Yalan bir sarmaşık, dolanır ayaklarıma
Gerçekler ise bir köstek, yolumu keser
Ben iki bilinmezlik arasında kaybolurken
Ruhum senin için benliğine ihanet ederTüm Mısır kuraklık yüzünden derbeder olurken konunun neden Tae'nin evliliği olduğunu pek tabi anlayamıyordum.
O daha yeni gelmişti. Savaş meydanından kurtulması, canlı olarak geri dönmesi mucize gibi bir şey iken. Bunun üzerine çıkan kuraklık ve gizlice görüşülen taht konuları...
Gerçekten anlayamıyordum. Sanırım anlayamayacaktım da. Bir Firavun için ilk önce ne önemlidir, taht mı? Halkı mı? Yüce Firavun için önemli ise bu konu şayet halkın durumundan da önemliydi. Bir Firavun'un aklından ne geçtiğini bilemezdik. Ama yine de merak ediyordum nedenini.
"Hanımım bu akşamki yemeğe katılmanız istendi. Sizi hazırlayalım."
Bir de bu yemek mevzusu vardı tabii. Aşağı Mısır hükümdarı Ankhe bu akşam krallığımıza davetliydi. Babam yani Yüce Firavun tüm Mısır'da söz hakkı olsa da aşağı, yukarı, doğu ve batı Mısır krallığı da vardı. Hükümdar Ankhe ve diğerleri oraları yönetiyor gibi gözükse de son söz Yüce Firavuna aitti. Beylikler ve yahut eyalet sistemi de denebilirdi bu sisteme.
"Rosé, kendimi iyi hissetmediğimi söylesem Firavun çok kızar mı?"
"Hanımım, Firavun bir şey istediyse bunu canın pahasına gerçekleştirmek gerekir. Şüphesiz onun öfkesinin önünde bir dikim fidanız, rüzgarında kırılırız. Bana soracak olursanız hasta bile olsa yemeğe katılın. Biliyorsunuz ki bu akşam yemekleri çok önemli."
"Biliyorum ama bu stresi bünyem kabul etmiyor." Diyerek sitem ettim. Rosé bana gülümseyip, "Eminim orada parlayacaksınız hanımım. Herkes stres olur önemli olan bu strese karşı direnmek."
"Teşekkür ederim." Dedim desteği karşısında. Bana iyi geldiği su götürmez bir gerçekti."Ne demek efendim." Dolabıma ilerleyip birkaç elbiseyi eline aldı. Kumaşlarını eliyle analiz edip saten olanları kenara bıraktı.
"Taht konuları üzerine bir yemek olacak sanırım. Biraz ciddi şeyler giymelisiniz. İdeal elbise şu kenara ayırdıklarım ama yine de sizin isteğinize bağlı olacak hanımım. Hangi renk giymek istersiniz bir de?"
Yatağın oturduğum kenarından ayağa kalktım. Rosé da bazı kıyafetleri yatağa dizdi.
Mavi, kırmızı, beyaz, siyah ve bordo elbiseler vardı.Gözüm yakasında sarı karanfil işlemesi bulunan siyah elbiseye takıldı. Sade ama şık bir elbiseydi. Siyah rengi zarafet demekti. Bu akşama güzel gidebilirdi ama sonradan bu elbiseyi giymek istemediğimi farkettim.
Siyah benim rengim değildi veya da siyah benim için daha özel anlamlar barındırıyordu.Kırmızı ve bordo rengi de aklımda eleyip mavi ve beyaz rengi koydum terazime. Koyu mavi renk ve kar beyazı. Üstünde özel işlemeler bulunan mavi elbise daha çok hoşuma gittiği için onu seçtim sonunda.
Mavi rengini seviyordum.
Rosé seçtiğim elbiseye uygun bir makyaj yaparak siyah gözlerimi belirginleştirdi. Örme saçlarımın üstüne ise yapraklı uzun küçük bir toka taktı. Bu yüzden küpeye gerek kalmamıştı. Bileğime zarif bir bileklik ve gerdanımı süsleyen mavi taşlı bir kolye ile de hazırlanmıştım.
Yahut içimdeki bu sıkıntı beni o masaya götürmek istemiyordu. Derin bir nefes alıp komidine yasladım ellerimi.
Lalisa... Sen o masaya oturacak ve sadece yemeğine odaklanacaksın. Stres yok. Stres yok.
"Lalisa!" diye bağırarak kapıyı tıklatan el ile dikleşip Rosé'nin kapıyı açışını izledim.
Jisoo kollarını bağlayarak kapıya yaslanmıştı. Onun bu haline göz devirip "Sayın Kim! Bir prensesin önünde ne bu rahatlık!" Dedim ciddiyetle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
espiral de mentiras | Lalisa 𓂀 [Düzenleniyor]
FanfictionKaranlığın ardından içimizde yeşeren duygudur; umut Meşalenin tüten dumanından oluşan koca bir bulut Nefertum süsledi o mavi yorganı senin uğruna Ölümsüzlük uykusuna yatmak için ne şahane bir tabut Firavun'da #1 30.01.22𓆃 Antik #1 27.08.22𓆃 Taeli...