MORİ /JK

1

(Kitapta kpop grupları arasında rastgele shiplemeler olucaktır. Ben shiplemiyorum öylesine karakter olsun diye koydum haberiniz olsun.)
Kafamı sağ tarafımdaki pencereye doğru çevirdim ve dışarıyı izlemeye başladım. Lise 2'ye yeni geçmiştim ve onca sene sonra arkadaş edinebilmeyi çaresizce tekrar tekrar hayal kurduktan sonra yine gerçek olmamıştı. Lise 1'de de olmuştu aynı şey.

Etraftaki herkes gruplaşmaya çoktan başlamıştı. Onların yanına gidip katılmaya çalıştığımdaysa hemen benden uzaklaşıp farklı bir sıraya oturdular.  Bana bakıp benim hakkımda konuşmaya başladılar. Yakında önceki seneler olduğu gibi annemi ve babamı kaybetmem hakkında gülmeye de başlarlar. Öyle oldu da.

Bu insanları anlamıyorum. İçlerinde bir gram iyilik yok mu? Yoksa ben kara büyüye falan mı bulaştım? Annem ve babamı kaybetmeden önce insanlar ben onların yanına gitmesemde benim yanıma geliyordu ama...şimdi.

Annem ve babamı bir trafik kazasında kaybettim. Benimde orada ölmem gerekirken neden hala yaşıyorum bilmiyorum. Beraber el ele tutuşup karşıdan karşıya geçiyorduk ve bir anda ne olduysa oldu kendimi kaldırımda buldum. Annemle babamsa bize çarpan arabanın altında.

Şimdi onlar burada olsaydı her şey daha güzel olabilirdi.

Hocanın sınıfa girmesiyle oraya döndüm. Neyseki hocaların göz nuruydum. Yoksa buralarda daha fazla dayanamam ve kendimi öldürürdüm. Notlarım tahmin edebileceğinizden çok daha iyi. Okulun birincisiyim. Beni geçebilen birini daha göremedim.

"Evet arkadaşlar bugün sınıfımıza yeni biri geldi. Lütfen içeri gel." İçeri giren, ben dışında kızların gözünde 'Yakışıklı' olarak adlandırılan kişi gözlerini sınıfta biraz gezdirdi. "Kendini tanıtabilirsin" Gözlerini bende durdurup kare bir şekilde gülümsedikten sonra saygı anlamında eğildi.

"Merhaba ben Kim Taehyung-" Hala bana bakıp gülümsüyordu. "-Lee Song Yun dışında biriyle iyi anlaşıp anlaşmamam önemli değil." S-sen cidden tüm sınıfın önünde bunu mu söyledin! Durumun şokunu atlatamazken bir yandan da beni nereden tanıdığını düşünüyordum.

"Hocam izninizle boş bir yere oturuyorum." Adımlarını hızlı tutarak benim önüme oturdu. Liseye başladığımdan beri ne sağıma ne önüme oturan biri görmemiştim. Hadi şunları bırakalım. Önemli olan şey

Beni nereden tanıyor?

"İyi anlaşalım" diyerek bana elini uzattı. Ona dik dik bakıp kafamı ders kitabına çevirdim. Sonra kabalık olduğunu düşündüm. Uzun zamandır böyle bir şeyle karşılaşmamıştım sonuçta. Elini tam geri çekecekken tuttum. Hızla tokalaşıp bıraktım.

Bugün ilk defa benim için ders her zamanki gibi geçmemişti. Şu önümde oturan Taehyung bana ders boyunca kağıt yollayıp durdu. Bir kaçından bahsetmek gerekirse

-Beni merak ediyorsun değil mi?

-Ben gerçek olmayan bir gerçeğim

-Bu seni ürküttü mü?

-HAYIR ŞAKA YAPMIYORUM

-Bugünden itibaren karşına çıkacak şeylere alışman için gönderildim.

Son kağıdında yazan saçmalığı da okuyup diğer kağıtlara yaptığım gibi buruşturup cebime koydum. Herhalde çok fazla süper güç falan içeren film izliyor.

Ders bitiminde arkasına benimle konuşmak için dönmüştü. Bense hızlıca onu kravatından kavrayıp kendime çektim. "Beni nerden tanıyorsun?" Elimi yavaşça tutup kıravatını bırakmamı sağladı. "Sana yazdıklarımı okumadın mı? Sana senin rehberliğin olduğunu söylemiştim" Kahkaha atmaya başladım.

"Birinin rehberliğine ihtiyacım olduğunu kim söyledi?" Etraftakiler kesin bizimle ilgili dedikodu çıkarmaya çoktan başlamışlardı. Hiç arkadaşım yoktu zaten bir de nefret çekmiştim üstüme. Önümdeki ise hala bana gülümsüyordu. Bu sinir bozucu olmaya başladı.

"Yeni melek olacak kişilerin bir rehbere ihtiyacı vardır. Yoksa ne yapacaklarını nereden bilecekler?"

Ciddileşip ona sert bir şekilde bakmaya başladım. "Biz animelerin içinde falan değiliz seni aptal. Benimle uğraşmayı bırak." Gülümsemesini hala sürdürüyordu ama sesi az öncekinden kalındı. "Seninle uğraşmıyorum. Sana bir şeyler öğretmek için Tanrı tarafından gönderildim. Biraz daha dalgaya alırsan kötü şeyler olucak"

Sınıfın en arkasında olan sıramdan kalkıp hava almak için sınıftan çıkmaya karar verdim. Yoksa bu saçmalamaya devam edecekti. Ne yani sihirli güç falan mı yapabiliyor? Tamamen SAÇmalı-

"Merhaba!"

"Sen nasıl? İki saniyede? K-kapının önü?" Az önce onunla sırada konuşuyordum. Sınıfın tek bir kapısı var. "Şimdi inanıyor musun?" Etraftaki herkes neden dondu?

*Bayılır*