Hala Onur'u düşünürken mal bir şekilde gülüyordum.
Neden beni bu kadar mutlu ediyordu ki. Anlamıyordum.
Onur yanıma gelince kalbim çok hızlı atmaya başlıyordu.
Bir anda aklıma deli cesareti dedikleri şey gelmişti.
Onur'un kolundan tutup onu kenara çekip konuşmalıydım.
Ama nasıl ya ? Ya benden nefret ediyorsa. Yine saçmalıyorum.
Benden nefret ediyorsa neden beni umursuyor ki.
Bunları düşünürken bu düşünce beni elegeçirmişti.
Aklıma koyduğumu yapıcaktım. Hızla oturduğu banktan kalktım.
Onur'un yanına gittim.
Onur'un bileğini sıkıca tutup onu sürüklemek başladım. Onur,
"NE YAPIYORSUN ???" Diye bağırıyordu.
"Kendime bir prens alıyorum" dediğimde yüzüne bir gülümseme yayıldı.
Birden olduğu yerde durdu.
Ben onu çekiştirmeye devam ediyordum ama o gelmiyordu.
Olduğu yerde beton gibi duruyordu. Bana dahada çok yaklaştı. Burnu burnuma değiyordu. Bana ,
" Prensesim olur musun?" Dedi. Çok şaşırmıştım. Kalbim yerinden çıkacaktı.
"Prensim olursan." Dediğimde gözlerindeki mutluluğu görebiliyordum. Elimi tuttuğunda çok mutluydum. Beraber okulun kapısına doğru yürüdük. Okuldan kaçıcaktık tabiki. Bir parka oturduk. Hâlâ el eleydik. Bana döndü.
" Anlat bakalım derdin ne prenses??"dedi.
"Derdin mi? Dertlerin demek istedin galiba" dedim. Alay edercesine. Bana,
"Dalga geçmeyi bırak ta anlat o zaman"dedi. Sesi sinirli çıkmıştı. Bundan biraz korksamda anlatmaya başladım.
" Dışarıdan çok zengin ,mutlu ve sevgi dolu bir aile tablosu var görünürde. Eskiden normal bir aileydik. Küçük tatlı ve Bahçeli bir evimiz vardı. Çocukluğumun ufak bir kısmı çok güzel geçmişti. Annemle babam birbirlerine aşıklardı. Ama bir gün babam yeni bir iş buldu. Bu işte baya para vardı. Annemin de işe girmesini sağlamıştı. Annemle babam ilk defa beni bırakıp iş gezisine gittikleri zaman daha 6 yaşındaydım. O küçücük savunmasız çocuğu bırakıp gitmişlerdi. Yavaş yavaş bu duruma alışmaya başlamıştım. Annemle babamın işleri günden güne daha iyiye giderken çok sevdiğim evimizde ayrılıp daha büyük bir eve taşınmıştık. Daha çok iş gezisine çıkıyorlardı. Uzun yıllar kalabiliyorlardı. Derken kendimi özel okullarda bulmuştum. Burdaki herkesten nefret etmeye başlamıştım. Annemle babamın aşkı bitmişti. Buna kesinlikle emindim. En sonunda da babamın bir metresi olduğunu öğrenmiştim ve boşanıyorlardı. Hepsi o kahrolası zenginlik yüzünden!!!!!" Dediğimde Üzgün bir şekilde bana bakıyordu. Kendimi daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım. Onur bana hemen sarıldı ve ,
"Ağlama lütfen dayanamıyorum! "dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLULUĞUN İÇİNDEKİ MUTSUZLUK
Genç Kız EdebiyatıDışarıdan çok mutlu görünüyor olabilirim. Tıpkı dışarıdan çok çok büyük ve güçlü bir ağaç gibi ama içim çürüktü işte! Sanırım psikolojim de fazla iyi değildi. Tıpkı hastalığım yüzünden çıkan hafıza kaybım gibi.Ben bir oyuncaktım ve hayatta benimle...