum yağmurlu havalarda.
Ben hala korkarken birden kapının açılma sesiyle irkildim. Sanırım Emre gelmişti. Usulca,

" Emre !" Dedim. Sesim de korku vardı. Buna çok emindim.

"Efendim?" Dedi.

"Ben gök gürültüsünden çok korkarım. " dedim. Bir anda ,

"Ben varken hiçbir kız Korkmaz!" Deyince ürperdim. Neden acaba ?? Kendi kendime bunları düşünürken birden bir ses daha gelince çok korkmuştum.
Emre yatağın kenarındaki koltuğa oturup ,

"Tamam sen uyu ben sen uyuyana kadar uyumayacağım. " dedi.

"Saol" diye mırıldandım. kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah kalktığımda tam baş ucumdaki sandalyede oturan Emre ile karşılaştım. Emre sanırım uyuyordu.
Gözlerinin altı morarmıştı ve benim için mi uyumamıştı.
Ben kimdim ki onun için? Ben olanları söyleyince gözleri parlamış açıkçası bu Benim gözümü biraz korkutmustu.
Sanırım saçmalıyordum. Yataktan doğruldum.
Yavaşça kalkıp Emre'nin yanına gittim. Hayır tabiki de onu yatağa yatırmayacaktım.
O kadarda iyi ve cici bir kız değildim. Masanın üstündeki suyu alıp Emre doğru yaklaştım ve bardağı kafasından aşağı boşalttım.
Emre iyi bir çocuktu o benim kardeşim gibiydi .
Başkalarına kötü davransa da ben buna aldırmıyordum.
Birden yerinden sıçrayarak kalktı ve bana afallamış bir ifadeyle baktı. Bende kahkahalarla yerlere yatıyordum. Bana baktı ve parmağını bana doğru tutup ,

"Sen velet bu bir savaştır! !" Dedi yapma bir sinirle. Sürahiyi eline aldı ve bana doğru baktı.

"Intikan senin kadar tatlı birşey olcak!" Dedi gülerken. Kendi kendime sırıttım. Emre ile cidden çok eğleniyorduk.
Birden Sürahiyi başımdan aşağı döktüğünde şok olmuştum. Sinirle

"Sen !!" Dedim. Bana doğru gelip yanağımı öptü ve

"Hmm intikam tatlı birşeymiş " dedi ben ona sahte bir sinirle bakıyordum.
Tam ona vurucakken yerler şu olduğu için kaydım ve Emre nin üstüne düştüm Emre ile ben gülerken bir kapı açıldı .
Şu anda Emre'nin üstündeyim ve kapı açıldı. Bir adam bize şaşkınlıkla bakıyordu.

"Kusura bakmayın! Oda servisi." Dedi mahçup bir sesle.
Adama şaşkınca bakarken birden arkasında bir erkek belirdi.
Gözleri alev gibi yanıyordu. Kahverenginin en korkunç tonundaydı gözleri.
Onur bize bakarken akıl edip Emre nin üstünden kalmıştım.
Ama hala bana sinirliydi.
Hiçbirşey demeden geçip gitti. Ben hala yaşadığım şoku atlatmaya çalışırken Emre'ye Dehşetle baktım.
Oda durumu anlamış olmalıydı ama niye sırıtıyordu ki. Ona kaşlarımı Çatarak baktım. kızdım.

***
Güneş vücudumu kavururken bir önüme geçen Gölgeyele kalktım. Karşımda ıslak bir Emre görünce kıkırdadım .

"Hmm ıslak bir maymun !" Dedim gülerken.

"Ne dedin sen !" Dedi bana bakarken aklına şeytanice bir fikir gelmiş gibi sırıttı. Denizdeydik dün yağmur yağsa da hava bugün çok güzeldi .

"Sakın!!" Dedim sinirle. Bana sinsice sırıtıp bana doğru yaklaştı. Bu sırada kaçmaya çalışıyordum.
Beni kucağına aldığında kendimi kurtaramadım.
Ben kucağindayken sahilde koşturuyordu. O sırada yine o kahverengi gözleri gördüm. İşte Onur tam ordaydı.
Kendi kendime 'niye burdayım ve Emre nin kucağındayım!' Dedim.
Ama Emre ile en kisa zamanda konusacaktım.
Beni seven bir sevgilim vardı sonuçta. Kendi kendime düşünürken buz gibi şu ile irkildim. Emre'ye

"Sen !" Dedim. Oysa hala kahkaha atıyordu. Biraz yüzdükten sonra çıktık ve kurulandık.
Bu sırada Emre hiç beklenmedik bir soru sordu.

"Efsanelere inanır mısın?"

"Tabiki"

"Bir favorin var mı ?"

"Hayır senin ?"

"Var"

"Anlatsana . " dedim çocuk gibi bir sesle.

" Artemis günün birinde uzun boylu iri yapılı fakat çok yakışıklı bir avcı olan Orion'u görerek ona aşık oldu.
Öyle ki bir zamanlar kendi kendine aldığı evlenmeme kararını bile unutup bu yakışıklı avcı ile evlenmek istedi.
Fakat Apollon kız kardeşinin bu dev cüsseli mahlukla evlenmesini uygun bulmuyordu.
Kız kardeşini vazgeçirmek için çok uğraştı ancak Artemis onu dinlemedi. Kardeşinin Orion'a duyduğu sevginin ne kadar büyük olduğunu görünce de bunu kıskanmaya başladı.
Ne söylerse söylesin kardeşi Artemis'i vazgeçiremeyeceğini anlayınca hileye başvurarak Orion'u ortadan kaldırmaya karar verdi.

Bir gün Orion denize girmiş yüzüyordu. Kıyıdan o kadar uzaklaşmıştı ki, başı kara küçük bir nokta gibi görünüyordu.
Apollon kız kardeşini yanına çağırdı, uzaktan görünen kara noktayı ona göstererek "Oraya kadar okunu gönderebilir misin" dedi. Artemis heyecanla yayını hazırlarken o kara noktanın sevdiği erkeğin kafası olabileceğinin nerden bilecekti ki. Yayını çekti ve ok fırladı.
Çok iyi nişancı olan Artemis'in oku tam hedefi vurmuştu ve Artemis bilmeden sevdiği erkeği başından vurmuştu.
Bu ölüm onu çok üzdü günlerce bulutların ardına gizlendi gök yüzünde dolaşmaz geceleri yeryüzünü aydınlatmaz oldu. Sonunda bir gün babasının yanına giderek ondan Orion'u bir takım yıldız olarak gök yüzüne çıkarmasını istedi.
Zeus ta kızının bu arzusunu yerine getirdi." Ben ona bakarken .

"Sevdiğini istemeden vurmuş" dedim.

"Ama sevdiğinin canı yanmış!" Dedi. Sinirle. O sırada sözünü kesip ,

"Emre sana birşey söylemeliyim." Dedim.

"Soyle. " dedi.

"Bak biliyorum biz iyi arkadaşlarız ama dışarıdan yanlış anlaşılıyor ." Dedim.

Bana bir süre baktı ve ,

"Aslında sana birşey söylecektim. "

Vay bee ne bölümdü aq :D ben bile merak ettim. Arkadaşlar yorumlarınızı ve votelere nizi bekliyorum.

MUTLULUĞUN İÇİNDEKİ MUTSUZLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin