Saf

247 17 27
                                    

Sally yetişkin bir kadındı. Uyumlu ve sevecen bir yapısı vardı. Özellikle de Gabe gibi bir baş ağrısıyla yıllarca yaşadıktan sonra alttan alma konusunda uzmandı.

Ve yalnızca onun kadar sabırlı biri, üç günlük bu işkenceye katlanabilirdi.

Eve ilk adımını attığında onu yargılayan, korkudan küçümsemeye dönüşen bakışlarla ve kendilerini  'iyi taraf' olarak adlandıran insanlarla karşılaştı.

Ama iğneleyeciği hiçbir yorum yapmadı, ve ona sorulan bütün soruları cevapladı. Uykusuz iki gün bir geceden sonra, en sonunda küçük de olsa bir öfke gösterdi.

Çünkü ona bir 'telefonun' ne olduğu sorulduğunda, kendisiyle dalga geçildiğini sandı.

"Siz nasıl iletişim kuruyorsunuz ya da benimle alay mı ediyorsunuz bilmiyorum. Ama eşime haber vermek için bir telefona ihtiyacım var."

Voldemort'un kızının herhangi bir şekilde 'iletişim' kurmasından rahatsız görünen yoldaşlık üyeleri ona sıkıntıyla baktılar.

Üstelik, bir telefonun ne olduğunu gerçekten bilmiyorlardı.

Bay Weasley hevesle lafa atıldı, "Harry biliyordur. Onu çağırayım-"

Ama Bayan Weasley'in korkunç bakışlarıyla karşılaşınca sözleri yarım kaldı.

En son yapmak istedikleri şey, Voldemort'un görünüşte tehlikesiz olan kızıyla Harry'i tanıştırmaktı.

Bütün çocuklar üst kata gönderilmişti ve Sally'e vebalıymış gibi davranıyorlardı. Sirius ve Lupin, diğerlerine bakışlarıyla daha nazik olmaları gerektiğini anlatmaya çalışıyordu ancak bu çabaları boşunaydı.

Belki Dumbledore bu önyargıyı yıkabilirdi ama bunu istiyormuş gibi görünmüyordu. Malikaneye geri dönmek üzere cisimlendiklerinde, bir anda ortadan kaybolmuştu.

O anda, salonda tanıdık bir cisimlenme sesi duyuldu ve herkes salonun ortasında beliren Profesör Snape'e döndü.

Genelde günün 24 saati ifadesiz olan adam endişeli görünüyordu. Bu zaten gergin olan ortamı iyice gerdi.

"Bir gelişme mi var-"

Ama Snape kimseyi dinlemedi. Keskin bakışları hızlıca etrafı taradı ve Sally'nin üstünde durdu.

Hızlıca ona doğru yürdü ve omuzlarını tuttu.

"Ne sakladığını biliyorum. Söyle!"

Sally neye uğradığını şaşırmıştı. Hayatında ilk defa gördüğü bu adam onun hakkında ne biliyordu?

Gözleri bir süre profesörün yüzünde dolandı. Onu tanımaya çalıştı ama başaramadı.

"Benden ne istiyorsun?" Sonra aklına mantıksız olan bir fikir gelmiş gibi kaşlarını çattı,

"Sakladığım şeyi zaten biliyorsan, neden sen söylemiyorsun?"

Odadaki herkes, Snape'in ani çıkışına ve tavırlarına o kadar şaşırmıştı ki bu ayrıntıyı fark etmemişti. Ancak Sally söyleyince fark edebildiler.

"Tch."

Snape elini yağlı saçlarından geçirdi. Gerçekten büyük bir stres altındaydı.

"Bozulmaz yemin." Tıslar gibi söylediği bu kelimeler, odada iç çekişlere sebep oldu. Snape, Voldemort'un güvenilir adamlarından biriydi. Ancak ona bile bozulmaz yemin ettirmişti.

Bu bilgi her neyse, çok önemli olmalıydı.

Sally ona yöneltilen bakışların daha da karardığını görünce savunma moduna geçti,

the heir of slytherin √p. jacksonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin