"Neeeeeeeee" Diye ufak çaplı bir çığlık attım. Annem kıpkırmızı olan gözleriyle bana bakıyordu. Bana ,
"Üzülme Selinciğim" dedi.
Açıkçası çok şaşırmıştım.
Hayır yani benim için cidden sorun yoktu.
Babamı sanki birkaç yıllık iş gezisine gitmiş gibi düşünebilirdim.
Ben kendi kendime düşünürken annem söze girdi.
"Selin canım üzülmene gerek yok boşanmak dünyanın sonu değil." Dedi.
Çokta umrumda ya cidden.
Ben annesi babası boşanıyor diye ağlayan biri değilim.
Sonuçta onları çok az görüyordum. Anneme döndüm ve ,
"Benim için sorun değil." Dedim.
Annem bana şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Sanki böyle söylememe şaşırmıştı. Anneme,
"Odama çıkıyorum. "Dedim.
"Tamam tatlım"dedi.
Merdivenleri doğru gidip yukarı çıktım. Odama girdim. Üstüme değiştirip saatlerce müzik dinledim.
***
Sabah ilk defa annemin sesiyle uyandım. Bu beni çok mutlu etmişti.
Hemen yataktan kalktım.
Dolabımdan siyah kazağımı ve siyah pantolonumu giydim.
Kazaģı pantolonun içine soktuktan sonra boynunu saran siyah tel kolye taktım. Bugün okula böyle gidecektim.
O okuldan atılıp başka bir okula gitmek istiyordum.
Aslında bu okulu katlanılabilir yapan tek şey vardı.
Hayır ya saçmalıyorum. Böyle birşey olamaz.
Onu çok az tanıyordum.
Çantamı alıp evden çıktım.
Bugün okula kendim gitmek istiyordum. Bu yüzden annemin arabasının anahtarını almıştım.
Arabanın kapısını açtım ve içeri girdim. Arabayı sürmeye başladım. Tabiki ehliyetim yok ama bana öğretmesi için birini bulmuşlardı. Arabayı otoparka bıraktıktan sonra saate baktım. Kahretsin!!
Geç kalmıştım. İçimden kısık sesli bir küfür ettikten sonra koşmaya başladım. Sınıfın kapısına gelmiştim. Ve tekrar Kahretsin!!!!
Pitbull'un dersi tamamen unutmuşum. Korkumu yenip içeri girmek için kapıyı çaldım.
"Gel!!" Diye korkunç bir ses duyuldu.
Rahat gibi görünmek için ağzıma bir sakız attım ve içeri girdim. Korkumun belli olmamasını istiyordum. Şu an serbest kıyafetleydim. Pitbull bana kötü bir şekilde bakıp,
" Neden geç kaldın? Ayrıca niye serbest kıyafetlerin küçük hanım !!!!" Diye bağırdığında yüzüme alay edercesine bir ifade takındım. Kafamı kaldırıp ,
"Sanane!"dedim. Çok sinirlenmişti ama hocaların hiçbiri bana kızamıyordu. Sadece uyarıyordu. İşte bundan nefret ediyorum. Zenginlikten !!!!!
Arkası dönüp sınıftan çıktım. Gidip bir banka oturdum. Müzik dinlemeye başladım. Biraz sonra yanıma doğru gelen ayak seslerini duydum. Kafamı kaldırıp baktığımda gelen kişinin Onur olduğunu gördüm. Yanıma oturdu. Konuşmaya başladı,
"Haklısın sanırım"dedi.
"Ne konuda?" Dedim.
"Sen bir prenses olamazsın!" Dedi. Çok şaşırmıştım. Neden böyle birşey demiştik? ??
"Neden?" Dedim. Bana doğru biraz yaklaştı ve ,
"Prenses olabilmen için bir prense ihtiyacın var!"dedi. Çok şaşırmıştım. Cidden ne demeye çalışıyordu ki. Onur oturduğu yerden kalktı ve yürümeye başladı. Ona bakakalmıştım. Bu lafın altında asla kalamazdım. Arkasından,
"SENİNDE BİR PRENSESE!!! diye arkasından bağırdım. Bir an olduğu yerde durdu ama sonra yürümeye devam etti. Bi saniye Onur'un derste olması gerekmiyor mu? Nasıl yani benim için mi dersten çıktı.
Bu bile beni gülümsetmeye yetmişti. .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLULUĞUN İÇİNDEKİ MUTSUZLUK
Genç Kız EdebiyatıDışarıdan çok mutlu görünüyor olabilirim. Tıpkı dışarıdan çok çok büyük ve güçlü bir ağaç gibi ama içim çürüktü işte! Sanırım psikolojim de fazla iyi değildi. Tıpkı hastalığım yüzünden çıkan hafıza kaybım gibi.Ben bir oyuncaktım ve hayatta benimle...