Kızılca çam güneşin ışığında
Gök maviyken yer katran siyahı
Bu serzeniş kan kustuğunda
Yazıldı ruha şeytanın günahı~⏳~
1 Hafta sonra...
Önümde açık duran parşömen yaprağı. Birbirimizle bakışıp durduğumuz birkaç dakika, belkide birkaç saat. Biliyorum benden etkilendi, her ne kadar bende ondan etkilenmek zorunda kaldıysam. Parmağımda çevirip durduğum tüy kalem ve sessizliği bölüp geçen kulağımdaki o çınlama.
Uzun süre sonra o sesi duydum, matematik öğretmenimin boğaz temizleme sesini. Üzgünüm çözemediğim o soru. Ayrılma vaktimiz geldi ve geçiyor bile. Bir daha görüşmemek üzere!
"Lalisa böyle anlaşmamıştık. Geçen dersteki öğrendiklerini tekrar etmiyor musun yoksa?" Dişlediğim dudağımı rahat bırakıp nefes aldım. Bu Namjoon hoca matematik dışında bir ton daha dersim olduğunu bilmiyor sanırım. Aksi takdirde tekrara yetecek boş bir kafa ve durmadan kendini yenileyecek bir hafızam olmadığını söylemem lazım. Hangi insanoğlu kafasını dağıtacak hiçbir eğlence olmadan durmadan şu saçmalıklara kafa yorabilir ki? Ah, eğer öyle birini tanıyorsanız benim için tebrik edin, çünkü bu imkansızı başaran kimselerin nefes alan bir korkuluktan başka bir şey olabileceğini bilmek isterdim.
"Tekrarları yapıyorum ama derste anladığım şeyler sonrasında uçup gidiyor diğer dersler de sağolsun."
"Anlıyorum, ama bu ders suanlık çok önemli bu yüzden bir dersi sonradan almanı sağlayacağım. Onun yerine bu derse bakarız ne dersin?" Gözlerim irileştirken içimden lanet okumayı eksik etmiyordum. Yani, şimdi ben bu matematiği, pardon hem geometri hem matematiği daha fazla mı girecektim? Ölürüm daha iyi!
Ağzımı itiraz için açacaktım ki kapının girişindeki Tae dikkatimi çekti. Biranda sıçrarken onun süper güçleri olduğundan şüphe ettim. Ne zamandır buradaydı ve hangi ara bu odaya girmişti?
"Namjoon, bence Lisa'nın bu dersi daha fazla almasına vakti olmayacak. Ve de senin de, Firavun ikimizi görmek istiyor."
Namjoon elindeki kitabı masaya koyarak ayaklandı. Bende sandalyemi iterken Namjoon Taeye ithafen konuştu. "Zamanı geldi mi?"
"Geldi kardeşim. Birkez daha bir aradayız. Bu sefer bizi birleştiren Firavun. Hâlâ şaşkınım ama en güvenli seçeneği seçeceğini de başından beri biliyordum."
Kimden bahsettiğini anlayamıyorum. Jin ile de konuştuğu bu birleşme konusu canımı sıkmaya başlamıştı. Jimin ile de bu konuyu konuşmuşlardı sanırsam. Ah, yine bir olaylar dönüyordu ama yine en son benim haberim oluyordu.
"Doğru kararı verdi." Namjoon bana dönerek,"Başka bir gün devam ederiz."diye mırıldandı.
Sahnede bu kadar olay dönerken sahne arkasında yalnız başıma bekleyemezdim. Her ne oluyor ise Firavun bunu benimle de konuşsun. Bir zamanlar bana danıştığı o konular için çağırsın. Yoksa yanlış yaptığım bir şey mi vardı? Verdiğim yanlış karar yüzünden mi artık benimle taht konuları ile ilgili tartışmıyordu?
Kafamdaki sorular ile kaşlarımı çatmışken,"Hayır, bu sefer ne olduğunu bilmek istiyorum. Neden hiçbir şeyi bana bildirmiyorsunuz? Merak etmeyin buranın haini falan değilim kuş uçurup düşmana haber yollamam." dilime hakim olamayıp onlara sert çıkıştım. Aslında çoktandır bunu hakediyorlardı. Ben kimse değildim. Ben Lalisa! Firavun'un tek kızı! Sarayın kölesi değilim. Saray herkesi kölesi yapmışken. Çocukların oynayacağı türden bir oyun hamuru ise hiç değilim. Herkesin hayatı çoktan çocuk oyuncağı olmuş ve çamura batmışken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
espiral de mentiras | Lalisa 𓂀 [Düzenleniyor]
أدب الهواةKaranlığın ardından içimizde yeşeren duygudur; umut Meşalenin tüten dumanından oluşan koca bir bulut Nefertum süsledi o mavi yorganı senin uğruna Ölümsüzlük uykusuna yatmak için ne şahane bir tabut Firavun'da #1 30.01.22𓆃 Antik #1 27.08.22𓆃 Taeli...