Yabancılar

262 18 35
                                    

Percy, daha binanın önünde dururken bile bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmişti. Yine de sakin kalmaya çalışarak hızlıca merdivenleri tırmandı. Gürültü çıkarmadan anahtarı deliğe soktu, hafif tıkırtılar eşliğinde kapıyı açtı ve tanıdık koridorla karşılaştı.

Derin bir nefes aldı. Sandığı gibi bir yıkımla karşılaşmamıştı.

Asıl yıkım, salondaydı.

Üvey babası Paul, elinde kitabıyla salonda oturuyordu. Ancak gözleri tamamen odaksızdı. Düşüncelere dalmıştı, kitaba bakıyordu ama okumuyordu. Percy'nin eve girdiğini bile fark etmemişti.

"Paul-"

Adam ilkilerek kafasını kaldırdı. Percy'i gördüğünde bir şekilde hem rahatlamış, hem de daha da endişeli görünüyordu.

"Hoşgeldin Percy. Otur lütfen."

Percy iyice tedirgin olmaya başlamıştı. ama üvey babasını dinleyerek karşısına oturdu.

Ancak disleksi ve DEHB'si, o endişeliyken iyice kontrolden çıkıyordu. Bacakları sürekli titriyor, parmakları ritim tutuyordu.

Annesi evde değildi.

Paul'un tavırlarına bakılacak olursa, dışarıya gezmeye de çıkmamıştı.

"Ben yokken bir şey mi oldu? Annem nerede?"

Yükselmemeye çalışıyordu ama elinde değildi. Nerdeyse 1 yıldır annesini görmemişti. Üstelik onu en son gördüğünde savaştaydılar.

Titan savaş bittiğinde ve nihayet evine dönebileceğini düşündüğünde manyak bir tanrıça tarafından kaçırılmıştı. 8 ay uyuduktan sonra çalınmış hafızasıyla annesinin ne kadar endişeleneceğini düşünemeden başka bir savaşa atılmıştı.

Sonunda, hala canlı kalmayı başarmış, evine dönmüştü. Ama bu sefer de annesi kayıptı.

"Bilmiyorum. Lanet olsun ki bilmiyorum." Paul derin bir nefes aldı. Geçen birkaç günde yıllarca yaşlanmış gibi görünüyordu.

"3 gün önce okuldan eve döndüğümde bulduğum tek şey bu not oldu-"

Percy elindeki kağıdı yakaladı ve yer değiştiren harfler dikkatini dağıtmasına rağmen okuyabildiği kadar hızlı okudu,

Paul,

Beklenmedik bir miras mevsuzuyla uğraşmak zorundayım. -Bu konuları bilirsin, herkes kendini kaybeder. Tek düşündükleri şey o imzayı atmandır- her neyse. Demek istediğim, kardeşim evrak işlerini halletmem için beni İngiltere'ye götürmekte oldukça ısrarcı ve bunun hemen şimdi gerçekleşmesini istiyor. Yurt dışı hattı aldığım an seni arayacağım. Yakın zamanda döneceğim. Endişelenme. Ve lütfen Percy'nin bundan haberi olmasın.

S.J

Percy'nin dili tutulmuştu. Bahane bulmakta ondan daha kötüsü olamayacağını sanıyordu. Ancak sanırım bu yeteneğini annesinden alıyordu.

Öncelikle, Percy'nin bildiği bir teyzesi ve ya dayısı yoktu. Miras konusu ise tamamen saçmalıktı. Anne tarafı geçmişteki bir uçak kazası yüzünden uzun süredir ölüydü.

"Aaah-" Percy duygularına hakim olamadı. elini alnına koyarak bir süre oturdu.

"Bu saçmalığa inanmıyorsun, değil mi?"

Paul kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Tabikide hayır. Mesajını şifrelemeye çalıştığını düşündüm. Annen gerçekten beni ikna etmeye çalışsaydı bu kadar bariz bir yalan söylemezdi."

the heir of slytherin √p. jacksonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin