Bir Büyücü Olmak İçin Gereken Şey

229 18 21
                                    

Sally'nin bir iki kelime ettikten sonra bembeyaz kesildiğini gören yoldaşlık, yanlış giden bir şeylerin olduğunu hemen anladı.

Sally, bir süre daha hattın diğer ucundan gelen sesi dinledi. Ardından hiçbir şey söylemeyerek cihazı kulağından uzaklaştırdı.

Kimse soru sormadı. Kim olursa olsun, her an ağlayacakmış gibi görünen bir kadını zorlamak istemediler.

Bu sessizlik bir bağrışla son buldu,

"TELEFONU DAHA ERKEN ALSAYDIM OĞLUM ŞUAN YANIMDA OLURDU! GÜVENDE OLURDU-"

Sally anlık bir sinirle ayağa kalkmıştı. Ancak bu cümlelerden sonra tekrar geri yığıldı.

Sonra birkaç derin nefes alarak ve küçük kesintilerle olayı açıkladı,

"Percy olduğu yerde gerçekten de güvendeydi ama eve olması gerekenden 1 ay erken dönmüş. Eşim bir anda bayıldığını ve uyandığında Percy'nin kaybolduğunu söyledi."

Ufak bir sessizlik oldu. Oğullarına çok değer veren Molly Weasley, Sally'e sempatiyle bakıyordu.

Dumbledore bir süre düşüncelere dalarak uzun sakalının ucuyla oynadı. Ardından ona bakan meraklı gözler eşliğinde konuştu.

"Sakin olun Bayan Blofis. Onu bulacağız"

"Sağlam bir şekilde?"

Dumbledore tereddüt etti,

"Yaşayacak."

Sally artık konuşmadı. Oğlunun tehlikede olduğunu bilerek geçirdiği yıllardan sonra, bu tarz şeylere normalden biraz daha tahammül sahibiydi. Yine de bu,  daha az korktuğu anlamına gelmiyordu

...

Percy uyandığında başının tonlarca ağırlığında gibi hissettirmesiyle hafifçe inledi.

Yaklaşık 5 dakika boyunca, kendine gelene kadar, zihninde bir sürü ses ve fikir uçuştu.

En sonunda hafızasını topladı ve yattığı yerden doğruldu.

Yorgunluktan bayılmadan hemen önce onu düşmanlarının saldırısından kurtaran büyükbabasıyla tanışmıştı.

Şimdi ise oldukça konforlu bir odada, yumuşak bir yatağın üzerinde yatıyordu.

Percy, bütün düşüncelerini sorgulama eğiliminde değildi. Ama ne gariptir ki, şimdi bir şeylerin yanlış olduğunu hissediyordu.

Ne kadar olduğunu bilmediği belli bir süre boyunca öylece oturmaya devam etti.

Ardından odanın kapısı açıldı ve içeri Bellatrix girdi.

"Sonunda uyanmışsın tatlım."

"Tatlım? Teşekkürler ama hayır. Yani lüfen. Percy'i tercih ederim."

Bellatrix hiç bozuntuya vermeden asasını salladı ve bir anda odadaki perdeler ve pencereler açıldı.

Sonra kadın, Percy'e onu korkutan bir şefkatle baktı,

"Yeni evindeki ilk günün için heyecanlı mısın?"

"Pek sayılmaz. Burası fazla gösterişli ve tuhaf-"

"Yeterli." Bellatrix hala yumuşak olan sesiyle sözünü kesti,"Burayı seveceksin."

Percy onun ifade edişinden, Sanki sevsen iyi olur tınısını almıştı ama bunun üstünde durmak istemedi.

Sonuçta bu kadın büyükbabasının astlarından biriydi. Ona zarar vermezdi.

"Bir telefon alabilir miyim? Kız arkadaşıma neden bir anda ortadan kaybolduğumu açıklamak istiyorum."

the heir of slytherin √p. jacksonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin