Bölüm 19: Buzlar Eriyor..

562 46 93
                                    

Evet, yeni bölüm sizlerle canlarrr. Oy vermeyi ve kitabı arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayınnnn. <3

İra'nın Güncesinden

Hayat sürprizlere sarılmış bir
Gözlerim kısılmış karşımda duran Thallia'ya ve Ulaş'a bakıyordum. Masaya doğru daha da yaklaşmam beni fark etmelerini sağlamış ve ikiside dut yemiş bülbül gibi susu vermişlerdi.

"Thallia, türkçe konuşabiliyorsun!" dedim hayretle. Hala ispanyolca konuşuyordum.

"Evet" Türkçe bir şekilde cevap verdi. Gözlerimi kırpıştırıyor durumu anlamaya çalışıyordum.

"Sen sormadan söyleyeyim. Türkçe bildiğimi söylemedim çünkü ispanyolca ile başlamıştık ve öyle devam etmesini istedim." dedi. "En azından bana türkçe bildiğini söyleyebilirdin" diye geçirdim içimden. Daha fazla ayakta kalmak istemediğimden masaya geçtim ve sandalyeye oturdum. Ulaş o sırada ayaklanmıştı. Ona ne diyeceğimi hiç bilmiyordum. Terapistimin burada ne işi vardı?

"Yoksa sevgilim diye bahsettiğin kişi Ulaş mı?" diye şüpheli bir halde sordum.

"Bingo!" dedi ve Ulaş'a tebessüm edip kolunu sıvazladı. "Anlıyorum" diye mırıldandım, ama hala aklımda oturmayan şeyler vardı. Ne türkçe konuşabildiğini ne de sevgilisinin türk olduğunu söylememişti. Burada bir şeyler dönüyormuş gibi hissetmeye başlamıştım.

Gerçi sevgilisinin Türkiye'de yaşadığını söylemişti, ama yine de...

Önlerinde daha fazla şüpheli görünmemek için her şey normalmiş gibi davranmaya çalıştım. İştahım kaçmış bir halde çatalımı tabağımdaki enginarın garnitürlerinde gezdiriyordum. "Bir sorun mu var? Beğenmedin mi?" diye sordu Ulaş. Tebessüm ederek her şeyin iyi olduğunu söyledim, ama sıkılmaya başlamıştım. İki sevgilinin arasında olmayı sevmiyordum. Muhabbetleri beni sıkmaya başlamıştı. Özellikle şüphelendiğim şeyler de olduğu için olay daha da bir garipti.

Ulaş bir anda "Söyle bakalım. Nasıl gidiyor? Neler yapıyorsun?" dedi. Şu terapideki kullandığı ses tonunu takınmıştı. "Ah, hayır hayır hayır. Burada terapi falan yapmıyoruz." diye uyardım ve güldüm.

Thallia tam anlayamamış bir halde bakıyordu. "Ulaş benim terapistim." dedim ve o sırada telefonum çaldı.

"Neredesin?" dedi karşıdaki ses. Biraz endişeliydi. "Bir arkadaşla restoranda yemekteyim. Ne oldu?"

"Sesimi sadece sen duyuyorsun değil mi? Fazla tepki vermeden cevapla!" dedi. Bir şeyler döndüğü kesindi.

"Evet, evet. Evin yalıtımı gayet iyi." diye bir şeyler salladım ben de. Filmlerdeki sahneler bir kez daha gözlerimin önüne gelmişti. Hayatta her şey yaşanabilirdi. Asla hiçbir olaya anca filmlerde ya da kitaplarda olur dememek lazımdı.

"Tamam. Şimdi bir şey soracağım, ama yine çaktırmadan cevapla. Karşında olan kişi Thallia mı?" dedi. Bunu nereden bildiğini düşünmeye başlamıştım. Endişesi artacak kadar uzun bir süre düşünmüş olmalıyım ki "İra?" diye seslendi.

"Evet, duvar renkleri de hoşuma gitti." dedim bu seferde.

"Oradan hemen kalkmanı istiyorum. Duydun mu beni? Hemen ayrıl ve buraya gel!" dedi. Yutkundum. Bir şeyler belli etmemeye çalışıyordum, ama neyi belli etmemem gerektiğinden bile emin değildim.

"Tamam, çok sağolun. Ben görmeye geliyorum şimdi." dedim ve telefonu kulağımdan indirdim.

Ulaş da Thallia da bana meraklı gözlerle bakıyorlardı. Onlar bir şey sormadan motora bağlamış bir halde konuşmaya başladım. "Eve birkaç tadilat yaptıracaktım. Ulaş bilir. Konuşmuştuk yenilik hakkında. Ustanın işi erken bitmiş. Başka bir yere geçeceği için hemen oraya gidip etrafa bakmalı ve her şeyi kontrol etmeliyim. Bir de anahtarı teslim edecek." dedim ve nefes alarak ekledim, "Yani kalkmam gerekiyor."

Taç VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin