Taç Varisi

10. Bölüm: Dün geçti, sıra bu günde.

Hi Guyss!! Şarkıyı açalımm ve yeni bölüme başlayalımm.

İra'nın Güncesinden

            Bu işte bir şeyler olduğu belliydi ama neden yapıldığını anlayamamıştım. Kim neden başkasının kanını yere boca ederdi.

      İki sayfadan oluşan DNA analiz raporunun birinci sayfası beni yeterince şoka sokmuştu. İkinci sayfa da ne kadar daha çok şaşıracaktım kim bilir. Raporda tüpte bulunan kanında, taşın üzerindeki kanda abimin kanıyla uyuşmadığı yazıyordu.

     İkinci sayfayı çevirdiğimde beni daha büyük bir şokun beklediğini bilemezdim! İkinci sayfada kanın abimin kanıyla uyuşmadığını ama burayı çokça ziyaret eden Ceren Yüksel'e ait olduğu yazıyordu. Ceren mi? Bu işin Ceren ile ne ilgisi vardı?Ceren neler karıştırıyordu böyle? 

       Belkide çıkmadan önce yüzünün o hale bürünmesinin nedeni de buydu. Hastanenin veri tabanında Ceren bulunuyordu. Demek ki daha önce hastanede bir işlemi olmuştu, direkt ona sormak yerine bu sefer akıllıca haraket edip hastaneden bilgi edinmeye karar vermiştim. Çünkü kimse bana doğruları söyleme zahmetinde bulunmuyor, doğruları benden gizliyordu. Gittikçe insanlara olan güvenim azalıyordu. Artık insanlardan medet ummayacaktım, bütün her şeyi kendim çözecektim. Hastane'nin adresini alınca buraya oldukça yakın bir hastane olduğunu gördüm. 

***

          Holding'ten çıkmadan önce aklıma gelen bir fikirle abimin arabalarının bulunduğu garaja gittim ve Mercedes Benz AMG GT R modeline yöneldim ve görevliden anahtarı alıp yola çıktım. On beş dakika sonra varmıştım, hızlıca içeriye girdim.

     Bununla ilgilenen bölüme girdim ve Ceren Yüksel hakkında bilgi almak istediğimi belirtmiştim. Ama tabi ki, her hastanın hakları saklıdır demişlerdi. Bu olaydan dolayı kendimi dedektif olarak tanıtmış ve elimdeki DNA raporunu göstermek durumunda kalmıştım. Bunu söyleyince kadın kendine çeki düzen vermiş ve dosya getirmişti.

         Dosyada neler için, hangi tarihlerde geldiği yazıyordu. Genel olarak kan vermek için gelmişti, abim gibi. Bu dosyayı yanıma almak istediğimi belirtince kadın bu dosyanın kopyasını çıkarması gerektiğini söyledi ve içeri gitti.

***

       Canım sıkıldığı için otoyolda hızlı bir şekilde araba kullanıyor ve ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum. Yüzüme çarpan rüzgar beni kendime getiriyordu. Fazla dikkat çekmeye başladığımı fark etmiş ve bu yüzden Siyah Konak'a gitmek için yolumu değiştirmiştim. Holding'ten çıktıktan sonra Bilge'yi Siyah Konak'a bırakmıştım ve ne yaptığını merak etmiştim. Eminim keyfi gayet yerindedir. 

       Orman'ın diğer tarafına yani Siyah Konak'a geçmiştim. Aklımı meşgul etmek için bir bahane arıyordum. Şu andan itibaren, artık Ceren'e de tam olarak güvenmiyordum. Diğer konularda güvensem bile en azından abimin cinayeti hakkında güvenmiyordum. Onun yanında bu konuyu düşünmemem gerekiyordu. Aynı, Siyah Konak'a onların yanına neden geldiğimi onun yanında düşünmediğim gibi. 

     Eminim yine aklımı okuyacaktı. Girdiğim an olayların istediğim gibi gitmediğini ve sonuç bulunamadığını düşünmeliydim. Bunu yapabilirdim.

  ***

      Calanthe'ye geldiğim zaman içeride kimse yoktu. Neredeydi bunlar?  Tam arkamı dönüp gidecektim ki, içeriden bir ses geldi.  İki numaralı, hiç girmediğim odadan geliyordu. Biraz daha o tarafa doğru ilerlediğimde seslerin dövüş sesleri olduğunu anlamıştım. Çok boğuk ve kısık şekilde gelse de, dikkat edince duyulabiliyordu.