22

91 13 60
                                    

(NE? 1 YIL SONRA YENİ BÖLÜM MÜ?)

"İşte böyle oldu" diyerek davetiyeleri elimde toparladım. Taehyung neler olduğunu merak edince bende her şeyi anlattım. Aklımda bir plan vardı. Festival günü bunları birbirine kırmızı iple bağlayıp kaderlerini birleştirecektim ama ondan önce Min Yoongi ile görüşüp konuşmam gerekiyordu.

Taehyung "Ne zaman davetiyeleri dağıtacaksın?" Diye bir soru yöneltince hemen cevap verdim. "Şimdi" diyerek davetiyeleri çantama yerleştirdim ve yola koyulmak için kapıya yöneldim. Kapıdan çıkarken aklıma çok önemli bir şey geldi.

"Ee şey ben bu melekleri nereden bulucam?"

Çok zekiyim değil mi?

Neyseki Tae'yi yanımda götürmeye ikna ettim ama o sadece beni bırakıp sonra da oradan gideceğini söyledi. Çoğu Meleğin Sugadan hoşlanmadığı gibi Melek yardımcıları da pek hoşlanmıyorumuş. Onu biraz ürkütücü buluyorlarmış. En fazla ne kadar ürkütücü olabilir ki?

Tae yanımda beraber kocaman bir kapının önünde dikiliyorduk. Bu kapı Min Yoongi'nin tapınağına giriş kapısıydı ve ben bir türlü içeri adım atamıyordum. "Artık girmelisin Mori" diyerek tekrar beni uyardı Taehyung. Hala çok heyecanlıydım. İçeride beni ne bekliyordu bilmiyordum çünkü.

"Tamam tamam ben halledicem hadi git artık" diye Tae'yi ittirmeye başladım. Derin bir nefes verip "Dikkat et" diyerek yanımdan ayrıldı. Bende kapıya döndüm ve tekrar kapıyı tıklattım.

"Lütfen içeri girmeme izin verin. Sizinle konuşmam gereken bir mesele var."

Bir umutla kapıda bekliyordum ama yine hiç bir şey olmayınca kapıya arkamı dönüp yere oturdum. Bıkkın bir nefes vermemin ardında kapının gıcırtısıyla hızla arkamı döndüm. Başarmıştım! Kapı açılmıştı. Yüzüme yavaş yavaş gülümseme eklenmesiyle ayağa kalktım.

İçeriden Yoongi değil 2 tane uzun boylu muhafıza benzer tipli kişi çıktı. Bana eşlik edeceklerini düşünürken suratlarına hala gülümsüyordum ama bu gülümseme beni kollarımdan tutup havaya kaldırmalarıyla beraber soldu. Ne olduğunu pek anlayamadım ama içimde çok büyük bir korku vardı.

İçeri girmemle büyük tapınağın kırmızı ve siyah renklerle parladığını hatırlıyorum. Beni bayıltmalarından önce hatırladığım son şeydi bu.

Aşırı soğuk bir mermerden kafamı kaldırdım. Uyanmıştım ve kafam feci şekilde zonkluyordu. Ellerimle başımı tutarak etrafı incelemeye kalktım ama karanlıktan pek bir şeyi gördüğüm söylenemezdi. Ayağa zar zor kalktım ve ellerimi havada sallamaya başlayınca demirliklere çarptım.

Elimi hızla tutarken acı içinde bir kaç adım geri attım. Elimi çarptığımda ufak bir çığlık atmamdan kaynaklı olsa gerek içeriye elinde ateşle bir muhafız girdi. O zaman anladım ki beni resmen yeraltında, demirliklerin arasında hapsetmişlerdi.

Tamam meleklerden falan sonra buna şaşırmamam gerek ama eski çağlarda yaşıyomuşuz gibi kale altı zindandayım şu an!

Üstelik tek suçum Yoongi ile konuşmak istemekti. Tabi buna suç denirse.

Muhafız geldiği yöne dönüp kafa sallayınca daha başka birini görmeden etrafa büyük bir ağırlık çöktü. Bir şey geliyordu. Baya güçlü biri geliyordu.

Yoongi'nin yüzünü demirliklerin ardında görmemle ufacık odada daha da geriledim. İstemsiz bir kaç adım geri attım. Hayır hayır ondan korkmamalıyım. Bende bir meleğim. Bana hiçbir şey yapamaz!

"Kapımda dikilip ne duruyosun yabancı?"

Sert bir ses tonununda konuşmasıyla yerimden sıçrayacak gibi oldum. Şimdi anladım diğer meleklerin Yoongi'den neden bu kadar ürktüğünü. Gerçektende duruşu ve konuşması fazla ürkütücü.

"B-ben s-size şey şey vercektim"

Kekelediğime inanamaz şekilde elimi ağzıma götürdüm. Yoongi sinirli bir nefesle göz devirdi. Gözlerini bir saniye de olsa benden kaçırmasından fırsat bilip kendimi toparlayıp konuşmaya çalıştım. "Size davetiye getirmek için gelmiştim" Dediğim gibi sert bir şekilde bakan gözleriyle buluştum. O an özgüvenim yerle bir oldu. Bir kişi nasıl bu kadar aert bakabilir?

"Bir davete katılmadığımı herkes bilir küçük kız. Senin başka bir amacın var ve bunu farketmeyeceğimi mi sandın?"

Yutkunurken düşüncelerimi toparlamaya çalışıyordum. Onu kırmızı ipe bağlamanın kolay olmayacağını biliyordum ama amacımı bu kadar kolay farkedebileceği aklımın ucundan geçmemişti. Beni biliyorsa eğer Dahyun'u da farketmiş olması gerekmez mi? Bu ondan hoşlanmadığı mı anlamına geliyor? Gerçekten hiç bişi anlamadım!

"Konuşmayacağına göre burada kapalı kalmaya devam et!" Kendi düşüncelerime dalmışken ona cevap vermeyi unutmuştum. O kadar strese girmiştim ki ne yaptığımı bilmiyordum şu an.

"Ben bir meleğim" dedim aklıma gelen ilk şeyi söyleyerek. Bunu söylememle hareket eden ayakları durdu ve bana döndü. Yüzüme bakarak birden kahkaha atmaya başlayınca gerçekten elim ayağım birbirine girmiş durumdaydı.

Melek olduğumu biliyordu değil mi? Yani bilmesi gerekiyor değil mi? Bildiği için mi gülüyor? Neyse bende güleyim.

Bende onunla beraber gülmeye başladım. Bu hareket beni bi tık rahatlatmıştı. Cesaretimi geri toplamaya başladığımdan olsa gerek demirliklere yavaş yavaş yaklaşmaya başladım. Ben gülmeye devam ederken o birden gülmesini kesti. Şu an yaşanan şeyler çok fazla garip. Aşırı fazla garipleşmeye de devam ediyor.

Gülmesini kestiğini farketmemde bi kaç saniye sürdü. Gittikçe salaklaşıyorum. Bu tapınak bana yaramadı. Gülmemi birden kestim ve yine onunla göz göze geldim. Beni baştan aşağı süzdükten sonra arkasındaki pelerinini savurarak hızla geldiği yönden geri gitti.

Yüz ifadesi aşırı ciddileşmişti. Ne olduğunu anlayamıyorum. Şimdi ben neden burdayım ya! Sonsuza kadar burada mı kalıcam?

Soğuk bütün bedenimi daha çok sararken titredim ve yere çöküp duvara yaslandım. Zor durumlarımızda Tanrıdan yardım dileriz ya hani, beni bu duruma getiren Tanrıyken Tanrıdan yardım dilemek şu an bana çok garip geliyordu. Ben neden melek oldum ki? Niye bütün bunlar benim başıma geliyor?

Bütün hayatımı sorguya çekecek muhteşem bir yer değil mi?

Lütfen biri bana yardım etsin!



SELAAAAAAAAM AĞAĞAĞAĞA

NASILSINIZZ??
Bölüm beklerken ölenler varmış diriltmeye geldimm

Yeni bölümü 1 yıl sonra son bölümle aynı gün atmak isteyen yazarınıza bir tebrik alabilirim bence ŞFKSPDKŞSKSŞS

Öncelikle bölüm bekleyen herkesten özür dilerim. O kadar çok derslerime yönelmem ve hayatımla ilgilenmem gereken dönemlerden geçtim ki bu bir yıl içerisinde anlatamam. Bu yüzden hobilerim arasındaki anime izlemek işte resim çizmek gibi şeylerden bu wattpad yazarlığımdan vazgeçmeyi seçtim.

Bunu haber de verebilirdim ama veremedim maalesef. Kitaplarımı okuyanların sayısı gün geçtikçe artıyor ve bu beni çok mutlu etti. Okuyan herkese teşekkür ederimm <3

1 yıl aradan sonra yeni bölüm yazdım. Eskisi kadar hayalperest olmayabilirim ve yazı tarzım da değişmiş olabilir ama umarım yinede keyifle okursunuz.

Bu bölümü normalde dün atıcaktım Doğum Günümdü kendime de bi hediye olsun diye ama sonra aklıma geldi 1 yıl önceki bölümü de doğum günümde atıcakken unutup sonraki gün atmıştım. Bu da böyle olsun dedimm

Ve son olarak sizi çoook özlemişimm. Bundan sonra yeni bölüm yazmaya gerçekten çalışıcam ama bu bölümden sonra yine uzun bir süre ortada olmazsam diye şimdiden söylüyorum. Olabilir böyle şeyler ama dediğim gibi gerçekten bu kitabı bitirmeye çalışıcam

Buraya kadar okuyan herkese teşekkürler <3

Jungookshii09 hizmetinizdedir...

Dı dı dınn

MORİ /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin