9: Aşk Mantığı Öldürür

329 45 14
                                    

"Gelebilir miyim Tsumu?"

"Gel tabi."

Yachi kapıyı kapayıp içeri girdi. Atsumu'nun yanına oturdu. Konserden sonra biraz sahilde takılmışlardı sonra da Yachi'nin kuzeninin evine gelmişlerdi. Bu gece burada kalıp yarın eve döneceklerdi.

Sakusa bir otelde ya da pansiyonda kalmak istemişti ama Atsumu tabi ki de izin vermemişti. Yachi'nin kuzeni iyi bit kızdı + Atsumu'nun da arkadaşıydı o yüzden Sakusa'yı tabi ki de bir yere bırakmamışlardı.

"Minari uyudu kaldı, Sakusa'nın banyoya girdiğini görünce bir sana bakayım dedim." dedi Yachi. Atsumu için çok endişeleniyordu. "İyi misin?"

"İyiyim merak etme. İlaçlar ve iğneler bugün iyi idare etti. Yarın acısı çıkmasa bari." dedi saçlarını karıştırarak.

" Atsumu ne yapacağız? " dedi Yachi. Bugün çok eğlenmişti arkadaşı o yüzden bir şey demek istememişti ama ancak bu saate kadar tutabilmişti kendini. "Hepimiz çok korkuyoruz." dedi fısıldarcasına.. Osamu bugün en az 100 mesaj atmıştı. Hinata ve Oikawa da öyleydi. Atsumu'nun nasıl olduğunu sorup durmuşlardı ve onlara cevap vermekten konseri dinleyememişti.

"Bilmiyorum, inan bilmiyorum." dedi Atsumu. "Sadece unutmak istemediğimi biliyorum." dedi. Unutmak istemiyordu.

"Tsumu, ne karar verirsen yanında olacağım ama lütfen...iyi düşün." deyip arkadaşına sarıldı Yachi. Atsumu da arkadaşının sarılmasına karşılık verdi.

"Güzelce uyu ve bir şey olursa saat kaç olursa olsun uyandır beni." deyip kalktı Yachi. Son kez iyi geceler diyerek odadan çıktı.

"İyi geceler."

Daha sonra kapıdan ıslak saçlarını kurulamaya çalışarak Sakusa girdi. "Akşam dedikodusu mu yapıyordunuz?" dedi kapıyı işaret ederek.

Atsumu gülerek ona döndü. "Sayılır." diye mırıldandı.
Sakusa da gülerek Atsumu'nun oturduğu yatağın dibine oturdu. Saçlarını kurutmaya çalışırken "Yachi ile ne zamandır arkadaşsınız?" dedi. Hem merak ediyordu hem de sessizlik rahatsız ediciydi.

"Lisenin ilk gününden beri. O hem kız kardeşimiz gibi hem de en aklı başında olanımız." dedi.

Sakusa buna katılabilirdi. Oikawa, Hinata, Atsumu üçlüsü asla yerinde duramıyorlardı.

Atsumu Sakusa'nın bir türlü düzgün kurutamadığını görünce havluyu aldı elinden ve saçlarını kurutmaya başladı.

" Teşekkür ederim."diye mırıldandı Sakusa.
" Aslında insanlarla kolay arkadaşlık kuramam ve kendimi birinin yanında rahat hissetmem yıllar sürebiliyor. Ama sana çok kolay alıştım. "diye devam etti.

Atsumu'nun göğsü sıkışmaya başladı. Hayır hayır şimdi olmaz diye geçirdi içinden. Nefes almaya çalıştı.

" İyi ki varsın. " dedi Atsumu'nun saçındaki elini tutarak.
İşte Atsumu'nun hasta ciğerleri buna dayanamadı. Yükselmeye başlayan acı ile "Tuvalete gitmem gerek!" diyerek koşarcasına kaçtı odadan.

Sakusa arkasından şaşkınca bakarken "Utandı sanırım..." diye mırıldandı.

Atsumu ise kendini tuvalete atar atmaz öksürmeye başladı. İlaçlar onu buraya kadar getiriyordu işte. Yine de öncekiler kadar şiddetli olmamıştı ilaçlar sayesinde. Buna rağmen birsürü çiçek ve kan kusmuştu.

Kendine gelmeyi bekledi biraz. Sonra etrafı temizleyip odaya geri döndü. Sakusa yatağında oturmuş telefonuna bakıyordu.

"İyi misin Tsumu?"dedi. Atsumu başıyla onayladı onu. "İyiyim, sadece bir an karnım ağrıdı da. "diye geveledi gergince gülerek.
Aklına gelen şeyle yatağına uzanıp Sakusa'dan tarafa döndü." Sen de iyi ki varsın Omi-kun. "

Sakusa gülümseyerek" İyi geceler. "deyip gözlerini kapattı. Atsumu ise sadece onu izledi.

Ölümcül bir hastalığa yakalanmış olsa da Sakusa'ya olan aşkından asla pişman olamıyordu.

İyi ki hayatıma girdin diyordu ona baktıkça.
Aşk mantığını öldürmüştü.

*************

Eve tereddütle girdi. Mutfaktan gelen sesler vardı. Yavaşça kafasını uzatıp baktı. Annesiydi. Neden bu saatte evde olduğunu sorgulamalı mıydı? Sessizce arkasından yaklaşıp sarıldı annesine.
Annesi anlık korkuyla yerinde sıçrayınca gülüp yanağına bir öpücük bıraktı. "Ödümü kopardın koca bebek!" dedi annesi onu ittirirken.

"Osamu nerde anne?" dedi mutfaktan çıkarken. "Yukarıda. Bak kardeşler arasında olur ufak tefek tartışmalar, git konuşun anlaşın. Barışmadan aşağı inmeyin." deyip işine geri döndü annesi. Atsumu annesinin dediklerine gülümserken yukarı çıktı yavaş adımlarla.

Osamu'ya ne diyeceğini bilmiyordu. Kardeşi ona ne dese haklıydı. Eğer Osamu bu hastalığa yakalansaydı tabi ki Atsumu da ameliyat ol diye tuttururdu.
Kardeşini bir şey için suçlamıyordu. Onunla barışmalıydı.
Odanın kapısını yavaşça açıp içeri girdi. Kardeşi masada oyun oynuyordu ve kulağında kulaklıklar vardı. Geldiğini duymamıştı.
Atsumu çantasını kapının yanına bırakıp kapıyı da kapatarak Osamu'ya yaklaştı. Yavaşça kulaklıkları çıkarıp kardeşinin boynuna indirdi. Osamu ani temasla irkilip arkasında son birkaç gündür doğru düzgün konuşmadığı kardeşini görünce geri yerine oturup oyuna bakmaya başladı ama kulaklıkları takmadı.
"Konser nasıldı?" dedi. Atsumu da diğer sandalyeye otururken "İyiydi." dedi sadece.

Sonra o bir şey demezse konuşamayacaklarını anlayıp kardeşine yaklaştı. "Samu, özür dilerim. Sadece benim için endişelendiğini biliyorum. Sesimi yükseltmemem gerekirdi." dedi.

Osamu oyunu kapatıp kardeşine döndü. "Ben de özür dilerim. Sana bir şey olsun istemiyorum Tsumu. Ameliyat ol demeye de devam edeceğim." dedi.

"Samu, eğer bu hastalığa yakalansaydı Suna'yı unutmak ister miydin?" dedi. Kardeşinin onu anlamasını istiyordu sadece.

Osamu durdu. Bunu böyle düşünmek içinde bir yerleri düğümlemişti. Yine de 'tamam o zaman ölebilirsin.' diyecek hali yoktu ya.

"Ben unutmak istemesem bile sen ameliyat olmamama hemen tamam der miydin?" dedi Osamu da.

Atsumu böyle diyeceğini biliyordu. Tabi ki tamam demezdi. Osamu da demeyecekti.
"Ben unutmak istemiyorum Samu." dedi Atsumu yine gözleri dolmuştu. Tüm hayatı boyunca ağlamadığı kadar ağlamıştı bu ara.
"Ama ne yapmam gerekiyor bilmiyorum. O kadar sıkışmış hissediyotum ki..." dedi. Osamu sıkıca sarıldı kardeşine. "Mantığımla duygularım arasında kaldım." dedi burnunu çekerken. "Ne yapacağımı bilmiyorum!" deyip daha çok ağladı. Ağladı, ağladı..

Mantıklı düşünemiyordu artık. Kalbini dinlese ayrı dert, beynini dinlese ayrı dert açıyordu başına.

"Annemlere söyleyelim artık Atsumu." dedi Osamu kardeşinin yüzünü silerken.

"Beni ameliyat olmaya zorlayacaklar."dedi. Her anne baba gibi tabi ki çocuklarının göz göre göre ölüme yürümesine izin veremezlerdi. Ama anne babası çocuklarının ne istediğini çiğneyecek türden insanlar değillerdi.

" Güzelce anlatırız. Anlarlar. Anlayacaklarını biliyorsun Atsumu. " dedi Osamu güven vermeye çalışarak.

Atsumu bunu daha fazla annesinden ve babasından saklamamaları gerektiğini biliyordu.

"Tamam söyleyelim." dedi başını öne eğerek.
Ne olacaksa olsun diye düşünüyordu artık.

**********

Hayat zor dostlar hayat zor.
Umarım beğenirsiniz bölümü 💜

 Umarım beğenirsiniz bölümü 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbimdeki Çiçekler - sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin